Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi Işığında Türk Jeopolitik Ufku
Doç. Dr. Serkan Kekevi[1]
Türkler tarih sahnesininbaşat milletlerinden biridir. Dünya tarihini Türkleri ve Türk medeniyetinidışarıda bırakarak okumak mümkün değildir. Günümüz dünyasının şekillenmesindeTürklerin etkisi yadsınamaz. Türklüğün ilk yazılı anıtı olan Orhun Yazıtlarındacihan hâkimiyet düşüncesi ve jeopolitik ufuk çizilmiştir. Yazıtlarda yer alan “Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına,batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar, onun içindeki millet hep banatabidir.” ve “O yere doğru gidersen,Türk milleti, öleceksin! Ötüken yerinde oturup kervan, kafile gönderirsen hiçbir sıkıntın yoktur. Ötüken ormanında oturursan ebediyen il tutarak oturacaksın…”ifadeleri jeopolitik ufka dairdir. Bu fikriyat ve ufuk Türk destanlarında, DedeKorkut’ta, Divan-ı Lügati’t Türk ve Kutadgu Bilig’de de gözlenebilir. İbrahimKafesoğlu’nun tespit ettiği üzere Divân-ı Lügati’t-Türk, Türklüğün ve TürkDünyasının dış sınırını belirlerken; Kutadgu Bilig ise Türklerin manevitarafını, siyasî ve idarî görüşünü ortaya koymaktadır. Bu iki kitap geçmiştengelen fikrî birikimle birlikte Türklük ufkunun çerçevesini çizmektedir. Mezkûrdüşünce sisteminin derli toplu bir biçimde kitaplaştırmasını ise merhum Prof.Dr. Osman Turan Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi Tarihi adlı eserinde yapmıştır.
Prof. Dr. Osman Turan Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi Tarihi adlıeserinde Türk Cihan Hâkimiyeti düşüncesi ve jeopolitik ufkunu doğal olarakTürklüğün ilk kaynaklarına giderek ele almaktadır. Turan’a göre başlangıçnoktası destanlardır ve bu meyanda Oğuzname’ye atıf yapar. “...Destan Türk milletini Oğuz Han'ın oğullarından türeyen Oğuz boylarıile Oğuz Han'ın kumandanları sayılan Karluk, Kıpçak, Kanglı, Kalaç veUygurların nesli olarak bölümlere ayırırken Oğuzların hâkimiyeti altında millibirliği, bu uluslar-arası münasebetlerive hukuki mevkileri de bir nizama bağlamıştır...” Prof. Dr. Turan, OrhunYazıtlarını ele alırken “…baştanbaşamilli şuur, demokratik ruh, insanlık duygusu ve cihan hakimiyeti ideali iledolu olup bu fikirlerin tarihinde misli olmayan bir eserdir…” diyetanımlamıştır. Burada Türk devlet anlayışı ve jeopolitik fikri çerçevesindeTürklerin en büyük sorununun yanı başlarındaki Çinliler değil Türklerin kendiiçlerinden kaynaklandığına işaret etmektedir. Türklerin İslamlaşmasına özel biryer veren Prof. Dr. Turan, Türkler Türkistan’dan Orta Doğu’ya, Balkanlara veBatıya doğru uzanırken “…İslam din vemedeniyetine girince, maddi-manevi bir yükselişe eriştikleri gibi kendi cihan hâkimiyetimefkûrelerini ve dünya nizamı davalarını bulduklarını…” ve geçmiş fikirlerinide İslam ile bütünleştirmiştir savını haklı bir biçimde ortaya koymuştur. ÇalışmasındaSelçuklu ve Osmanlı devirlerinde Türk Cihan Hâkimiyeti mefkûresinin gelişiminiinceleyen Prof. Dr. Turan, Osmanlı’nın gerilemesini ve Batılılaşmagirişimlerini ele almıştır. Ancak, Cumhuriyet dönemini ele almaya ömrü vefaetmemiştir.
Tarih uluslararası ilişkilerin geçmişe dönük inceleme ve geleceğeyönelik çıkarımlar gerçekleştirme sahasıdır. Jeopolitik ise siyasete coğrafyaöğelerinin eklenerek analiz yapılması olarak değerlendirilebilir. Aynı zamandajeopolitik, bir ülkenin güvenlik politikasının coğrafi bağlamıdır. Uluslararasıİlişkileri ve bir devletin ve milletin uluslararası siyasetteki konumunu anlamakiçin jeopolitiğe ihtiyaç duyarız. Faruk Sönmezoğlu’nun ifade ettiği gibi birülkenin jeopolitiği, yani siyasal coğrafyası söz konusu ülkenin dış politikaamaçlarını önemli ölçüde etkilemektedir. Dış politikanın yürütüldüğü ortam olancoğrafya ve ona bağlı jeopolitik düzlem kolaylıkla değiştirilemez. Devletler vemilletler açısından yapısal bir durum arz eder. Jeopolitik ufuk ve/veya anlayışise her devletin / milletin özellikle büyük devletlerin sahip olduğu ve dışpolitikalarında uygulamaya çalıştıkları politikalar setinin çerçevesinioluşturur. Rusların sıcak denizlere inme, İngilizlerin deniz yollarını kontrol,ABD’nin kara, deniz, hava ve uzay hâkimiyet ile Avrasya Satranç tahtası veMedeniyetler Çatışması türünden anlayışları, İran’ın iki deniz jeopolitiğine dayalıve Şiilik merkezli jeopolitikaları örnek gösterilebilir. Yukarıda kısaca elealdığımız Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi ise bir jeopolitik ufuk arzetmektedir. Türkiye’de zaman zaman küçümsenerek bakılsa da Türkiye’nin jeopolitikkonumu, tarihi ve kültürel geçmişi “Türk merkezli” jeopolitik anlayışları veokumaları zorunlu kılmaktadır. Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi düşüncesini veTürk jeopolitik ufkunu günümüzde Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları devamettirmektedir. Başbuğ Alparslan Türkeş, Türkiye’yi dünyanın kalbi olaraknitelerken jeopolitik dezavantaj ve avantajlarına da dikkat çekmektedir. Bumeyanda Orta Doğu gibi sorunlu bir coğrafyada bulunan Türkiye dış çevresindensürekli tehdit edilmektedir. Öte yandan Türkiye’nin boğazlara sahip olmasınınsağladığı güce vurgu yapmıştır. Başbuğ Türkeş açısından büyük TürkJeopolitiğinde en önemli konu Türk Dünyası olmuştur. Sovyetler henüz yıkılmadanönce Dokuz Işık adlı eserinde meseleyi şu ifadelerle çözümlemiştir;
“…Türk milliyetçiliği, dünya üzerinde nerede Türk varsaonlarla ilgilidir. Onlara karşı derin bir sevgi ve ilgiyle doludur. Dünyanınneresinde Türk varsa bu Türklerin iyi durumda olmaları, bu Türklerinyükselmeleri, korunmaları, kendilerine mümkün olan her çeşit yardım ve desteğinsağlanması Türk milliyetçiliğinin şaşmaz düsturudur… “Bu Ülkücülüğümüzün içinebugünkü sınırlarımızın dışında bulunan Türklere ait herhangi bir şey girermi? Türk adı taşıyan herkes bizim sevgive ilgimizin çevresi içindedir. Bundan vazgeçemeyiz. Bu her milletin tabiîhakkı olduğu gibi Türk milletinin de tabiî hakkıdır… başkalarının boyunduruğuatında tutsak bulunan Türklerin tutsaklıktan kurtulmasını istemek, dilemek,bunun için iyi niyetler taşımak, Türk olan herkes için en tabiî ve kutsal birhaktır.”
Milliyetçi Hareket Partisi’nin(MHP) 8 Kasım 2009’da ilan edilen “Geleceğe Doğru” başlıklı parti programındaTürkiye’nin jeopolitiğine dair değerlendirmeler şu şekildedir;
“…Lider ülkeler arasında yer almak için, ülkemizin coğrafî,stratejik ve jeopolitik konumunu dikkate alan, bölgesel ve uluslararası barışakatkıları da içeren etkili bir dış politika izlenecektir…“Dış politikada,devlet ciddiyeti, üslubu ve anlayışıyla hareket edecek olan Partimiz; 21’inciyüzyılın stratejik odağı durumundaki Avrasya jeopolitiğinin merkezinde yer alanTürkiye’nin dünya siyasetinde ve uluslararası ilişkilerde güçlü, itibarlı, sözüdinlenen, dostluğu aranan ve dostluğuna güvenilen bir ülke olmasınısağlayacaktır… Avrasya jeopolitiğinin merkezinde bulunmanın sunduğu fırsatlarıstratejik bir vizyonla değerlendirecek olan Türkiye, bölge ülkelerinde barış veistikrarın sağlanması ve korunması amacıyla ekonomik işbirliği projelerinihayata geçirecektir. Türkiye dışındaki soydaş ve akraba topluluklarıyla,uluslararası hukuk ve devletlerarası ilişkilere yön veren esaslar çerçevesindeyakından ilgilenilecek ve gerekli kurumsal işbirliği yapılanmaları öncelikleoluşturulacaktır…”
Bu konuda pek çokdeğerlendirmesi bulunan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. DevletBahçeli’nin 22 Şubat 2022 tarihli TBMM grup toplantısındaki sözleri MHP’ninTürk merkezli jeopolitik ufkunu ve cihan hâkimiyet anlayışını sergilemektedir:
“…Muhterem ecdadımızın “Dünyanın Allah tarafındantasarrufumuza tevdi edildiğini” söylemesi, hakimiyet ve hükümran mazimizinomuzlarımıza yüklediği devasa bir sorumluluğun aynı zamanda tarihselitirafıdır. Küçük düşünenlerin gölgesiyle beraber gelecekleri de küçüktür.Türklüğün jeopolitik alanında küçük düşünmek geride kalmaktır, yem olmaktır,yutulmaktır…”
Benzer şekilde 11 Temmuz2023 tarihli TBMM grup toplantısındaki jeopolitik analizi ve anlayışı da dikkatedeğerdir.
…Mete Han’dan Bilge Kağan’a, Selçuk Bey’den Osman Gazi’ye,Fatih’ten Kanuni’ye, 2.Abdülhamit’ten Mustafa Kemal’e kadar tarih yazanlar,tarihi yapanlar, tarihe nal sesi dinletenler, kılıçların parlaklığıyla cihanıaydınlatanların hepsi Türk’tü, hülasa bizdik, ta kendimizdik.Geçmişe sövmenin,töremizi, gelenek ve göreneklerimizi silip atmanın geçer akçe sayıldığı tahrikve tahrip yüklü hazin dönemlere şahit olduk.Yeri geldi zembereği sökülmüş saatgibi, yeri geldi dümeni kırık metruk tekne gibi, yeri geldi yatağına vekarışacağı ummana küsmüş ırmaklar gibi olduk.Bizi tarihimizden koparmakistediler, çünkü tekerrür etmesinden korkuyorlardı.…Sömürgeciler arkeolojidiplomasiyle İmparatorluğumuzun ruhunu çalarken, içimizdeki mandacı,teslimiyetçi ve yabancı hayranları tarihte husumet kazısıyla dünümüzüişbirlikçiliğin değirmeninde öğütmeye kalkıştılar.…Tarihiyle barışık olmayanbir milletin gelecek hedefleri olamaz.Türkiye’nin bölgesel ve küresel güç olmasüreci, köklü tarihi referanslara dayanmaktadır.Tarihsel etki alanlarımızjeopolitik hesaplaşmaların ağırlık merkezidir…Emperyalizmin kilit aktörleri,bin yıllık bir nefretle Türk’ü önce Avrupa’dan atmaya, sonra doğu ve güneyvilayetlerinden koparmaya, hitamında da Anadolu’da küçük bir havzaya sıkıştırıporada imha etmeye niyetlendiler. Bir zamanlar hâkimiyetimizde olancoğrafyaların sınırlarını masa başında cetvelle çizip ecdadımıza silah zoruylave tehdit yoluyla dayattılar. Bugün neyaşıyorsak, neyle mücadele edip sınanıyorsak, biliniz ki, Birinci DünyaSavaşı’yla ilişkilidir. Ve bu savaş henüz bitmemiştir…”
Dr. Devlet Bahçeli’nin sözkonusu değerlendirmelerinin temel dayanağı 18 Mart 2018 tarihinde gerçekleştirilenMHP 12. Olağan Büyük Kurultayın açılışında ifade ettiği “Ankara Jeopolitiği”dir. Bu ise “NeAmerika ne Rusya ne Çin Her şey Türklük için!” ve “Her şey Türk için Türk’e göre ve Türk tarafından!” anlayışınınyansımasıdır. MHP, Türkiye’nin geleceğini Türklük dışındaki mecralarda,başkentlerde aramamaktadır. Ankara Jeopolitiği’nin yüzü Turan’a dönüktür. GaziMustafa Kemal Atatürk’ün Türk Dünyası ufku, Başbuğ Alparslan Türkeş’in Türkjeopolitiği anlayışı büyük mütefekkir merhum Ziya Gökalp’ın sözüyle “büyük ve müebbet ülke Turan”a dairdir.Dr. Devlet Bahçeli’de Türk tarihinin başlangıcından neşet eden Türk Cihan HâkimiyetiMefkûresi akışının günümüzdeki sesidir. Dr. Bahçeli’nin 04 Kasım 2012 tarihindegerçekleştirilen MHP 10. Olağan Büyük Kurultayındaki;
“…Türk’ün soluk aldığı, İslam’ın yaşandığı her yerde muhabbetbağları açsın. Biz, Türk’ün birliğine duyduğumuz özlemden, Türk milletinin ayrıcoğrafyalara düşmüş varlığının gün gelip tekrar bütünleşeceğine yönelikarayışımızdan hiç vazgeçmedik. Turan mefkûresi hâlâ ruhumuzu ısıtmakta,fikriyatımıza heyecan vermektedir. Türk coğrafyasından yükselecek müşterek seshâlâ iddialarımızı süslemektedir. Türk jeopolitiğinin genişliği ve derinliğihâlâ insanlık için bir umut adası olmaya taliptir. Medeniyetler arasındakiboğuşmaya Türk birliği can simidi olmaya adaydır. Milletler mücadelesinde Türkbirliği muazzam bir çekim alanı ve güç merkezi oluşturacaktır. Biz bunun içinvarız, bunu gerçekleştirme özlem ve arayışındayız…”
anlatımında Türklüğü merkezealan jeopolitik ufku serimlemiştir. Orhun Yazıtlarından günümüze gelen fikriakış silsilesinde “Türk jeopolitiğianlayışı” 20. ve 21. yüzyılda Türk siyasetinin başat fikri olagelmiştir.Ancak Gazi Mustafa Kemal Atatürk sonrasında MHP ve Ülkü Ocaklarının kuruluşunakadar hak ettiği değeri ve ilgiyi görmemiş ve enternasyonalist, kozmopolit,etnik kimlikçi çevrelerce yadsınarak fikri manada yok edilmek istenmiştir.Günümüzde durum farklı değildir.
Özetle Türklerin tarihsahnesine çıkmasından günümüze; adı, bağlamı, içeriği değişse de her zaman Türklerjeopolitik ufka sahip olmuştur. Büyük jeopolitik ufuklar ise büyük milletleremündemiçtir. Büyük fikirleri ise büyük siyasi figürler ve hareketler politikayadönüştürebilir. Türk jeopolitik ufkunun siyasi temsilcisi ve taşıyıcısı 1969yılından beri Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları’dır.
Kaynaklar
Alparslan Türkeş, DışMeselemiz, Berikan Yayınları, Ankara, 2000.
Alparslan Türkeş, MilliDoktrin Dokuz Işık, Kutluğ Yayınları, İstanbul, 1975.
Faruk Sönmezoğlu,Uluslararası Politika ve Dış Politika Analizi, Der Yayınları, İstanbul, 2019.
İbrahim Kafesoğlu, KutadguBilig ve Kültür Tarihimizdeki Yeri, Kültür Bakanlığı Yayınları, , İstanbul1980.
Milliyetçi HareketPartisi, Konuşmalar: 2016-2021, Cilt 2,https://www.mhp.org.tr/usr_img/mhpweb/kitaplar/konusmalar_2016_2021_cilt2.pdf,(27.07.2023, çevrimiçi)
Milliyetçi HareketPartisi, Milliyetçi Hareket PartisiGenel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin, TBMM Grup Toplantısında yapmışoldukları konuşma, 22.02. 2022,https://www.mhp.org.tr/htmldocs/mhp/4960/mhp/Milliyetci_Hareket_Partisi_Genel_Baskani_Sayin_Devlet_BAHCELI__nin_TBMM_Grup_Toplantisinda_yapmis_olduklari_konusma_22_Subat.html,(27.07.2023, çevrim içi).
Milliyetçi HareketPartisi, Milliyetçi Hareket PartisiGenel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin, TBMM Grup Toplantısında yapmışoldukları konuşma, 11.07.2023,https://www.mhp.org.tr/htmldocs/mhp/5214/mhp/Milliyetci_Hareket_Partisi_Genel_Baskani_Sayin_Devlet_BAHCELI__nin_TBMM_Grup_Toplantisinda_yapmis_olduklari_konusmasi_11_Tem.html,(27.07.2023, çevrim içi).
Milliyetçi HareketPartisi, Milliyetçi Hareket PartisiGenel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin, TBMM Grup Toplantısında yapmış olduklarıkonuşma,04.07.2023,https://www.mhp.org.tr/htmldocs/mhp/5212/mhp/Milliyetci_Hareket_Partisi_Genel_Baskani_Sayin_Devlet_BAHCELI__nin_TBMM_Grup_Toplantisinda_yapmis_olduklari_konusma_4_Temmuz.html,(27.07.2023, çevrim içi).
Milliyetçi hareketPartisi, Parti Programı “Geleceğe Doğru, MHP 9. Olağan Büyük Kurultayı,08.10.2009,https://mhp.org.tr/usr_img/_mhp2007/kitaplar/mhp_parti_programi_2009_opt.pdf,(27.07.2023, çevrimiçi).
Milliyetçi HareketPartisi, Türk Milleti Sensiz Asla MHP 10. Büyük Kurultayı, 04.10.2012, Ankara,https://www.mhp.org.tr/usr_img/_mhp2007/kitaplar/10kurultay_turkmilleti_sensiz_asla.pdf,(27.07.2023, çevrimiçi)
Muharrem Ergin, Orhunkitabeleri, Hisar Gazetesi Yayını, 2003.
Osman Turan, Türk CihanHakimiyeti Mefkuresi Tarihi, 23. Bs., Ötüken Yayınları, İstanbul, 2014.
Suatİlhan, Jeopolitik Duyarlılık, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1989.
TürkDil Kurumu, Dîvânu Lugâti’t-Türk,https://www.tdk.gov.tr/divanu-lugatit-turk/kasgarli-mahmud-ve-divanu-lugatit-turk/,(27.07.2023, çevrim içi).
[1] Düzce ÜniversitesiAkçakoca Bey Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü