EDİTÖRDEN

05 Ağustos 2024 11:41 Prof. Dr.E. Semih YALÇIN
Okunma
79

Değerli Devlet Okurları,
Milletler için millî kültür her zaman hayati bir öneme sahiptir. Çünkü tarih boyunca günümüze kadar varlığını sürdürebilen her millet, bunu ancak millî kültürü sayesinde başarmıştır. Türk toplulukları, Orta Asya’dan Anadolu’ya büyük bir kültürel mirasla birlikte süregelmiştir. Türk ulusal kültürü, Anadolu coğrafyasını Türkleştirip yurt edinmenin yanı sıra, Türk ulusal varlığını ve kimliğini de günümüze kadar korumuştur.
Her milletin geleceği de geçmişi gibi millî kültürüne bağlı olacaktır. Çünkü gelecekte var olma iradesinde ve kararında olan her millet, bunu ancak millî kültürü sayesinde gerçekleştirebilir. Bu da ancak, millî kültürün bilinçli bir şekilde benimsenmesi, korunması, geliştirilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılmasıyla mümkündür. Aksi takdirde, millî kültürüne sırt çeviren, millî kültürünü korumakta ve geliştirmekte gevşeklik ve ihmal gösteren her millet, tarihte olduğu gibi gelecekte de yok olmaktan kendini kurtaramayacaktır. Çünkü, bir milletin başına gelebilecek en büyük felaket, millî kültürünü kaybetmesidir. Beş bin yıllık yazılı tarih şu gerçeği açıkça ortaya koymuştur: Bir millet, ne bir savaşta yenilgi ne ülkesinin işgali ne de ekonomik çöküntü nedeniyle ulusal varlığını kaybetmiştir; ancak millî kültürünü yitirmek suretiyle tarihten silinmiştir.
Türk milletinin tarihteki en büyük başarısı, yeni vatanı Anadolu’da da millî kültür değerlerini bütünüyle korumuş olmasıdır. Gerçekten de Türk toplulukları, eski yurtları olan Orta Asya’dan ayrılırken dinlerini ve medeniyetlerini değiştirmiş oldukları hâlde, varlıklarının ve bağımsızlıklarının temeli olan ulusal kültürünü korumayı başarmışlardır. Kaâgarlı Mahmud’un “Dîvân”ında Türklerin İslam dinine ve medeniyetine geçiş dönemlerinde (XI. yy.) tespit edilmiş Türk millî kültür değerlerinden ne varsa, bunları Anadolu’da bulmak mümkündür. Anadolu Türk halkının ulusal kültürünü korumada ve devam ettirmede gösterdiği bu başarıda, onun ulusal değerlerine olan bağlılığının yanı sıra, Türk ulusal kültürünün de sağlam temellere ve ölümsüz değerlere sahip olmasının büyük rolü vardır.
Bir millet, kültürüne sarıldıkça yükselir ve yücelir; millî kültüründen uzaklaştıkça da manevi gücünü kaybeder ve zayıflar. Çünkü millî kültürüne sırt çeviren milletlerin yabancı kültürlerin etkisine kapılması, kendini kaybetmesi ve yabancı milletlere köle olması çok kolaydır. Tarih bu durumu gösteren örneklerle doludur.
Türk milleti yerleştiği Anadolu coğrafyasında millî kültürünü taşımış ve şartlara göre inşa etmiştir. Anadolu coğrafyasının tüm zerresine nakşolan kültürümüz Türk milletiyle hayatta kalmış ve şehir, kasaba, köy adlarına kadar işlenmiştir. Kısacası kültür bizim, şehir bizim, kasaba, köy bizimdir.
Esen kalınız efendim…