2023TÜRKİYE’SİNDE DEVLET BAHÇELİ LİDERLİĞİ VE MÜESSİR TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ
FatihOĞUZ
2023 yılında gerçekleşen CumhurbaşkanıSeçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi kapsamında yaşanan görüşmeler veprotokol anlaşmalar sebebiyle kamuoyunda Türk milliyetçilerin siyasietkinliğinin ağırlık kazandığına dair tartışmalar görüyoruz. Türkmilliyetçiliği çerçevesi içerisinde ad bulan söylem ve davranış biçimlerininsiyaseten başka partilerde aktif olanların belirgin bir şekilde kullanıyorolması etkinliğinin artışına yönelik kanıyı kuvvetlendirmektedir. Bu etkinliğisosyoloji disiplin doğrultusunda ölçmek ve değerlendirmek yapılacak olan nitelve nicel araştırmalarla mümkün olacaktır. Dolayısıyla veriler bazında net birbilgi vermek elbette mümkün olmayacaktır.
Lakin belirli verilere sahip olmadan daşunu söyleyebiliriz ki hem iktidarın hem de muhalefetin öne çıkan ve iz bırakanhareket motivasyonlarına bakıldığında genel siyasi ikliminin öncelikli olarakTürk milliyetçiliği çerçevesi içerisinde yer bulduğunu görüyoruz. Bumotivasyonun reaksiyon olarak tanımlanması ağırlık kazanabilir. Reaksiyonerolarak tanımlanabilmesi için olay ve olgu durumların geçerliliğine yani politikfenomen bütünlüğünden bakmak lazım. Bu da Türkiye’nin ülke olarak maruz kalmakile maruz bırakma arasındaki denklemle ilişkili olduğunu düşünüyorum.Reaksiyoner tavrın en büyük besin kaynağı bir şeye maruz kalmaktır. Aksiyonertavrın ise daha çok maruz bırakma ile nitelendirilir. Bir ülke ağırlıklı olarakbir şeye maruz kalmasına karşılık o ülke toplumu ve o toplumun nüfuz ettiğikesimlerin reaksiyon oranı yükselir. Eğer o ülkenin maruz bırakma karakteri öneçıkıyor ve belirleyici etkenler karşılık buluyorsa o vakit o ülke toplumu venüfuz ettiği kesimlerinin aksiyon oranı ivme kazanır. Maruz kalan olaylarüzerinden maruz bırakan ise olgular üzerinden zemin hazırlar.
Türkiye’nin Cumhur İttifakı döneminde hemulusal hem de uluslararası denklemde izlediği politikalar olayları aşarak olgunitelikli sonuçları zorlamaktadır. Bununla da yetinmeyerek olgu niteliklisonuçlardan da yeni nedenlerinin türetilmesi sağlanmakta. Bu sinerjinin varlığıTürk milliyetçiliğine atıfta bulunulması için en önemli argüman. Argümanlarkarşımıza savunma sanayisi, enerji sektör, diplomaside nüfuz, ülkelerarası ittifaklargibi hem sermaye hem de alternatif zenginliği açısından en keskin muhalifindahi -alaycı ve inkârcı cenahın varlığını dikkate alarak söylüyorum-Türkiye’nin ulusal ve uluslararası başarılarını yok sayamayacak durumdadır.Dolayısıyla argümana meşruiyet kazandıran Türk milliyetçiliği öncelikkazanmıştır. Buradan yola çıkarak bunun bir yükseliş olarak değil önceliklersıralamasının ilk seviyelerine tırmanması olarak okuyorum. Yoktan var olan birfenomenden bahsetmiyorum. Küresel ölçekte Türk milliyetçiliği, özellikle 19. ve20. asrın dönüm noktalarında, Türk milletinin varoluş dinamiği olmuştur.Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu felsefesi milliyetçi düşünce, onunkurucusu Mustafa Kemal Atatürk Türk milliyetçisi, ilke ve inkılaplarının ilhamkaynağı Türk milliyetçiliği olduğuna göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anayasaldüzeni, ilerleyişi ve biçimlendirme karakteri milliyetçilik esaslı olmasıdoğaldır. Türk milliyetçiliğinin en önemli özelliklerinden biri olan ekonomideneğitime kadar, spordan kültür programlarına kadar, üretimden tüketimpolitikalarına kadar diri bir muhakeme kabiliyetine ve kapasitesine sahipolmasıdır. Öğretisi günün koşullarına açık, yeniliklere karşı temkinli amakarmaşık değil. Türk milliyetçiliğinin bu özelliği her yaş gruba her statüyeher siyasi görüşe karşılık verebiliyor olması nedeniyle durağanlaşma durumukalıcı olmuyor. Bir anlık durma veya durgunluk söz konusu olsa bile kitleselboyutta hamle yapması olasılık kazanıyor. Olay ve olgu denklemi kendi zaman dilimiiçerisinde değerlendirildiğinde Türk milliyetçiliği siyasi iklim kapsamında yapısalcı,yönlendirici, çekici, uzlaştırıcı, çözüm odaklı ve itici kuvvet olarakgörünürlüğünü sağladı. Altı kuvvet olarak tasnif edebileceğiz durumlar bazenbir arada bazen de ayrı ayrı olarak karşımıza çıktı. İster siyasi isterakademik ister sivil ve sosyal hareketler bazında olsun kişilerin liderliğindebu kuvvetler birbirinden ayrı ayrı görülmüştür. Bunları bir arada tutarakmevcut iradenin ötesine taşıyabilmek tarihi sorumluluk ve aynı zamanda risküstlenebilen liderlerin marifetidir. Buradan mülhem diyebiliriz ki 2023Türkiye’sinde akademisyenler, siyasiler, sanatçılar, yazarlar kısacası istermuhalif ister iktidar yanlısı fert kendisini öncelikli olarak milliyetçi tanımıylaifade ediyorsa o zaman bu ortamın geniş alana yayılmasını sağlayan bir liderdenbahsetmek gerekir. İşte o Lider SayınDevlet Bahçeli’dir. Türk milliyetçiliğinin genel siyasi ikliminin önceliklikonumundan devlet politikasına doğru tercih kazanmasında Sayın Bahçeli’nin öncürolü belirleyici olmuştur. Belirleyici rolü liderliğini yaptığıMilliyetçi-Ülkücü Hareketin müktesebatı, Milliyetçi Hareket Partisinin politiktecrübesi ve kişisel olarak tecrübe ettiği tarihi süreç içerisinde edindiği gelişiminsonucu olarak yorumlanabilir. Durumu Max Weber’in otoriter tiplerindensoyutlayarak şu şekilde özetleyebilirim: Bu liderlik oy oranını, seçmensayısını aşan bir nüfuzun temsil gücüdür. Sayın Bahçeli, Milliyetçi HareketPartisi Genel Başkanı olarak 26 yıllık süre zarfında sistem içerisinde yaşanankrizleri aşacak adımların atılmasına, sorun yumağına dönüşen meseleleri çözümekavuşturacak önerilerin hayata geçirilmesine ve geleceği yeni bir mefkûredoğrultusunda reform hamlelerle zemininin hazırlanmasına vesile olmuştur.Elbette bu süreç kolay olmamıştır ve önüne çıkan her türlü zorluğa, kumpaslara,sabotajlara teslim olmadığı gibi ikbal endeksli tekliflere de rıza gelmedi. Dolayısıyla,2023 Türkiye’sinde olaylar içerisinde görünür olan değil olgular ekseninde müessirolan bir Türk milliyetçiliğinden bahsetmek tercihimdir.