DR.Mürsel TEKİN (Kırıkkale Üniversitesi Öğr. Üyesi)
BİRMİLLETİN UYANIŞI: KÜR ŞAD İHTİLALİ
Mazisisayısız kahraman ve kahramanlıkla dolu olan şanlı Türk tarihinin en önemliaskerî ve siyasi aktörlerinden birisi şüphesiz Kür Şad’ tır. Varlığı hakkındatarihçiler arasında ihtilaflar bulunan Kür Şad, MS 7. yüzyılda GöktürkKağanlığı içerisinde hükümdar soyundan gelen cesur bir savaşçıdır. DöneminTürkçe kaynaklarının sınırlı olması ve Orhun Abideleri’nde kendisindenbahsedilmemesi nedeniyle bazı tarihçiler Kür Şad’ın varlığının belirsizliğindensöz etse de Çince kaynaklarda Çin Sarayı’na düzenlenen baskından ve baskınıgerçekleştirenlerden kısa da olsa bahsedilmiştir. Araştırmacılar arasındasüregelen tartışmalar noktasında “Kür Şad ve Kırk Çerisi”nin varlığı hakkındakigenel kanaat; -Çin kaynaklarına dayandırılarak- Jie-she-shuai adlı bir kişininkırk arkadaşıyla birlikte bir isyan girişiminde bulunduğu yönündedir. Kırkçerisiyle Çin Sarayı’nı basan Kür Şad’ın ismini bizlere duyuran merhum H. NihalAtsız olmuştur. Atsız ilk olarak “Cihan tarihinin en büyük kahramanı: Kür Şad”başlıklı makalesinde Göktürk Kağanlığı’nın bir bölümünü işgal eden Çinlilerekarşı devleti tekrar diriltmek ve kandaşlarını esaretten kurtarmak için ihtilaldüzenleyen bir kahraman olarak Kür Şad’tan bahsetmiştir. Atsız Ata’nınaktardığı bilgiler ışığında MS 7. yüzyılın ilk yarısında Göktürk Kağanlığı’ndaortaya çıkan hükümdarlık kavgaları dolayısıyla devlet parçalanmaya yüztutmuştur. Devlet içerisindeki iç karışıklıktan faydalanan Çinliler 630 yılındaGöktürk Kağanlığı’nın doğusunu işgal etmiş ve Türkler esir almıştır. Türkırkına yapılan bu zulmü sezen Kür Şad devleti kurtarmak ve esaret altındakikandaşlarını kurtarabilmek amacıyla 639 yılında bir ihtilal cemiyeti kurmuştur.Kırk kahraman bahadırı yanına alan Kür Şad, ihtilalin sonucunda Çin hükümdarınıöldürmeyi ve Çin Sarayı’nda esir tutulan Türkleri kurtararak Türk hükümdarlığınıntekrar eski güçlü ve özgür günlerine kavuşmasını amaçlamıştır. İhtilal planınıyapan Kür Şad ve arkadaşları, geceleri sokaklarda gezme âdeti olan Çin hükümdarınısokakta öldürecek daha sonra sarayda tutsak olan kandaşlarını kurtaracaklardı.Fakat ihtilal günü havanın bozuk olması sebebiyle Çin İmparatoru Tay-tsung ogece saraydan çıkmadı. İhtilalin gecikmesi durumunda farkına varılacaklarınıdüşünen Kür Şad ve arkadaşları o gece sarayı basarak saray muhafızlarıylakahramanca ve sert geçen bir mücadeleye giriştiler. Sayısal olarak orantısızmücadelenin sonucunda Kür Şad ve arkadaşları geri çekilmek zorunda kaldılar.Sarayın ahırını basarak İmparatorun en hızlı atlarını alan Kür Şad, ırmağıgeçmek üzereyken yakalandı ve öldürüldü. Kür Şad ve 40 çerisinin kalkıştığıihtilal, il tahlilde başarısız olsa da, bu hareketin gerek Çinliler açısındangerekse Türkler açısından sonuçları farklı olmuştur. Türklerin çok küçük birkahraman grubuyla Çin Sarayı’nı basmaları Çinlileri büyük bir şok ve korkuiçerisine sokmuştur. Bunun sonucunda Türkleri esaret altında tutamayacaklarınıidrak eden Çinliler, esaret altındaki kandaşlarımızın özgürlüklerini vermeyemecbur kalmışlardır. Bu kanlı baskının sonucu olarak Türkler, tarihteyenilmeyeceklerini bir kez daha düşmanlarına göstermiş oldular. Atsız Ata’nın “BozkurtlarınÖlümü” adlı romanında da bahsettiği Kür Şad, Çin Sarayı’na yaptığı kanlıihtilalle tüm dünyaya Türk’ün yenilmez olduğunu kanıtlamıştır. Bu açıdanbakıldığında baskın sonucunda her ne kadar Kür Şad ölmüşse de aslında sonuçTürk için Türk’e göre olmuştur. Bu ihtilal, Türk tarihindeki bir kahramanın 40çerisiyle birlikte verdiği özgürlüğün mücadelesi olmuştur. Kür Şad, Türk’ünyeniden dirilişinin sembolü olarak şanlı tarihimizde hak ettiği yerinialmıştır. Kür Şad ve 40 çerisinin ölümsüzlüğünü en iyi anlatan yine merhumAtsız olmuştur. Atsız, Kür Şad için şu anlamlı ifadeleri kullanmıştır: Kür Şadölmüş fakat attan düşmemişti. Ölmüş fakat yenilmemişti… Bu ifade aziz Türkmilletinin ruhuna öylesine nakşetmiştir ki, evvelimizde olduğu gibi günümüzdeve hatta geleceğimizde de binlerce kahraman Kür Şadlarımız yetişecektir. Vatanmüdafaasında giriştiği tüm savaşlarda binlerce şehit veren Türk milleti, hiçbirdönem yenilmemiş; şehitlerini ölüler olarak kabul etmemiştir. Kür Şad’ınbaşlattığı bu istiklal mücadelesi ve ruhu, tarih boyunca Türk’ün kanınaişlemiştir. Malazgirt’te, İstanbul’da, Çanakkale’de ve en son Karabağ’da tümdünya görmüştür ki, Türk için düşmanın gücünün ve sayısının hiçbir önemiyoktur. Türkler tüm dünyaya mananın ve ruhun maddeden daha güçlü olduğunukanıtlamıştır. İsimler tarih içerisinde değişmiş; Kürşad, Alparslan, Fatih,Mustafa Kemal olmuş lakin ruh ve millî mefkûre hiçbir zaman için değişmemiştir. Kür Şad ve 40 çerisinin Türkmilletine bıraktığı en büyük miras şüphesiz özgürlük sevdası ve kahramanlıktır.Türkler tarihin hiçbir döneminde olmadığı üzere esaret altında yaşayamayan,vatan ve özgürlükleri uğruna tek başlarına da olsa yedi düvele baş eğdirenkutlu bir millet olarak tarihin sayfalarında yerlerini almışlardır. Atsız Ata’nınsözüne binaen Türk, öldürülebilir fakat asla yenilemez.