SURİYE TÜRKMENLERİ

04 Nisan 2017 12:10 Prof. Dr.E. Semih YALÇIN
Okunma
1494
SURİYE TÜRKMENLERİ

Değerli Devlet okurları, millî meselelere olan hassasiyetimiz nedeniyle bu sayımızda “Suriye Türkmenleri” konusunu dosya olarak hazırladık. Bildiğiniz gibi Türkiye, Suriye’deki millî menfaatleri bakımından geçtiğimiz ay içinde önemli bir harekât gerçekleştirdi: “Fırat Kalkanı Harekâtı”. Cerablus merkezli başlatılan harekât ile Fırat’ın doğusunda belirli bir bölge TSK’nin desteğindeÖSO (Özgür Suriye Ordusu) tarafından IŞİD’den (DAEŞ) temizlendi.

Bu askerî harekâtın daha aşağıya, önce Dabık ve devamında El Bab’a; doğuda da Münbiç’i (Menbiç) içine alacak tarzda ilerleyeceği tahmin edilmektedir.Türkiye; Suriye sınırları boyunca güneyinde bir PYD/YPG (PKK) kuşağı oluşturulmasına müsaade etmeyeceğini, Suriye’de menfaatlerini korumak amaçlı var olacağını bütün dünyaya göstermiş oldu.

Suriye meselesi, güneyimizdeki gelişmeler Türkiye bakımından elbette sadece askerî strateji ve güvenlik meselesi değildir. Suriye’de yaklaşık üç buçuk milyon soydaşımız vardır: Türkmenler. Onların hukukunun korunması da her şeyden önce insan hakları bakımından önemlidir. Kaldı ki, Misak-ı Millî sınırlarında olan Türkmenler, bize tarih ve kültürün bıraktığı en önemli mirastır.Türkmenlerin hak ve çıkarlarının korunması her şeyden önce insani ve millî bir meseledir.

Bu sayımızda yer alan, ORSAM uzmanları tarafından hazırlanmış “Suriye Türkmenleri” konulu raporun ve Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran’ın yazdığı “Fırat Kalkanı Harekâtı ve Amaçları Üzerine” başlıklı araştırmasının çok faydalı olacağını değerlendirmekteyiz.

Temel Çalık ve Emre Er arkadaşlarımız “kent tarihi” bakımından güzel bir araştırma hazırladılar sizler için.

Atatürk konulu çalışmaları ile tanınan Dr. Ali Güler, Atatürk’ün çiftlikleri ve “külliye” tartışmalarını belgeleriyle ortaya koyuyor araştırmasında. Bu araştırma günümüzdeki pek çok tartışmayı doğru bir mecraya taşıyacak bilgiler içermektedir. En azından bundan sonra konu “bilgi ve belge”ile tartışılacaktır.

Genç araştırmacı Barış Ata gün yine günümüzde çok tartışılan bir konuyu belgeleriyle yazdı. Bir tarih çarpıtmasını, bir yalanı belgeleriyle deşifre etti: “Şapka Giymeyen Hocalar Asıldı”. Mütedeyyin, muhafazakâr insanımızın tarih üzerinden nasıl kandırıldığının canlı bir örneğini bu yazıda bulacaksınız.

Halk bilim veya etnoloji araştırmaları ile tanıdığımız Dr. Yaşar Kalafat ile Cankat Alpaslan’ın yaptığı söyleşi konuya ilgi duyan okurlarımızın dikkatinden kaçmayacaktır. Kavramlar ve kitaplar bu söyleşinin can alıcı noktasını oluşturmaktadır.

Süleyman Pekin ve Prof. Dr. Ulvi Keser’in araştırmaları pek bilinmeyen ama ilginç konuları ile ilginizi çekecektir diye düşünüyoruz.

Avukat Hüseyin Özbek dostumuz kısa ve öz bir hikâye ile Türk milletinin millî ve manevi değerleri arasında temel bir yer tutan “yardımseverlik ve dayanışma” kavramlarına “Kırıkçı İsmail Ağa” üzerinden ışık tutuyor.

Suriye’ye yönelik Fırat Kalkanı Harekâtı ve bölücü PKK terörü ile mücadelede hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyor; ailelerine, yakınlarına Türk milletine sabrı cemil temenni ediyoruz.

Bu ay 93. yılını idrak edeceğimiz Cumhuriyet Bayramınızı kutlu olsun.

Ne mutlu Türk’üm diyene!