ETKİLİ BİR TÜRK MİLLÎ EĞİTİM SİSTEMİ İÇİN OKUL YÖNETİCİSİ VE ÖĞRETMENLERİN ARAŞTIRMA OKURYAZARLIĞI

16 Ekim 2017 09:22 Prof. Dr.Ferudun SEZGİN
Okunma
7697
ETKİLİ BİR TÜRK MİLLÎ EĞİTİM SİSTEMİ İÇİN OKUL YÖNETİCİSİ VE ÖĞRETMENLERİN ARAŞTIRMA OKURYAZARLIĞI

ETKİLİ BİR TÜRK MİLLÎ EĞİTİM SİSTEMİ İÇİN OKUL YÖNETİCİSİ VE ÖĞRETMENLERİN ARAŞTIRMA OKURYAZARLIĞI

 

Doç. Dr.Ferudun SEZGİN*

 

 

Giriş

Türk milletinin ilelebet varlığını devam ettirebilmesi ve çağdaş medeniyetler içinde yerini alabilmesi,millî ve ahlaki değerleri benimsemiş, medeniyet şuuruna sahip, çağın gerektirdiği bilgi ve yeterlikle donanmış bireylerin yetiştirilmesiyle mümkündür. Bu görevi yerine getirecek olan da Türk Millî Eğitim Sisteminin bizzat uygulayıcısı olan okul yöneticisi ve öğretmenlerdir. Düşünen, araştıran,sorgulayan ve problem çözebilen bir öğretmen ve okul yöneticisi eğitim sistemimizin temel dinamiği olacaktır.

Araştırma ve sorgulama becerisi küçük yaşlardan itibaren bireylere kazandırılması gereken temel ortak becerilerden biridir. Araştıran ve sorgulayan bir zihin, ülkemizin geleceğine ışık tutacak nesillerin yetiştirilmesine ve toplumsal sorunlara kalıcı çözümler bulmaya yönelik çabaları destekleyecektir. Bir toplumun gelişmesi hiç şüphesiz araştıran, sorgulayan ve problem çözebilen bireylerin yetiştirilmesine bağlıdır. Bu doğrultuda Türk Millî Eğitim Sistemi, öğrencilerin araştırma ve sorgulama becerilerini artırmaya yönelik çabalarını yoğunlaştırarak daha nitelikli bir eğitim ve öğretim sunmak zorundadır.

Gelişmiş ülkelerde daha küçük yaşlardan itibaren öğrencilere kazandırılmaya çalışılan temel ortak becerilerden biri araştırma ve sorgulamadır. Bu durum ülkemiz öğretim programları açısından da geçerlidir. Eleştirel düşünme, problem çözme ve iletişim gibi çok yönlü becerilerle desteklenen araştırma ve sorgulama,öğrencilerin toplumsal sorunlara daha duyarlı yaklaşmalarına ve bu sorunlar için bilimsel çözümler üretmelerine yardımcı olabilir.

Bilimsel araştırmalar,problemlere güvenilir çözümler aramak amacıyla gerçekleştirilen sistematik bilim üretme araçlarıdır. Araştırma adı üzerinde arama, yeniden arama ve aydınlanma olarak tanımlanır. Problemlere güvenilir çözüm aramada problemin tanımlanması, verilerin toplanması, çözümlenmesi, yorumlanması ve raporlaştırılması gibi sistemli süreçleri kapsayan araştırma, tarihsel süreç içerisinde bilimin gelişmesine önemli katkılarda bulunmuş kolektif bir çabadır.Bu yönüyle bilimsel araştırmalar kuramların gelişmesine ve bilimin ilerlemesine yönelik anlamlı katkılar olarak görülmelidir. Araştırma sonuçlarının etkin kullanımı, uygulama ve süreçleri geliştirerek kalite ve verimliliği artırabilir.

 

Araştırma Okuryazarlığı

Bilimsel araştırmaların giderek yaşamın önemli bir parçası hâline gelmesi ve tüm meslek grupları için vazgeçilmez bir beceri olması, araştırma okur yazarlık kavramını gündeme getirmiştir. Okuma yazması olan, öğrenim görmüş kimse anlamına gelen bu kavram,pek çok alanda kendine yer bulmuştur. Bilgisayar okur yazarlığı, bilgi okuryazarlığı, finansal okuryazarlık, medya okuryazarlığı, görsel okuryazarlık yada teknoloji okuryazarlığı bunlara örnek verilebilir. Özellikle bilgi okuryazarlığı kavramı araştırma okuryazarlığı ile büyük benzerlik göstermektedir. Ancak araştırma okuryazarlığı ile bilgi okuryazarlığı ilişkili kavramlar olarak görülmesine karşın, araştırma okuryazarlığı daha sistemli bir araştırma, veriye ulaşma ve yorumlama becerisini kapsamaktadır. Bu kavramlar ifade ettikleri alanda gerekli bilgilere ulaşabilen, bunları etkin olarak kullanabilen, o alanla ilgili temel bilgi ve becerilere sahip kişileri tanımlamak için kullanılmaktadır. Bu bağlamda araştırma okuryazarlığı ise bilimsel araştırma yöntem ve teknikleri hakkında gerekli bilgi, beceri, değer,tutum ve davranışlara sahip kişileri anlatmak için kullanılabilir.

Sağlık okuryazarlığı tanımından esinlenerek araştırma okuryazarlığı (researchliteracy), “araştırmaya katılım ile ilgili bilinçli kararlar almak için gerekli temel bilgileri elde etme, işlemeve anlama kapasitesi” olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda, söz konusu tanım kişisel, sosyal ve sistemsel bazı değişkenlere göre şekillenmektedir. Eğitim,yaş, bilişsel yetenekler, toplumsal ve sosyal normlar, araştırmaya verilen değer ve yüklenen anlam, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine yapılanyatırımlar, araştırmacılara karşı tutumlar, çevresel ve ortamsal faktörler bu süreçte etkili olabilmektedir.

Araştırma okuryazarlığı sadece farklı türlerdeki araştırma, yayın ve bilimsel çalışmaların incelenmesi ve sentezlenmesi, bilimsel makalelerin okunup anlaşılması ve ileri düzey istatistiklerin yorumlanabilmesi gibi kompleks ve akademik becerilerle sınırlı değildir. Bilimsel araştırmalara değer verme, araştırma sonuçlarını önemseme,bilimsel ve süreli yayınları takip etmeye istekli olma, bilimsel araştırma sonuçlarını okul süreçleriyle ilişkilendirebilme ve bilimsel araştırmaları okuma ve anlama gibi çok da akademik zorluk içermeyen becerileri de ifade eder.Bir bakıma gelişme ve ilerlemede bilimsel çaba ve araştırma temelli bilgi kullanımına değer veren bir anlayışa sahip olma anlamına gelir. Araştırmaların eleştirel bir okuru ve tüketicisi olmak ve aynı zamanda mümkün olduğunca küçük ölçekli de olsa uygun yöntem ve yaklaşımları kullanarak belirli bir disiplinde bir araştırma projesi tasarlamak ve yürütmek biçiminde de tanımlanabilir.

Eğitim sistemi ve okul yönetimi açısından araştırma okuryazarlık kavramı önemli bir değişken olarak görülmelidir. Eğitim yöneticilerinin ve eğitim yönetiminin bir uygulama alanı olan okulların yöneticilerinin ve öğretmenlerin bu beceriye sahip olmaları beklenir. Bu bağlamda okul yöneticisi ve öğretmenler açısından araştırma okuryazarlığı; bilimsel araştırmalara ulaşma, onları okuma, anlama, yorumlama ve araştırma sonuçlarından uygulamaya dönük çıkarımlarda buluna bilme becerisini ifade eder.

 

Okul Yöneticisi ve Öğretmenlerin Araştırma Okuryazarlığı

Uygulamacı olarak eğitim yöneticilerinin ve öğretmenlerin alandaki bilgi, birikim ve deneyimleri önemli olmakla birlikte, sistemli, disiplinli ve nitelikli eğitim araştırmaları eğitsel uygulama ve süreçlerin geliştirilmesine katkıda bulunacaktır. Yapılacak uygulamalı eğitim araştırmaları sayesinde onların bu deneyim ve birikimleri ile birlikte öneri ve özgünlükleri sentezlenebilir. Bu anlayış, öğrenme ve öğretme süreçlerinin geliştirilmesi için okul yöneticisi ve öğretmenleri araştırma yapmaya ve araştırma sonuçlarından yararlanmaya teşvik etmektedir. Böylece eğitim alanında kuram ve uygulamanın bir sentezi yapılarak okul ve üniversite arasındaki bağlar güçlendirilebilir.

Eğitim alanında uygulayıcıların,karşılaşılan problemlere çözüm bulmada bilimsel temelli araştırmalardan faydalanması beklenmektedir. Bunun gerçekleşmesi için uygulayıcıların eğitim araştırmalarından haberdar olması, alandaki bilimsel çalışmaları incelemesi,uygun kaynaklara ulaşması, elde edilen bulguları anlayabilmesi ve kendi durumlarına göre bu bilgileri uyarlayabilmesi gerekmektedir. Bu süreç;öğretmenlerin, yöneticilerin ve eğitim alanında politika yapıcıların araştırma okuryazarlığına sahip olmasını gerekli kılmaktadır. Ancak bu aktörlerin önemli bir bölümünün eğitim araştırmalarını yeterince takip edemediği de bilinmektedir.

Eğitim araştırmalarına bilinçli olarak erişim, bunlardan etkilenme ve bu araştırma sonuçlarını uygulamayı geliştirme amaçlı kullanma, eğitimsel araştırma okuryazarlığı olarak değerlendirilmiş ve profesyonel bir meslek mensubu olarak öğretmenlerden ve okul yöneticilerinden beklenen önemli bir beceri olarak ifade edilmiştir.Bilimsel bilgiye erişim, bilgiyi anlama ve problemlerin çözümünde kullanma yeteneği, bilimsel süreçlere toplumsal katılım için oldukça önem arzetmektedir. Eğitimcilerin eğitim kararlarıyla ilgili bu becerisi eğitimsel araştırma okuryazarlığı olarak da tanımlanmıştır. Bu bağlamda eğitimsel araştırma okuryazarlığı kavramı, bilgi okuryazarlığı, istatistiksel okuryazarlık ve kanıta dayalı bilgi kullanımı ile araştırma ve sorgulama kavramlarıyla ilişkilidir.

Bir eğitim lideri olarak okul yöneticisi ve öğretmenlerin hizmet öncesinde edinmeleri gereken temelbecerilerden biri araştırma okuryazarlığıdır. Başta lisans programları olmak üzere lisansüstü düzeyde de bu becerinin geliştirilmesine önem vermek okulun araştırma ve sorgulama merkezi olmasına katkıda bulunacaktır. Ancak hizmet öncesi öğretmen eğitiminde araştırma becerisinin geliştirilmesine yönelik yeterli kazanımlar olmadığı gibi okul yöneticilerinin seçme, yetiştirme ve atama süreçlerinde de böyle bir beceriye dönük yeterli bir teşvik, hazır bulunuşluk ve özendirici de bulunmamaktadır.

Araştırma okuryazarlığı bireylerin bilgi açıklarını, eksikliklerini ya da ihtiyaçlarını belirlemelerine ve gidermelerine yardımcı olan bir dizi disiplinler arası ve transfer edilebilir yeterlikler bütünü olarak tanımlanabilir. Bu kavram; araştırma ve sorgulama yöntemlerini bilmek, etkili araştırma becerilerine sahip olmak,farklı türlerdeki yayın formatlarından yararlanmayı bilmek, araştırma konusunda kişisel sınırlıklarının farkında olmak, bu sınırlılıklarla baş etme yollarını bilmek, araştırma ve bilgi üretimi konusunda ne zaman ve kimden yardım alınması gerektiğine karar vermek ve düşüncelerini etkili şekilde dile getirebilmek şeklinde özetlenebilir. Bu aynı zamanda araştırmaya ihtiyaç duyulan bilgiyi ve problemi dile getirebilme, karmaşık araştırma problemlerini yapılandırabilme,mevcut bilgi ve dokümanların ilgisini ve ye terliğini değerlendirebilme ve araştırma sorularının parametrelerini oluşturabilmek için bulguları sentezleyebilme becerisidir. Bütün bunlar aslında yaşam boyu öğrenme becerisine sahip bir bireyin tutum ve davranışlarının toplamı olarak görülebilir.

Araştırmaya dayalı bilgi kullanımı bir felsefe ve bakış açısı konusudur. Öğretmek öğrenmektir anlayışı içinde okul yöneticileri ve öğretmenler, araştırma okuryazarlık becerilerini sürekli mesleki gelişim içinde düşünmek zorundadırlar. Akademik dergilerin takip edilmesi, ilgili kaynak ve kitapların okunması ve hizmet içi eğitimler yoluyla bu hususta kendilerini geliştirme ve bilgilerini derinleştirme fırsatı bulmalıdırlar.

Araştırmaya dayalı bilgi kullanımı, bir anlamda bilimsel yöntemin kullanılarak ulaşıldığı bulguların uygulama ve gelişim için özümsenmesini ifade eder. Bilimde amaç uygulamayı geliştirmek ve iyileştirmektir. Bu bakımdan araştırma sonuçları uygulamaya katkıda bulunduğu sürece anlamlı ve değerlidir.

Bilimsel araştırmalara yönelik olumsuz bir tutum içinde olan ve araştırmanın önemine inanmayan bir kişi,gelişmenin otomatik olacağını düşünerek bilimsel araştırmaların gereksiz olduğunu savunur. Alandan ve uygulamadan kopuk araştırmalar, bilimsel çalışmaların uygulama açısından sorgulanmasına ve gereksizlik algısı oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle, eğitim alanındaki araştırmaların uygulama boyutlarının daha fazla sorgulanması gerekir.

Araştırma okuryazarlığı bir tutum olarak ele alınabilir. Tutumun biliş, duyuş ve davranış boyutları vardır.Bu durumda araştırmaya karşı olumlu tutumu olan bir okul yöneticisi ve öğretmen; araştırma sürecini bilir, bilimsel yöntemi açıklar ve bilimsel yöntemin bilgi ve bilim üretmedeki rolünü kavrar. Ayrıca araştırmaya ve araştırma sonuçlarına yönelik olumlu bir düşünce besler, araştırma okumaktan mutlu olur ve araştırmaları önemser. Sonuç olarak böyle olumlu bir tutum içindeki okul yöneticisi ve öğretmen, araştırmaların anlamlı ve katkı sağlayacak sonuçlarını okulun süreçlerine entegre etmeye çalışır, okulda uygulamayı araştırma bulgularıyla geliştirir ve bilimin sunduğu birikimi öğrenme ve gelişimin hizmetine sunar. Bu noktada, araştırma okuryazarlığı okullarda öğrenme ve gelişimin izlenmesi ve değerlendirilmesinde, başta karar alma ve planlama olmak üzere tüm yönetim süreçlerinde etkili olabilecek bir beceridir.

Okul yöneticisi ve öğretmenlerden beklenen kavramsal, insani ve teknik beceriler dikkatlice incelendiğinde özellikle kavramsal beceriler arasında bilimsel araştırmaya yatkınlık,araştırmaya dayalı bilgi kullanımı, problemleri fark etme ve doğru şekilde tanımlama ve problemlere gerçekçi ve etkili çözümler bulabilme önemli davranışlar olarak görülür. Bir anlamda okul yöneticisi ve öğretmenlerden etkin araştırma yapan ve problem çözen uygulayıcılar olmaları beklenmektedir. Bu kavramsal beceriler arasında okulu bulunduğu toplum, eğitim sistemi ve evrensel ölçüler içinde görebilme öncelikli olarak dile getirilmektedir. Buna göre,kuramsal gelişmeleri, bilimsel çalışmaları ve araştırma sonuçlarını izleyebilme ve özgün eğitim durumlarını bu bakış açısı ile yorumlayabilme bir öncelik olmalıdır. Bu doğrultuda, yönetici yetiştirme programlarının araştırma ve bilimsel çalışmalara ağırlık vermesi gerektiği ifade edilebilir.

Araştırma okuryazarlık düzeyi yüksek bir okul yöneticisi ve öğretmenin özellikleri arasında şunlar sayılabilir:

1.                 Bilimsel araştırmaları önemseme.

2.                 Uygulama ve gelişim için araştırma sonuçlarının gerekliliğe inanma.

3.                 Bilimsel araştırmalara ulaşma, bunları okuma ve anlama.

4.                 Bilimsel araştırma sonuçlarını yorumlama ve değerlendirme.

5.                 Okul temelli bilimsel araştırmaları planlama ve yönetme.

6.                 Bilimsel araştırmaların sonuçlarını okulda uygulama ve gelişim için kullanma.

Eğitim ve okul yönetimi alanındaki araştırma sentezlerinin yapılması, nitelikli boylamsal çalışmalar,sağlam temellere dayalı nicel çalışmalar veya nitel ve nicel verilerin karışımı olan zenginleştirilmiş çalışmaların eksikliği önemli bir sorun olmaktadır. Bu yaklaşımlarla ele alınacak, okul temelli ve problemlerin uygulamaya dayalı olarak çözümlenmesine yönelik okulun gerçeklerinden hareket eden çalışmalara veeylem araştırmalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Böyle çalışmaların yapılabilmesi için,her okul yöneticisinin kendi okulunun sorunlarını teşhis eden ve doğru tanımlayan, gerekli verileri toplayan, özgün model geliştiren, uygulayan ve sonuçları denetleyen nitelikli bir araştırmacı olması gerekir. Araştıran ve sorgulayan bir okul yöneticisi ve öğretmen okulun akademik ve bürokratik sorunlarının teşhis ve tedavisinde etkin rol oynayacaktır.

Araştırma okuryazarlığı eğitimcilere daha geniş bir bilim, araştırma ve entelektüel dünyaya dahil olma fırsatı verir. Araştırma bulguları sayesinde kuram ve uygulama bütünlüğünü sağlama fırsatı bulan eğitimciler için araştırmalar okullarındaki günlük deneyimlerine ve eylemlerine ışık tutan bir rehber gibidir. Araştırmaların ortaya koyduğu bilimsel birikimi iyi yorumlaya bilen okul yöneticileri ve öğretmenler kendi gerçeklikleri içinde olay ve olguları anlama ve anlamlandırabilme şansına sahip olabilirler. Böylece okulun eğitsel ve yönetsel süreçlerinin iyileştirilmesinde bilimsel bilgi ve birikim daha etkili kullanılabilir.

Bireylerin temel araştırmalar konusunda bilgi ve beceri sahibi olarak yetiştirilmeleri, araştırma raporlarını okuyup anlayabilmeleri, kanıta dayalı uygulamalar için çıkarımları değerlendirebilmeleri ve başkalarına araştırma sonuçlarını açıklayabilmeleri temel kazanımlar olarak görülmelidir. Nitelikli araştırma raporları ve bunlardan elde edilen bulgular, metodolojik bilginin ve uygulamaya yönelik analitik becerilerin geliştirilmesi için bir fırsattır. Bu bağlamda, okul yöneticileri ve öğretmenler araştırma okuryazarlığını kişisel ve mesleki gelişimleri için öncelikli bir öğrenme alanı olarak görmelidirler.

 

 

Sonuç

Etkili bir eğitim sisteminin esas unsurunun; alanında iyi yetişmiş, kültürlü ve mesleki bilgiye sahip öğretmenlerle liderlik özelliklerine sahip okul yöneticileri olduğu tartışmasız bir gerçektir. Türk Millî Eğitim Sisteminin de kendisinden beklenen görevleri yerine getirebilmesi yukarıda nitelikleri belirtilen öğretmen ve yöneticilere sahip olmasıyla mümkündür. Araştıran ve sorgulayan bir okul yöneticisi ve öğretmen, okulun da araştırma ve sorgulama merkezi olmasına yardımcı olacaktır.

Yukarıda belirtilen bu gerçeklikle birlikte, eğitim alanında araştırma ve uygulama arasındaki bütünlüğün sağlanması sorunlu bir konudur. Eğitim araştırmaları alandan kopuk olmakla ve okulun gerçeklerinden uzak olmakla suçlanmaktadır. Eğitimde araştırma ve uygulama arasındaki bu boşluğun temel nedenleri hakkında pek çok husus, olumsuz tutum ya da eleştiri dile getirilebilir olmasına karşın, bu noktada genel olarak şunlar söylenebilir:

 Eğitim araştırmalarının çok sınırlı ve kesin olmayan sonuçlar verdiği veya kesin ve güçlü kanıtlarla doğrulanan geçerli ve güvenilir sonuçlar üretemediği yönünde katı bir eleştiri bulunmaktadır.

1.                 Eğitim araştırmalarının uygulama boyutunun zayıf olduğu ve bu araştırmaların uygulamaya dönük kullanım açısından sınırlı sonuçlar verdiği düşünülmektedir.

2.                 Uygulayıcılar, eğitim araştırmalarının uygulamada yararlı olmadığına inanmakta ve eğitim araştırmaları öğretmenler için anlamlı gelmemektedir.

             3.       Uygulayıcılar eğitim araştırmalarından çok da faydalanamamakta ve eğitimsel araştırma sonuçlarını kullanma becerisini yeterince geliştirememektedir.

Araştırma ve uygulama bütünlüğü konusunda dile getirilen bu düşünce ya da eleştirilerin önemli bir kısmı doğru olabilir. Ancak eğitim yönetiminde kuram, araştırma ve uygulama bütünlüğü öncelikle tüm paydaşların kendi sorumluluklarını iyi anlamalarına bağlıdır.Çünkü eğitim alanındaki bu boşluğun nedenleri oldukça karmaşık bir sorun olarak görülebilir. Bu nedenler araştırmacılardan, uygulamacılardan ya da araştırma sürecinin kendisinden kaynaklanabilir. Kimin suçlu ya da haklı olduğunu aramak yerine bu boşluğun nasıl doldurulacağı üzerine düşünülmeli ve eğitim araştırmalarının uygulama boyutları geliştirilerek okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin araştırma okuryazarlık liderliği göstermeleri desteklenmelidir.

Millî Eğitim Bakanlığınca hazırlanan "Öğretmen Strateji Belgesi 2017-2023", öğretmenyetiştirme, geliştirme ve istihdam süreçlerine ilişkin, "öğretmenliğe yönelik hizmet öncesi eğitim, öğretmenlik mesleğine adayların seçimi ve istihdamı,adaylık ve uyum eğitimi, kariyer geliştirme ve ödüllendirme, öğretmenlik mesleğinin statüsü ve sürekli mesleki gelişim" olmak üzere bazı temel bileşenleri ele almaktadır. Öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimini sürekli kılmak hedefine dayalı olarak “adaylık sürecinden itibaren öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişim faaliyetlerinin niteliğini artırmak” amacı doğrultusunda “Öğretmen Akademileri”nin kurulması planlanmaktadır. Akademiler; eğitim ve öğretim alanında bilimsel ve teknolojik gelişmeleri incelemek, araştırmak, danışmanlık hizmeti sunmak,öğretmenlerin hayat boyu öğrenme fırsatlarını artırmak ve çeşitlendirmek için mesleki gelişim faaliyetlerinde örgün, açık ve uzaktan öğretim yoluyla hizmet sunan kurumlarla iş birliği sağlamak için çaba harcayacaktır. Bu akademiler bilimsel araştırma sürecini bilen ve uygulayan, alandaki bilimsel araştırmaları takip eden, bir anlamda araştırma okuryazarlığına sahip okul yöneticisi ve öğretmenlerin yetiştirilmesine katkıda bulunması durumunda önemli bir işlev görmüş olacaktır. 

Araştırma okuryazarlığının geliştirilmesi için okul yöneticisi ve öğretmenlerin MEB, üniversiteler,sempozyum, kongre ve konferanslar, uzaktan eğitim gibi kullanabileceği birçok fırsat bulunmaktadır. Eğitimcilerin araştırmadığı ve sorgulamadığı bir sistemde öğrencilerin eleştirel düşünmesini, araştırma ve sorgulama becerilerini geliştirmesini beklemek hayalci bir yaklaşım olur. Türk Millî Eğitim Sistemi etkili ve nitelikli bir eğitim ve öğretim hizmeti sunabilmek için tüm paydaşlarının araştırmaya dayalı bilgi kullanımı ve temel araştırma okuryazarlık düzeyini artırması zorunludur. Başta okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin araştırma yöntem ve teknikleri konusunda kuramsal ve teknik bilgilere sahip olmaları ve bu bilgileri okul geliştirme sürecinde, eğitim ve öğretim süreçlerinin iyileştirilmesinde, ölçme,değerlendirme ve izleme sistemlerinin geliştirilmesinde ve okulların kendine özgü yapısal ve örgütsel sorunlarının giderilmesinde etkili şekilde kullanmaları gerekir. Bu nedenle, araştırma okuryazarlığı okul yöneticisi ve öğretmenlerin atama, yükseltme ve terfilerinde dikkate alınması gereken bir beceri olarak görülmelidir. Ayrıca bu beceriler gelişmiş ülkelerde eğitim liderliği meslek standartları ve öğretmen liderliği standartları içinde kabul görmektedir.

Millî Eğitim Temel Kanunu’nda belirtildiği üzere Türk Millî Eğitim Sisteminin “bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan millî birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk milletini çağdaş uygarlığın yapıcı,yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmak” şeklinde belirtilen nihai amacının gerçekleştirilmesi için okul yöneticisi ve öğretmenlerin araştırma okuryazarlık düzeylerini artırmaları gerekir. Bu nedenle, hizmet öncesi öğretmen yetiştirme süreçlerinde ve okul yöneticilerinin gerek hizmet öncesi eğitimde gerekse hizmet içi eğitim etkinliklerinde araştırma becerisinin geliştirilmesine daha fazla önem verilmelidir. Bu bağlamda hizmet öncesi öğretmen yetiştirme programlarında bilimsel araştırma yöntemleri dersleri daha etkili ve nitelikli bir şekilde sürdürülmelidir. Ayrıca okullar araştıran ve sorgulayan bir öğrenme merkezi olmalıdır. Araştırma ve sorgulama merkezi olarak bir okul, öğrenme ve gelişimin süreklilik esasına dayandığı, kendini geliştiren ve sorunlarını çözebilen, kısacası öğrenen sosyal bir sistem özelliği gösterecektir. Türk Millî Eğitim Sistemi okul ve öğrenci sayısı açısından çok geniş bir yapıya sahiptir ve tüm okulların merkezden iyileştirme beklemesi doğru değildir. Bu nedenle, her okulun kendi sorunlarını tanımlayabilen, bilimsel yöntem ve teknikleri kullanarak sorunlarını çözebilen bir mikro araştırma merkezi olması önemlidir. Böyle bir sistemin başarısı, başta okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin araştırma okuryazarlık becerisine sahip olmalarına bağlıdır.

 

Kaynaklar

Açıkgöz, K.(1994). Eğitimde Etkili Yönetici Davranışları. İzmir: Kanyılmaz Yay.

Balcı, A.(2008). “Türkiye’de Eğitim Yönetiminin Bilimleşme Düzeyi”, Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, (54), 181-209.

Beaudry, J. S.,& Miller, L. (2016). Researchliteracy: A primer for understanding and using research. New York, NY: Guilford.

Beycioğlu, K.,Özer, N., & Uğurlu, C. T. (2010). Teachers’ views on educationalresearch. Teaching and Teacher Education26(4),1088-1093.

Karasar, N.(2012). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Ankara:Nobel Yay.

Millî EğitimBakanlığı. (2017). Öğretmen StratejiBelgesi 2017-2023. Ankara: MEB Yay.

Ophoff, J. G.,Schladitz, S., Leuders, J., Leuders, T., & Wirtz, M. (2015) Assessing thedevelopment of educational research literacy: The effect of courses on researchmethods in studies of educational science. PeabodyJournal of Education, 90(4),560-573.

Oplatka, I.(2009). The field of educational administration: A historical overview ofscholarly attempts to recognize epistemological identities, meanings andboundaries from the 1960s onwards. Journalof Educational Administration, 47(1),8-35.

Powell, L. R.(2016). Conceptualizing, understanding,and assessing research literacy in a diverse population: A dissertation.University of Massachusetts Medical School. GSBS Dissertations and Theses.Paper 819. DOI: 10.13028/M2KG6H.

Vanderlinde,R., & van Braak, J. (2010). The gap between educational research andpractice: Views of teachers, school leaders, intermediaries andresearchers. British Educational Research Journal36(2),299-316.

Yıldırım, A.,İlhan, N., Şekerci, A. R. ve Sözbilir, M. (2014). “Fen Ve TeknolojiÖğretmenlerinin Eğitim Araştırmalarını Takip Etme, Anlama Ve UygulamalardaKullanma Düzeyleri: Erzurum Ve Erzincan Örneği”, Kastamonu EğitimDergisi22(1), 81-100.



* Gazi Üniversitesi.