TARİHÎ SÜREÇTE TÜRK GENÇLİĞİ VE MHP LİDERİ DR.DEVLET BAHÇELİ
Doç. Dr. Nasrullah UZMAN*
TürkiyeCumhuriyeti Devleti’ni kurulduğundan günden itibaren üç nesil yönetmiştir. 1980ve sonrasında doğan nesil yani bizler dördüncü nesiliz. Birinci kuşak diyebileceğimiznesil Cumhuriyet’i ilan eden nesildir. Bu neslin temsilcisi, ülkemizin kurucu lideriGazi Mustafa Kemal Paşa’dır. Cumhuriyet’in ilan edildiği yıllardaki Türkgençliğini anlayabilmek için, Cumhuriyet’i ilan eden neslin gençliğini analizetmek gerekir. Tarık Zafer Tuna’nın da dediği gibi, “Meşrutiyet Cumhuriyet’in laboratuarıdır”. Cumhuriyeti ilan edennesil, Osmanlı Devleti’nin son yüzyılına damgasını vuran çoğu eski “İttihatçı” olarakbilinen gençlerdir. Mustafa Kemal Paşa’nın, Enver, Talat, Cemal, KâzımPaşaların ve tarihe iz bırakmış daha birçok önemli ismin de içerisindebulunduğu bu nesil, yıkılmakta olan Osmanlı Devleti’ni kurtarmanın çareleriniaramıştır. Yurtiçinde ve dışında örgütlenerek, Osmanlı Devleti’ni ilimde,fende, tarımda, sanayi de ve iktisadi alanda, çağdaş, modern, meşruti ve modelbir Devlet yapmanın davasını gütmüşlerdir.
“İttihatçılar”,Osmanlı toplumunu oluşturan insanların farklı etnik ve dinî yapıya mensupolmaları nedeniyle “Osmanlıcılık” akımını benimsemişlerdir. Osmanlı Devleti’ninparçalanmasını önleyeceğini düşünerek tüm unsurlara eşit hakların verilmesigerektiğini savunmuşlardır. Fakat Balkanlarda yaşayan Hıristiyan milletlerinbağımsızlıklarını kazanmalarıyla “Osmanlıcılık” fikrinin sadece bir hayaldenibaret olduğu ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine bu kez Osmanlı tebaası Müslümanama Türk olmayan unsurları bir arada tutabilmek ve Osmanlı Devleti’ninvarlığını idame ettirebilmek için “İslamcılık-Ümmetçilik” politikasınıbenimsemişlerdir. Gayri Türk unsurların da düşmanla iş birliği yapmaları ve OsmanlıDevleti’ne ihanet etmeleri bu fikri de çürütmüştür. “Osmanlıcılık” ve “İslamcılık-Ümmetçilik”politikaları iflas edince İttihatçılar da mecburen “Türkçülük” fikrinibenimsemişlerdir. Fakat benimsenen Türkçülük, hiçbir zaman ırkçılık olmamıştır.Mustafa Kemal Paşa’nın ifadesiyle “Türkçülük-milliyetçilik;ırkçılık, kafatasçılık değildir. Bizim milliyetçilik anlayışımız kültürmilliyetçiliğidir. Kendini Türk hisseden herkes Türk’tür. Ne mutlu Türk’üm diyene.”anlayışının ta kendisi olmuştur.
DöneminTürkçüleri kendilerine Yusuf Akçura’yı, İsmail Gaspıralı’yı, HüseyinzadeAli’yi, Namık Kemal’i, Ziya Gökalp’ı… örnek almışlardır. Mustafa Kemal Paşa’nında dediği gibi “Benim bedenimin babasıAli Rıza Efendi, fikirlerimin babası ise Ziya Gökalp’tır.” anlayışıylayetişmişlerdir.
Tarihîsüreçte, Osmanlı Devleti’nin aldığı yenilgiler milletin kendisine olangüveninin sarsılmasına yol açmıştır. Dönemin Türk milliyetçileri de önceliklebu düşüncede olanların, yeniden özgüven kazanabilmesi için çalışmışlardır. Türkmilletinin özgüvenini kazanması hususunda Çanakkale zaferi müstesna bir yeresahiptir. Türk milleti, Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal Paşa liderliğinde bürokraside,diplomaside ve cephede çok yönlü bir mücadele vermiş, İtilaf Devletlerine, İstanbulhükûmetine ve iş birlikçi hainlere karşı amansız bir mücadele vermiştir. Bumücadeleyi kazanan Mustafa Kemal Paşa, nüfusu Türklerden oluşan Misakımillîsınırları içerisinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmaya muktedir olmuştur. Sosyal,siyasi, ekonomik, askerî ve fikrî açıdan böyle bir ortamda yetişen ve mücadeleeden Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları, Osmanlı Devleti’nin yıkılmasınasebep olan eski alışkanlıkların terk edilmesi için ciddi çaba göstermişler;Türk milletinin ve gençliğinin sorunlarına çözüm aramak için çalışmışlardır. Önceliklihedef Türklerin kendine güvenini sağlamaktır. Bu amaçla Mustafa Kemal Paşa, milletimillet yapan, bir arada yaşama duygusunu kazandıran değerlere öncelik vermiştir.Türk tarihini araştırmak için Türk Tarih Kurumunu, Türk dilini araştırmak içinde Türk Dil Kurumunu kurmuştur. Türkiye dışında yaşayan Türklerle kültür bağınıkoparmamak ve Batı’ya uyum sağlamak için Harf İnkılâbını yapmış; Latin alfabesinegeçmiştir. Hilafeti kaldırmıştır. 1924 anayasasını kabul etmiştir. Çok partilihayata geçiş denemelerinde bulunmuştur. Kılık Kıyafet Kanunu’nu çıkarmıştır.Şapka Kanunu’nu çıkarmıştır. Medeni Kanunu kabul etmiştir. Kadınlara seçme veseçilme hakkı vermiştir. Eğitim seferberliği başlatmıştır. Türk Tarih Tezi’niortaya koymuştur. Tarih ve Dil Kurultayları yapmıştır. Kitaplar çıkartmıştır.Miladi takvimi, Batı ölçü ve tartı birimlerini kabul etmiştir. Ve daha birçokinkılâp yapmıştır. Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfının amblemi olan Hilaliçindeki Bozkurt’a önem vermiştir. Bozkurt sigarası, pulu, parası, amblemi heryerde kullanılmaya başlanmıştır. Petrol Ofisinin ve Türk İzci Kulübününarmalarını Bozkurt olarak seçmiştir. Bozkurt’un Türklerin simgesi olduğunu yenidenhatırlatmıştır. Devletin kurucu ideolojisi “Türk milliyetçiliği” olduğu için, milliyetçibir nesil yetiştirmiştir. 15 yıl gibi kısa bir sürede asırlar alabilecek işleribaşarmıştır. İnkılâplarını bir sonraki nesle miras bırakmış ve 10 Kasım 1938’deebediyete intikal etmiştir.
Atatürk’ün10 Kasım 1938’de ebediyete intikal etmesiyle ikinci neslin dönemi başlamıştır.İkinci nesilde Türk gençliğinin temsilcisi ve lideri Başbuğ AlparslanTürkeş’tir. Başbuğ Türkeş, Atatürk Hakk’a yürüdüğünde Türk SilahlıKuvvetlerinde henüz 21 yaşında genç bir subaydır.
Atatürk’tensonraki nesil, kısa sürede Atatürk’ten sonraki idarecilerin, devletin kurucuideolojisi olan Türk milliyetçiliğinden uzaklaştığının farkına varmıştır.Durumun ciddiyetini kavramış ve tepki göstermişlerdir. 3 Mayıs 1944 Türkçülükolayları, bu tepkinin sonucudur. 27 Mayıs’tan sonra Albay Alparslan Türkeş’in BaşbakanlıkMüsteşarı olmasıyla birlikte ciddi adımlar atılmıştır. Albay Türkeş, Atatürk’ünyarım bıraktığı işleri tamamlarcasına, Devlet Planlama Teşkilatı, Devletistatistik Enstitüsü ve Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü gibi teşkilatları kurmuştur.Sonrasında ise Hindistan’a askerî ataşe olarak atanmak suretiyle sürgün edilmiştir.1963’te Türkiye’ye dönmüş, dava arkadaşlarıyla birlikte “Huzur ve Yükseliş Derneği” adlı bir dernek kurmuştur. TalatAydemir’in darbe girişimiyle ilgisi olmadığı halde tutuklanmış, yargılanmış vesuçsuz olduğu anlaşılınca da beraat etmiştir. Albay Türkeş, 31 Mart 1965’teCumhuriyetçi Köylü Millet Partisine katılmış ve 1 Ağustos 1965’de CKMP BüyükKurultayında Genel Başkanlığına seçilmiştir. Kısa süre sonra yapılan genelseçimlerde de Ankara milletvekili seçilmiştir. 1966’da Cumhurbaşkanı adayı olmuştur.1969’da Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisinin adı Milliyetçi Hareket Partisi,amblemi de Üç Hilâl olmuştur. Artık Türk milliyetçilerinin siyasi arenadakitemsilcisi Milliyetçi Hareket Partisi, Lideri de Alparslan Türkeş’tir. O yılyapılan genel seçimlerde Adana milletvekili olarak seçilmiş, sonraki süreçte deBaşbakan Yardımcılığı ve Devlet Bakanlığı görevlerinde bulunmuştur. AlparslanTürkeş, Amerikan emperyalizmine ve Rus komünizmine karşı mücadele etmiştir.Kısa sürede Türk gençliği onu “Başbuğ” ilan etmiştir. Anarşistler üniversiteleriişgal edip, kurtarılmış bölgeler ilan ederken, Başbuğ Türk milliyetçilerinisağduyuya davet etmiştir. Yetiştirdiği gençlik gün be gün şehit edilirken,Başbuğ iç savaşı engellemiştir. 12 Eylül 1980 Darbesi’yle Kenan Evren ve ekibiyönetime el koyunca, eski Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın “Ülkücüler iyi çocuklardır, vatansever çocuklardır.” dediği ülkücülerhapse atılmışlar ve ülkeyi bölmeye çalışanlara, rejimi değiştirmeye çalışanlarakarşı mücadele etmenin, bu ülkeyi sevmenin bedelini canlarıyla ödemişlerdir.
Cezaevindençıkan Başbuğ Türkeş 1987’de Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Başkanlığına seçilmiştir.1991’de MÇP'nin Yozgat milletvekili olarak son kez Türkiye Büyük MilletMeclisine girmiştir. 1992’de MÇP’nin adı MHP’ye, amblemi de Üç Hilal’e çevrilmiştir.1990’dan itibaren Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği yıkılınca Başbuğ Türkeş,Türk dünyasının lideri olmuştur. Türk dünyasının birlik ve beraberliği içinçeşitli organizasyonlar düzenlemiş, kültür bağını her daim sıkı tutmuş, Türkdünyasının meselelerini kendi meselesi bilmiş ve çözüm aramıştır. BaşbuğAlparslan Türkeş, eğitim ve kültür faaliyetlerini de artırmıştır. Güvenlikgüçlerine, şehitlere, gazilere ve mağdurlara sahip çıkmış, baba şefkatiylekucaklamıştır. Atatürk’ün dil, tarih ve kültür konusunda başlattığı çalışmalarıgenişleterek devam ettirmiştir. Kurultaylar düzenlemiş, kitaplar yazmıştır. BilgeKağan’dan itibaren Türk Devlet adamlığını, yaşadığı yüzyılda temsil etmiştir.Duruşuyla, konuşmalarıyla, engin bilgisi ve tecrübesiyle Türk gençliğinin örnekaldığı bir lider haline gelmiştir. 4 Nisan 1997’de, 80 yaşında vefat etmiştir.
BaşbuğAlparslan Türkeş’in vefatıyla üçüncü neslin dönemi başlamıştır. Başbuğ Türkeş liderliğindeyetişen nesil, şimdiki nesildir; günümüzdeki orta yaş kuşağını oluşturan TürkMilliyetçileridir. Başbuğ Alparslan Türkeş’in mimarı olduğu neslin lideriMilliyetçi Hareket Partisi Lideri Sayın Dr. Devlet Bahçeli’dir. Sayın Dr.Devlet Bahçeli, Başbuğ Alparslan Türkeş’in vefatı üzerine, 6 Temmuz 1997tarihinde yapılan MHP’nin 2. Olağanüstü Kongresi’nde delegelerin desteğinialarak Alparslan Türkeş'ten sonra MHP'nin ikinci Genel Başkanı seçilmiştir. SayınDevlet Bahçeli’nin liderliğindeki Milliyetçi Hareket Partisi 18 Nisan 1999seçimlerinde %18 gibi rekor bir oy alarak, DSP ve ANAP ile koalisyon kurmuş, 12Bakanlık alarak, 57. Cumhuriyet Hükûmetinin ortağı olmuştur. 21. yüzyılın ilkyılında yapılan kongre ile Türk Milliyetçileri “yeni yüzyılla sözleşme”yapmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi lideri Sayın Devlet Bahçeli, 12 Eylüldensonra doğan kuşağı 2023’ün Lider Türkiye’sine hazırlamıştır.
Atatürk’ünkuşağı, ülkemizin ilk yöneticileri, Türk milliyetçiliği’nden ödünvermemişlerdir. Milliyetçi Türkiye’nin adımlarını atmışlardır. Her alandainkılâp yapmışlardır. Türkiye’ye; modern, laik, milliyetçi ve barışçı bir çehrekazandırmışlarıdır ve gençliğe emanet etmişlerdir.
Türkeşkuşağı, Türk milliyetçileri, devlet idaresinin Türk milliyetçiliği çizgisindenuzaklaşmasına tepki göstermiş ve Türk milliyetçiliği çizgisini korumanınmücadelesini vermiştir. Komünizme, emperyalizme ve teröre karşı çetin bir mücadelevermiştir. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli kuşağı ise dışarıda Türkiyedüşmanlarına, içeride ise onların işbirlikçilerine karşı mücadeleetmektedirler. Bizatihi MHP Lideri Sayın Bahçeli’nin girişimleri sayesinde Türkmilliyetçilerine atfedilmeye çalışılan kafatasçı, kavgacı gibi olumsuz imajlar silinmiştir.Yorulmadan, bıkmadan, usanmadan çalışan bu neslin verdiği mücadelenin sonumuvaffakiyettir. Aziz Türk milleti her türlüyolsuzluğu ve yoksulluğu MHP’nin önleyeceğinin, mezhep ve bölge ayrımı yapmadanTürk milletini MHP’nin kucaklayacağının, Türk Devleti’ni MHP’nin yücelteceğininfarkındadır. MHP’nin kimseyi aç ve açıkta bırakmayacağının; Türkiye'yi tarımdave sanayide modern aletlerle donatacağının; dış politikadan isçi-memurmeselelerine varıncaya kadar ne türde aksaklık varsa hepsini düzelteceğinin bilincindedir.MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin liderliğinde yetişen Ülkücükadrolar, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ateş çemberinin bilincindedir.Alanlarında en iyi olmanın mücadelesindedir. “Bananeci” zihniyetle, “Vatandiskoteklerden kurtarılacaktır, kahvehanelerden yönetilecektir” anlayışıylamücadele etmektedir. Atatürk’ün açtığı yolda; Başbuğ Türkeş’in izinde ve lider DevletBahçeli’nin maiyetinde emin adımlarla ilerlemektedir. “Bölgesinde Lider Ülke; Türkiye”yi 2053 yılında kendisinden sonrakikuşağa “Dünya’da Süper Güç, Tek Güç,Lider Ülke; Türkiye”yi devretmenin mücadelesindedir. Bu mücadele Atatürk’ün,Türkeş’in, Bahçeli’nin misyonunu ve vizyonunu tamamlama mücadelesidir. ÜlküOcakları Eğitim ve Kültür Vakfının temsil ettiği bu gençlik, MHP Lideri SayınDevlet Bahçeli’nin maiyetinde, gelenekle geleceği birleştiren, olaylara Türkiyemerkezli bakan, geleceği Türkçe okuyan, Türk milletini kucaklayan, Milletinihtiyaçlarına cevap verebilen bir gençliktir. Senaryosunu başkalarının yazdığıoyunlarda figüran olmayacak kadar akıllı, Türkiye’ye yapılacak en büyükhizmetin önce kendini yetiştirmek olduğunu bilecek kadar bilinçli, toplumungenelini kucaklayacak kadar birleştiricidir. Cumhuriyetin ikinci yüzyılındasorumluluk üstlenecek gençlik, MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin maiyetindekiÜlkücü gençliktir.
* AnkaraHacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü E-posta:nasrullah.uzman@hbv.edu.tr