ÇAVUŞOĞLU: S-400'LER BİTMİŞ BİR ANLAŞMADIR, GERİZ ADIM ATMAYACAĞIZ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Washington'da yaptığı konuşmada, "S-400'ler bitmiş bir anlaşmadır, bundan geri adım atmayacağız. ABD kısa süre önce bir Patriot önerisi yaptı ancak satış olacağının garantisi bulunmuyor." dedi.
Çavuşoğlu, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı kapsamında bulunduğu Washington'da Atlantik Konseyi, German Marshall Fund ve Münih Güvenlik Konferansı ortak etkinliği "NATO Birleştirir: İttifak 70 Yaşında" toplantısında konuştu ve daha sonra da gazetecilerin sorularını cevapladı.
S-400'lerle ilgili bir soruya cevap veren Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"S-400'ler bitmiş bir anlaşmadır, bundan geri adım atmayacağız. ABD kısa süre önce bir Patriot önerisi yaptı ancak satış olacağının garantisi bulunmuyor. ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı yakın zamandaki bir telefon görüşmesinde, ABD'nin Patriotları Türkiye'ye satmamasının bir hata olduğunu kabul etti. Biz yıllarca bunları alamadık ve bundan dolayı gidip Rusya'dan almamız gerekti. Başka müttefiklerimizden de almaya çalıştık ancak işe yaramadı. Hava savunma sistemi Türkiye'nin acil bir ihtiyacıdır. Bölgemizde bize bu konuda tehdit oluşturan unsurlar var ve NATO bu açığımızı kapatacak durumda değil."
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Batı ile Rusya arasında bir tercihe zorlanamayacağını ve böyle bir yola da girmeyeceğini vurgulayarak, “NATO Genel Sekreteri, herhangi bir üye ülkenin herhangi bir ülkeden herhangi bir sistem alabileceğini açık bir şekilde ifade etti. Bu Genel Sekreter Stoltenberg'in açık ifadesidir." şeklinde konuştu.
S-400 sistemlerinin NATO sistemleri ile entegre edilmesi gibi bir zorunluluğun bulunmadığını ifade eden Çavuşoğlu, "Bu bizim amacımız da değil. Bu sadece bizim kullanacağımız bir savunma sistemi olacak ve herhangi bir NATO sistemine entegre edilmeyecek. Bunu açıkça ifade ettik. Bu sistem F-35 dâhil NATO sistemlerini düşman olarak görmeyecektir." dedi.
Çavuşoğlu, S-400'lerin ABD teknolojilerine risk teşkil etmediğini güvence altına almak için ortak bir teknik çalışma grubu kurma teklifinde bulunduklarını da hatırlattı.
ABD yönetiminin, son günlerde Türk F-35'lerine yönelik adımlarının, Türkiye'nin S-400 alımını etkileyip etkilemeyeceğine yönelik bir soruya Çavuşoğlu, şu cevabı verdi:
"F-35 programı kapsamlı bir programdır ve biz bu programın bir parçasıyız. Bu F-35 uçağının birçok parçasını üretiyoruz. Hâlihazırda 1,2 milyar dolar ödeme yapmışız. Diğer bir 2,3 milyar dolar da yolda. Programa katılımcı ülke olarak üzerine düşen her şeyi yapmıştır. Dolayısıyla bu çok kapsamlı bir programdır. ABD'nin Türkiye dâhil NATO müttefiklerine yaptığı diğer askerî satışlar gibi bir şey değildir. Biz programın parçasıyız. Bu kadar basit olmamalıdır."
ABD'nin atabileceği tüm adımlara rağmen Türkiye'nin S-400 alımının neden değerli olduğuna ve Türk halkı için bunu nasıl anlamlandırdığına yönelik bir soruya karşılık Çavuşoğlu, Türk halkının, bölgedeki tehditleri ve Türkiye'nin savunma ihtiyaçlarının farkında olduğunu ve Türkiye'nin S-400 alımını oldukça iyi anladığını dile getirdi.
Çavuşoğlu, "Biz barışçıl bir bölgede yaşamıyoruz. Tüm sorunlar ortasında, NATO'nun karşılaştığı tüm sınamaların ön cephesinde yer alıyoruz. Terörizmden düzensiz göçmenlere kadar Türkiye'ye baktığınızda Karabağ, Gürcistan, Kırım, Kıbrıs gibi pek çok sorun bizim bölgemizde yer alıyor." diye konuştu.
Türkiye'nin savunma ihtiyaçlarının %70'ine yakınını kendi imkânları ile ürettiğini belirten Bakan Çavuşoğlu, Türk savunma sanayisinin giderek iyileştiğine dikkati çekti.
"ABD'NİN SURİYE KONUSUNDA NET BİR STRATEJİSİ YOK"
Burada, Türkiye'nin ABD ile F-35 konusunda görüşmelere devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, tıpkı Suriye'den çekilme kararı gibi F-35 konusunda da ABD'nin farklı kurumlarından farklı açıklamalar geldiğini ve zaman zaman bu açıklamaların, birbiriyle çeliştiğini ifade etti.
ABD'nin eski yönetimlerinin Türkiye'ye Patriot sistemi satmadığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Trump kendisi, bir telefon görüşmesinde ABD yönetimlerinin Türkiye'ye Patriot satmamasının hata olduğunu kabul etti ve (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan'a bu konu ile ilgileneceğini söyledi." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, bir soru üzerine, Trump'ın, hem ABD ile Türkiye arasındaki F-35 konusunu hem de S-400 konusunu halledeceğine yönelik söz verdiğini dile getirdi.
Suriye'deki iç savaşa ve ABD'nin bu ülkeden çekilme kararına yönelik sorulara da yanıt veren Çavuşoğlu, ABD'nin YPG/PKK ile angajmanını sonlandırmasını istediklerine ancak Washington yönetiminin hâlen bu terör örgütü ile ilişkilerini sürdürdüğüne dikkati çekti.
ABD'nin YPG'yle ilişkisini devam ettirmesinin yanı sıra iki ülke arasında imzalanan ve YPG/PKK'nın Münbiç'ten çıkarılmasını ön gören Münbiç yol haritasının hâlen tamamlanmadığına işaret eden Çavuşoğlu, Türkiye'nin ABD ile Suriye'den çekilmesi ve oralarda güvenli bölge kurulması konusunda koordinasyon kurduğunu belirtti.
"ABD'nin Suriye politikasının ne olduğunu biliyor musunuz?" şeklinde bir soruya Bakan Çavuşoğlu, "Hayır bilmiyorum. Zaten sorun da bu." cevabını verdi.
ABD'nin iç işlerine yönelik yorum yapmak istemediğini ifade eden Çavuşoğlu, "(Suriye'ye yönelik) Dışişleri, Savunma Bakanlığı, sahadaki asker, CENTCOM vesaire gibi ABD'nin farklı kurumlarından farklı açıklamalar geliyor. Hepsinin farklı pozisyonları var ve net bir strateji yok. Sorun da bu." dedi
Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilere yönelik soruları da cevaplayan Çavuşoğlu, "Türkiye, NATO'nun Rusya'ya yönelik diyalog ve caydırıcılık, yani çift yol politikasını destekliyor. Bakan toplantılarında bazı üye ülkelerin daha çok caydırıcılıktan, bazılarının ise daha çok diyalogdan yana olduğunu görüyorum." diye konuştu.
Türkiye'nin Rusya ile diyalog ve ikili ticari ilişkilerini artırdığını belirten Çavuşoğlu, Rusya'nın da bölgedeki ülkelerden biri olduğunun ve komşu bir ülke olarak Türkiye'nin Rusya ile çalışması gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye'nin Suriye konusunda da Rusya ile çalıştığını söyleyen Çavuşoğlu, bunların sonuçlarının ortada olduğunu ve Astana Süreci’nin oldukça yararlı olduğunu vurguladı.
Ankara ile Moskova arasında bazı fikir ayrılıklarının da bulunduğunu anlatan Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Rusya ile her konuda aynı fikirde değiliz. Örneğin, Karadeniz'deki saldırganlıkları, Kırım'ın yasa dışı ilhakını tanımıyoruz. Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Aynı zamanda Suriye'de de birçok konuda anlaşmıyoruz. Bazı alanlarda birlikte çalıştık ama birçok alanda da mutabık değiliz."
Türkiye'nin Rusya'dan S-400 alımının NATO'yu tehdit etmeyeceğini yineleyen Çavuşoğlu, Rusya'dan bu sistemlerin almasının, Türkiye'nin NATO ittifakının altını oyması anlamına gelmediğini söyledi.
Türkiye'nin müttefik ülkelerden uzaklaşmadığını belirten Çavuşoğlu, ABD Kongresinin Rusya ile S-400 anlaşmasına yönelik yaptırım tehditlerine yönelik ise "Rusya ile başka müttefiklerimiz arasında bir tercihte bulunmuyoruz." görüşüne yer verdi.
Son zamanlarda ABD Senatosuna sunulan ve Türkiye'ye F-35 transferinin durdurulmasını öngören yasa tasarısına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, "Bizim ikili ilişkilerimizde çok kötü etkisi olacaktır ki bunu istemiyoruz. Bu yüzden, Amerikan Kongresine Türkiye'nin neden S-400 alması gerektiğini, F-35 programının neden önemli olduğunu ve Türkiye'nin de bu programın parçası olduğunu anlatmak, hem Türkiye olarak bizim hem de Amerikan yönetiminin sorumluluğudur." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin bağımsız ve egemen bir ülke olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Türkiye, Rusya ile başka bir ülke arasında tercih yapmak zorunda değil. Biz Rusya ile ilişkilerimizi başka bir ülke ile ilişkilerimize alternatif olarak görmüyoruz. Ne Rusya ne de Batı, bizi birini tercih etmeye zorlayabilir. Ukrayna'da oldu. Bakın ne oldu? O gün Ukrayna'nın aldığı karar ne olursa olsun sonuç daha iyi olmayacaktı. Çünkü Batı, Ukrayna'ya sadece kendilerini tercih etmelerini istedi, Rusya da kendilerini. Türkiye ne Rusya ne de Batı tarafından bu duruma zorlanabilir."
Ukrayna ile ilgili yorumlarına açıklık getiren Çavuşoğlu, Ukrayna'daki durumun Ukrayna'nın hatası olmadığını, Batı ile Rusya'nın ülkeyi tercihe zorlamasının hata olduğunu ifade etti.