2023 Vizyonu ve Türk’ün Kızıl Elması: Misak-ı Milli

20 Şubat 2023 10:33 Dr.Nasrullah UZMAN
Okunma
1148
2023 Vizyonu ve Türkün Kızıl Elması: Misak-ı Milli

2023 Vizyonuve Türk’ün Kızıl Elması: Misak-ı Milli

Doç. Dr. NasrullahUZMAN*

 

Cumhuriyet’in ilan edildiği 1923 yılı esas alındığında içerisindebulunduğumuz 2023 yılı itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümü kutluyoruz.Böylesine anlamlı ve önemli bir yılda Türkiye, şüphesiz devlet politikası olarak2023 vizyonunu ortaya koyacak ve Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına yönelik politikalarınıbelirleyecektir. 2023 vizyonunun belirleneceği bu süreçte Türk’ün Kızılelma’sı:Misakımillî’yi hatırlamakta fayda var.

Bilindiği üzere Misakımillî, son Osmanlı Mebusan Meclisinde 28Ocak 1920 tarihinde kabul edildi ve 17 Şubat 1920tarihinde bütün dünyaya ilan edildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi resmî İnternetsitesinde yer alan Meclis tutanaklarında Misakımillî metnine erişimsağlanabilmektedir[1].Misakımillî’nin orijinali Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüd DaireBaşkanlığında muhafaza edilmektedir. Misakımillî’nin toplam dokuz sayfalıkorijinal metnini ilk kez Murat Bardakçı 23 Nisan 1923’te Habertürk’te yayımladı.Daha sonra orijinal metin farklı kurum ve kişiler tarafından da yayınlandı.Türkiye Büyük Millet Meclisi de yayımladığı Millî Egemenlik Belgeleri isimlieserde Genelkurmay ATASE Daire Başkanlığı Arşivi’ne atıfta bulunarak Misakımillî’nin orijinal görüntüsüne,Osmanlıcasına ve günümüz Türkçesine yer verdi[2]. Aralarında Türkiye BüyükMillet Meclisi ve Türk Tarih Kurumunun da olduğu birçok kurum da Misakımillîharitasını yayınladı.[3]

Murat Bardakçı’nın ifadesiyle Misakımillî,fermanları andıran büyük boy bir kâğıda son derece süslü bir yazı ile yazılmışbir belge değildi. Aksine Birinci Dünya Savaşı sonrasında işgal altındakiİstanbul’un bütün hüznünü, Türk milletinin yaşadığı yoklukları ve sıkıntılarıtam olarak yansıtan bir belgeydi. Sıradan, çizgili bir okul defterinin beşyaprağına önlü arkalı şekilde yazılmıştı. İlk iki yaprağında toplam altımaddelik Misakımillî’nin metni yazıyordu. Misakımillî metninin hemen altındaise dönemin Meclis-i Mebusan Reisi ve Erzurum Mebusu Celâleddin Ârif Bey’inimzası vardı. Diğer yapraklarda da metni kabul eden Meclis-i Mebusan üyelerininimzaları yer alıyordu[4].

Toplam altı maddelik Misakımillîbeyannamesinin günümüz Türkçesi şöyledir:

BirinciMadde: Osmanlı Devleti’nin, özellikle Arap çoğunluğunun yerleşik olduğu, 30Ekim 1918’de mütarekenin imzalandığı tarihte, düşman ordularının işgali altındakalan kesimlerin kaderi, halkının serbestçe verecekleri karara uygun olarakbelirlenmesi gerekeceğinden, adı geçen mütareke hattı içinde ve dışında din,ırk ve soy bakımından birleşik ve birbirine karşı saygı ve fedakârlıkduygularıyla dolu olarak soy ve toplum hukukları ile çevre koşullarına tam uyanOsmanlı Müslüman çoğunluğunun yerleşmiş bulunduğu bölgelerin hepsi gerçektenveya hükmen hiçbir şekilde bölünmez bir bütündür. İkinci Madde: Halkı, ilkserbest kaldıkları zaman halkın oylarıyla anavatana katılmış olan üç sancak(Kars, Ardahan, Artvin) için gerektiğinde yeniden serbestçe halkoyunabaşvurulmasını kabul ederiz. Üçüncü Madde: Türkiye ile yapılacak barışabırakılan Batı Trakya’nın hukuki duru­munun saptanması da halkın tam birserbestlik içinde açıklayacakları oylara uygun olarak yapılmalıdır. DördüncüMadde: İslam hilafet ve saltanat Merkezi ve Osmanlı hükûmet merkezi olanİstanbul şehri ile Marmara Denizi’nin güvenliği her türlü tehlikeden uzak(korunmuş) olmalıdır. Bu ilke saklı kalmak şartıyla, Akdeniz ve KaradenizBoğazlarının dünya ticaret ulaşımına açılması hakkında, bizimle diğer bütünilgili devletlerin birlikte verecekleri karar geçerlidir. Beşinci Madde: İtilafDevletleri ile düşmanları ve bazı ortakları arasında kararlaştırılan antlaşmaesasları çerçevesinde azınlıklar hukuku komşu ülkelerdeki Müslüman ahalinin deaynı hukuktan yararlanmaları güvencesiyle tarafımızdan desteklenecek ve sağlanacaktır.Altıncı Madde: Millî ve ekonomik gelişme olanağını elde etmek ve daha çağdaş vedüzenli bir yönetim şeklinde işleri yürütmeyi başarabilmek için, her devletgibi, bizim de gelişme sebeplerimizin sağlanmasında tam bir hürriyet vebağımsızlığa kavuşmamız, varlığımızın ve hayatımızın esasıdır. Bu sebeple,siyasi, adli, mali ve benzeri gelişmelerimize engel kayıtlara karşıyız.Gerçekleşecek borçlarımızın ödeme koşullan da bu ilkelerle çelişmeyecektir.[5]

Anlaşılacağı üzere Misakımillî’de “36-42 kuzeyparalelleri ile 26-45 doğu meridyenleri arasında” gibi herhangi bir koordinatya da coğrafi sınırlama bulunmamaktadır. Kuzeyde Sinop, güneyde Hatay ya dabatıda Çanakkale, doğuda Iğdır gibi bir sınırlama da söz konusu değildir. Açıkve net bir şekilde “mütareke hattı içinde ve dışında din, ırk vesoy bakımından birleşik ve birbirine karşı saygı ve fedakârlık duygularıyladolu olarak soy ve toplum hukukları ile çevre koşullarına tam uyan OsmanlıMüslüman/Türk çoğunluğunun yerleşmiş bulunduğu bölgelerin hepsi gerçekten veyahükmen hiçbir şekilde bölünmez bir bütündür.” ifadesiyle Türkiye’ninsınırlarının demografi esas alınarak belirleneceği ifade edilmektedir.

Misakımillî’nin ilk 3 maddesi millî iradeyi esas almaktadır.Arap nüfusun yoğunlukta yaşadığı bölgede, Elviye-i Selase olarak tabir edilenKars, Ardahan, Batum’da ve Batı Trakya’da halk oylamasına gidilebileceği,halkın serbestçe vereceği oylarla alınacak karara, halk iradesine saygı duyulacağıbelirtilmektedir. Bu üç madde aynı zamanda Amerikan Başkanı Woodrow Wilson’un 8Ocak 1918’de açıkladığı ve literatüre “WilsonPrensipleri” olarak geçen ilkelerle de örtüşmektedir. Nitekim bu ilkelerdenbir tanesi de Osmanlı Devleti’nde Türklerin çoğunlukta oldukları bölgelerdebağımsız olmaları ve Osmanlı Devleti hâkimiyetindeki halklara kendi kaderlerinitayin etme hakkı tanınması ile ilgiliydi. Dolayısıyla Misakımillî, her şeydenönce millî iradeyi öncelemekteydi. Mustafa Kemal Paşa’nın ifadesiyle Misakımillî’mizde muayyen ve müspet birhat yoktu. Kuvvet ve kudretimizle tespit edeceğimiz hat, hattı hudut olacaktı.Müslüman Türk nüfusun yaşadığı coğrafya Misakımillî sınırları içinde kabulediliyordu. Bu bakış açısıyla bugün Türkiyesınırları dışında bulunan Batı Trakya, Adalar, Batum,Halep, Süleymaniye, Musul, Kerkük ve daha birçok yer esasen Misakımillîsınırları içerisindeydi. Misakımillî’nin 4. maddesi Osmanlı Devleti’ninbaşkenti İstanbul ve Marmara Denizi’yle ilgiliydi. Payitahtın bağımsızlığınıönceliyor ve yine Wilson Prensiplerinde belirtildiği üzere Boğazlarınuluslararası tüm devletlerin ticaret gemilerine açılmasını öngörüyordu. Misakımillî’nin5. maddesi mütekabiliyet ilkesini esas alıyordu ve Türkiye’deki azınlıklarınhaklarını belirlerken Türkiye dışındaki Müslümanlara verilen haklarını temelalıyordu. Bu durum, Misakımillî sınırları dışında kalan Müslümanlara verilecekhaklar ve onların statüsünün belirlenmesi açısında son derece önemli birkriterdi. Misakımillî’nin 6. maddesi ise Osmanlı Devleti’ni bir hayliuğraştıran ve belki de en önemli sorunlarından biri hâline gelen (siyasi, adli,mali vs.) kapitülasyonları tamamen reddediyordu. Bu da tam bağımsızlığa verilenönemi göstermesi bakımından son derece çarpıcıydı. Türkiye Cumhuriyeti’ninkuruluş manifestosu niteliğindeki Misakımillî, Atatürk’ün Türk milletine mirasıve vasiyetidir. Türkiye, hiçbir zaman saldırgan ya da yayılmacı politikalaruygulamamış, uluslararası hukuka bağlı kalmış, akılcı politikalar uygulamış,kendi sınırlarını koruduğu gibi başkalarının sınırlarına da saygı göstermiştir.İlk yüz yıllık dış politikamız incelendiği bu durum net bir şekildegörülecektir. Bununla birlikte Atatürk’ün mirası ve vasiyeti niteliğindeki Misakımillî’yide unutmamış, gönül coğrafyamızdaki insanlarımıza kayıtsız kalmamış, Hatayörneğinde olduğu gibi “zaman geldiğinde,şartlar oluştuğunda, tarih coğrafyaya dar geldiğinde” tarihi realiteyeuygun hareket etmesini bilmiştir. Türkiye, Cumhuriyeti’nin ikinci yüz yılındada tıpkı ilk yüzyılında olduğu gibi saldırgan ya da yayılmacı politikalaruygulamadan, uluslararası hukuka bağlı kalarak, akılcı politikalar uygulayarak,kendi sınırlarını koruduğu gibi başkalarının sınırlarına da saygı göstererek,Atatürk’ün mirası ve vasiyeti niteliğindeki Misakımillî’yi unutmamalı, gönülcoğrafyamızdaki insanlarımıza kayıtsız kalmamalı ve “zaman geldiğinde, şartlar oluştuğunda, tarih coğrafyaya dar geldiğinde”tarihî realiteye uygun hareket etmesini bilmelidir. Milliyetçi Hareket PartisiGenel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin ifadesiyle Türkiye, Misakımillî coğrafyasında bir kuşun kanadı kırılsa,bir kuzu av olsa, bir mazlum feryat etse, bir masumun göz pınarlarından yaşsüzülse mesele edinmeli, dert edinmeli, tavır göstermeli, bedelini de peşinenödetmelidir. 2023 vizyonu, dış politikada Misakımillî’yi esas alarak bu bakışaçısıyla oluşturulmalıdır.

 

 

 



* Ankara Hacı Bayram Veli ÜniversitesiEdebiyat Fakültesi Tarih Bölümü E-posta: nasrullah.uzman@hbv.edu.tr

[1] https://www5.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/MECMEB/mmbd04icf01c001/mmbd04icf01c001ink011.pdf

[2]https://acikerisim.tbmm.gov.tr/bitstream/handle/11543/2319/201503186.pdf?sequence=1&isAllowed=y

[3]https://www.ttk.gov.tr/misak-i-milli-haritasi-3/

[4]https://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/941610-iste-turkiyenin-kurulus-belgesi-olan-misak-i-millinin-orijinali

[5]https://acikerisim.tbmm.gov.tr/bitstream/handle/11543/2319/201503186.pdf?sequence=1&isAllowed=y