2025 LİDER ÜLKE TÜRKİYE VE MHP
Hakan AKDAĞ*
“Lider Ülke Türkiye için İstiklâle Tutkun, İstikbale Hazır”
Dr. Devlet BAHÇELİ
Giriş
Son yüzyılda dünya ülkeleri arasındaki etkileşim ve birbirlerine bağımlı olma durumu küreselleşmenin yükselişi ile birlikte pek noktaya ulaşmıştır. Bu çerçevede Wallerstein, Shils gibi düşünürlerin ortaya koydukları teoriler üzerinden ülkeler arası ilişkilerin seyri ve boyutu farklı dinamikler üzerinden ele alınmıştır. Küreselleşmenin ortaya çıkardığı yeni düzlemde uluslararası gelişmeleri kontrol altında tutan ülkeler, yeni politikalar geliştirilmesi ve bölgesel güç ilişkilerde aktif rol oynamaktadır. Merkez ülke pozisyonunu elde eden bu ülkelerin ekonomik, teknolojik ve siyasî olarak diğer ülkeler üzerinde hegemonya oluşturdukları ve onları etkileri altında tuttukları öngörüldüğünde ortaya bir merkez-çevre ilişkisi çıkmaktadır. Burada merkez ülkelerin lider pozisyonda yer almaları, aynı zamanda IMF, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlar üzerinde de etki unsuru olmalarını sağlamaktadır (Şahin, 2009:88).
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, köklü devlet geleneği ve modernize olmuş kurumları ile son yıllarda gerçekleştirmiş olduğu atılımlarla birlikte dünyada önemli bölgesel güç sahibi ülkeler arasında yer almıştır. Özellikle Ortadoğu ve Türkistan coğrafyasında gerçekleşen olaylar ve güç ilişkilerinde bölgesel dengeleri yönlendirebilecek bir diplomasi ve etki alanına sahip olan Türkiye, Ukrayna-Rusya Savaşı, Suriye İç Savaşı, Doğu Akdeniz’deki güç mücadelelerinde ağırlığını ortaya koymuş ve Batılı devletlerin bölgedeki etkisini kırarak bölgesel üstünlüğü kurabilmiştir. Burada birkaç yıllık bir hazırlıktan bahsetmek süreci basitleştirmektir. Türkiye’nin dünyada bölgesel dengeleri tayin edici rolünde uzun yıllar üzerinde çalışılmış bir vizyon ve politik hazırlık süreci bulunmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin, “Lider Ülke Türkiye” hedefi, Türkiye’nin bu hazırlık sürecine önemli katkılar sunmuş bir vizyon planlamasıdır. Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası alanda etkin bir unsur olmasını hedefleyen bu projede MHP’nin öngörüleri, ekonomik, askerî ve siyasî alanlarda Türkiye’nin güçlenmesinin sağlanması ve aktif bir diplomasi ile sürecin yürütülerek Türkiye’nin merkez ülkeler arasında yerini almasıdır (MHP, 2007:12).
2023 Lider Ülke Türkiye Vizyonu
MHP’nin ortaya koymuş olduğu “Lider Ülke Türkiye” vizyonuna bakıldığında, 2023 tarihini Türkiye için bir hedef tarih olarak belirleyen söylemin Türk siyasi partileri arasında ilk olarak MHP tarafından belirlendiği görülmektedir. MHP Genel Başkanı Bilge Lider Devlet Bahçeli’nin MHP’nin 23 Kasım 1997 tarihli 5’nci Büyük Kurultayı’nda uluslararası şartların değişimini işaret ederek,
“Türkiye, niye Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş Yıl Dönümü’nü kutlayacağımız 2023 yılına “lider ülke”, Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul’u fethinin 600. Yıl Dönümünü kutlayacağımız 2053 yılına “süper güç”olarak girmesin? Türkiye, niye Karadeniz Ekonomik İşbirliği’nin yanında, Türk Cumhuriyetleriyle oluşturacağı ekonomik, siyasi ve askerî organizasyonlara öncülük etmesin?” (MHP, 2007:33). ifadeleri ile Türkiye’nin 2023 yılını “Lider Ülke”, 2053 yılını ise “Süper Güç” olma hedefini ortaya koymuştur. Sayın Bahçeli’nin bu ifadeleri, Türkiye’nin geleceğinde belirleyici olma ideali taşıyan siyasi partilerin stratejik hedefler ortaya koyması gerekliliğini ortaya koyması bakımından önemlidir. 2023 ve 2053 gibi uzun vadeli hedefler büyük ülke olmanın bir ön kabulüdür. Bu düşünceler ekseninde MHP’nin belirlenen hedefe doğru kararlı bir yürüyüş gerçekleştirdiği görülmektedir. İktidar ortağı olduğu dönemde 2001 yılındaki Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’na 2023 ekonomik hedeflerinin eklendiği görülmektedir. Aynı zamanda “Vizyon 23” projesi de TÜBİTAK tarafından bu dönemde uygulamaya koyulmuştur. Vizyon 23’ün amacı, Türkiye’yi 2023 yılına kadar bir teknoloji ülkesi haline getirmektir. Bu bağlamda Türkiye’nin beyin gücünü arttırması ve beyin göçünün engellenmesi ve teknoloji alanında uluslararası alanda takip edilen bir yapıya kavuşturulması hedeflenmiştir (TÜBİTAK 2004). MHP’nin 2023 vizyonuna 19 Kasım 2006 yılında 8’nci Büyük Kurultay’da da yer verilmiştir. Sayın Bahçeli’nin yapmış olduğu konuşmada 2023 vizyonuna yönelik şu ifadeleri önem taşımaktadır:
“…Genel Seçimlerle 23. Dönem parlamento kadrosunu belirleyerek ülkemizi 2023 yılına taşıyacak vizyonun da kilometre taşlarını döşeyeceksiniz. Kararınızla 2007’den 2023’e kadar 16 yıllık bir siyasal süreci derinden etkileyeceksiniz. Bu nedenle bu kongre partimiz ve ülkemiz için bir dönüm noktası olmalıdır..” (MHP, 2007:189).
MHP’nin 2023 vizyonunun sadece bir Kurultay söylemi olarak kalmadığını belirtmek gerekmektedir. MHP’nin seçim beyannamelerinde de 2023 vurgusu sık sık yapılmıştır. 31 Ekim 2010 tarihinde iktidara gelinmesi halinde 2023’e kadar tatbik edilecek olan politikaların “2023 Yükselen Ülke Türkiye Vizyonu” başlığı altında ele alındığı görülmüştür. Yine akabinde 2011 tarihinde MHP’nin seçim beyannamesinde “Yükselen Ülke Türkiye Sözleşmesi” başlığı yer almaktadır. Bu beyannamede 2023 vurgusunun “2023’e Doğru Yükselen Ülke Türkiye Vizyonu” ve “Küresel Güç Türkiye’ye Doğru” başlıklı bölümlerde yer aldığı görülmektedir (MHP 2011). Dikkat edilirse MHP’nin 2023 Vizyonunun Cumhur İttifakı süreci ile birlikte hızlı bir şekilde gerçekleşme eğilimine evrildiği görülecektir. MHP’nin iktidar ortağı olduğunda dahi 2023 Vizyonuna yönelik böyle bir ilerleme sağlandı ise, MHP’nin iktidar olduğu bir Türkiye’de Türkiye’nin uluslararası güç unsuru halini sağlamlaştırması içten bile olmayacaktır.
Gelecek Öngörüsü ve Planlı Hazırlık
2024 yılına gelindiğinde Cumhur İttifakı’nın bir unsuru olarak MHP’nin kabinede yer almamasına rağmen 2000’li yıllar boyunca hedeflemiş olduğu 2023 vizyonunun büyük oranda gerçekleştiği görülmektedir. Özellikle uluslararası arenada Türkiye bir baş aktör halini almış ve bölgesel güç dengelerinde bir balans verici güce ulaşmıştır. Ukrayna-Rusya savaşındaki diplomatik liderliği, Karabağ savaşındaki uluslararası harp alanında yaratmış olduğu fark, Suriye iç savaşında çok yönlü politik hamleleri, Libya, Somali gibi ülkelerde askerî üsler kurarak bölgesel güç dengelerinin aktif belirleyicisi olarak Türkiye’nin son yıllarda dünya genelinde merkez ülke konumuna ulaşmıştır. Aynı zamanda Türk devletleri ile olan kardeşlik bağlarını stratejik ve kültürel işbirliği kapsamında genişleterek Türk Milliyetçiliğinin yıllar boyunca özlemini hasrettiği Türk Birliği’ne, Türk devletleri ile birleşmeye bir adım daha yaklaşmıştır. Türkiye’nin söz konusu etkinliği sadece dış politika ve uluslararası alanda gerçekleşmemiş, ayrıca “yerli ve millî” vizyonu çerçevesinde hazırlamış olduğu teknoloji hamleleri ile modernize bir güce ulaşan ordu gücüne, daha da genişleyen bir sanayi sektörüne, teknoloji destekli üretim gücüne kavuşmuştur. Yine 21’inci yüzyılın ülkeler arasında bir enerji savaşlarını da beraberinde getirdiği düşünüldüğünde Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’da büyük bir enerji hamlesi gerçekleştirmesi, bu alanda oynanan oyunu kazandıracak kozların Türkiye’nin elinde olmasını sağlamıştır. Özellikle Doğu Akdeniz’de Türkiye aleyhine girişilen kirli ittifakların basiretli ve akılcı diplomatik hamlelerle bertaraf edilerek Mavi Vatan’ın korunma altına alınması, Türkiye’nin önümüzdeki süreçte dünya enerji politikalarında lider konuma erişmesini sağlayabilecek bir öneme sahiptir.
MHP’nin geleceğe yönelik çalışmalarının bu süreçten sonra daha da göz önünde tutulması beklenmektedir. 1997 yılından bugüne değin öngörmüş olduğu vizyon ve projelerin birçoğunun aşama aşama gerçekleşmesi, MHP’yi gerek iç politikada gerekse dış politikada sürecin belirleyicileri arasına sokmuştur. 2025 ve devamındaki yakın gelecekte Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası gücünü berkitmesi düşünülürse Türkiye’nin etki alanına giren bölgelerde gösterdiği lider ülke dinamizmi güç ve meşruiyet üzerinden kalıcı hale geleceği ifade edilebilir. Burada güçten kasıt diplomatik ve askerî alanı işaret ederken; meşruiyet ise, Türkiye’nin etki alanı oluşturduğu, kültürel ve ticarî ilişkiler kurduğu ülkelerle geliştirdiği bağları işaret etmektedir.
Türk milletinin İmparatorluk bakiyesi ve itici gücü olarak daha önce Osmanlı’nın hakimiyetini, adil yönetimini gösterdiği coğrafyaların halkları ile kurmuş olduğu yakın ilişkiler akla gelmelidir. Türk ordusunun daha da kuvvetlendirilmesi, ileri düzey teknoloji hamlelerinin gerçekleştirilebilmesi, ülkede yerli ve millî üretimin arttırılması, Türk devletleri ve toplulukları ile daha yakın ilişkiler kurulması, Türkçe’nin dünya dili haline getirilmesi, uluslararası kurum ve kuruluşlarda daha etkin diplomasi yürüterek mazlum halkların koruyucusu olması gibi politikaların 2025 yılının Lider Ülke Türkiye’sini ortaya çıkaracağı öngörülmektedir. Bütün bu öngörülerin, MHP’nin idealize ettiği Türkiye’nin küresel alanda edinmiş olduğu yeri ve gücünün kapsamını arttırmak ve Türkiye’yi 2053 yılında Süper Güç haline getirmek vizyonunun bir parçası olacağı da şüphesizdir.
Sonuç
Kurulduğu ilk günden itibaren Türk milletinin geleceği için günübirlik politikalar yerine gelecek nesillerin inşasına çalışan MHP ve Türk Milliyetçiliği, ortaya koymuş olduğu 2023 ve 2053 Vizyonu kapsamında Türkiye’nin kısa ve uzun vadeli gelecek planlamasını belirlemiştir. Türkiye’nin iç ve dış politikada ana belirleyici unsur olmasını, önce bölgesel daha sonra küresel anlamda merkez ülke konumuna erişmesini hedefleyen 2023 Vizyonu 2000’li yıllar boyunca MHP’nin yürütmüş olduğu politikanın ana eksenini oluşturmaktadır. Cumhur İttifakı ile birlikte Türkiye’nin güçlendirilmiş bir siyasal sistem ve etkin bir diplomasi hamleleri ile adım adım lider ülke olma yolunda ilerlediği görülmektedir.
Ticarî, sanayi, askerî ve uluslararası ilişkiler alanında edilgen değil, etken bir güç haline gelen Türkiye’nin bu yapıya kavuşmasında Sayın Bahçeli’nin öngörüsü ve rolü oldukça büyüktür. 90’lı yıllardan bugüne kadar bu stratejiyi bir ilke haline getiren Sayın Bahçeli ve MHP ile birlikte Türkiye’nin 2025 yılında merkez ülke pozisyonunu sağlamlaştırması ve etki alanını daha da genişletmesi mümkündür. Türkiye’nin bu güce ulaşması sadece maddî olarak değil aynı zamanda kültürel ve tarihî olarak da önemli gelişmelerin ürünüdür. Türkiye’nin faaliyet gösterdiği coğrafyada yerel halk ile manevî bağlarını güçlendirmesi, kültürel etkileşimini arttırması ve tarihî ortak geçmişin yeniden canlandırılması da 2023 Lider Ülke vizyonunun bir sonraki aşaması olarak 2053 Süper Güç Türkiye vizyonuna katkı sağlayacaktır. Sonuç olarak MHP’nin 2000’li yıllardaki vizyoner tutumunun millî hedefler koyma geleneğini, Türkiye’nin geçmişte olduğu gibi gelecekte de dünya gücü olabileceği inancını yeniden ortaya çıkardığı ve millî bir gelecek tasavvurunun gerçek kılınmasında örnek teşkil ettiği görülmektedir.
Kaynakça
MHP (2007). 21. Yüzyıl ve 2023 Türkiye Vizyonu. Ankara: MHP Yayınları.
MHP (2011). 2011 Seçim Beyannamesi: 2023’e Doğru Yükselen Ülke Türkiye Sözleşmesi. Ankara: MHP Yayınları.
Şahin, K. (2005). Küreselleşme – Egemenlik Etkileşimine Türk Dünyası Eksenli Bir Bakış. III. Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi Bildiriler Cilt 1, 338-349.
TÜBİTAK (2004). Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003-2023 Strateji Belgeleri. Ankara: TÜBİTAK Yayınları.