ADIMIZ NAMIMIZ ŞANIMIZ TÜRK*

05 Ağustos 2024 11:58 Öğr.Gör.Ahmet AKBAYIR
Okunma
77
ADIMIZ NAMIMIZ ŞANIMIZ TÜRK*

ADIMIZ NAMIMIZ ŞANIMIZ TÜRK*
Öğrt. Görevlisi Ahmet AKBAYIR

Bugün yurdumuzun neresine bakarsak bakalım dağ, tepe, yayla, ova, bel, geçit, ırmak, çay, dere, köy, bitki, çiçek, böcek, kuş gibi hayvan isimleri ile yapılmış yer adlarımızda; Türkistan’ın bütün maddi ve manevi özelliklerinin Anadolu’ya taşındığını görürüz. Bu yadigâr isimler arasında Dede Korkut destanlarının kahramanları olan Oğuz beylerinin ve alplarının, has isimleri de vardır.
Anadolu, 1071 tarihinden önce de bir Türk yurdudur. Daha Roma ve Bizans Dönemlerinde Peçenek, Kuman-Kıpçak gibi Hristiyan Türk boyları Bartın’dan başlayarak Kuzey Karadeniz sahili ile Doğu ve Orta Anadolu’nun bazı bölgelerine yerleşmişlerdir. Yine Doğu Anadolu’nun bazı yörelerinde görülen Saka, Part ve Kimmer Türk boyları iskânı da 1071 tarihinden çok öncedir. Anadolu da bin yıldan bu yana bir Oğuz boyları yurdudur. Kâşgarlı, Reşüdüd-din, Tevârih-i Âl-i Selçuk gibi kaynaklarda adları geçen Oğuz boylarından başka pek çok Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen, Uygur, Tatar, Azerî, Mesket, Karapapak vb. gibi Türk kavimleri Anadolu’nun çeşitli yörelerinde yurt tutmuşlardır.
Yukarıdaki açıklamadan da anlaşılacağı üzere Anadolu’nun Türklerin tarihî süreçteki erken yerleşimlerine sahne olduğu görülmektedir. Bu paragraf, Anadolu'nun Türklerin tarihî ve kültürel birikimlerinin önemli bir merkezi olduğunu vurguluyor ve çeşitli Türk kavimlerinin burada uzun süreli yerleşimlerine dikkat çekiyor.
 
İnsanoğlu, dil aracılığı ile çevresindeki tüm kavramları işaretlemekte ve onları kendi zihninde somutlaştırmaktadır. Türk Dil Kurumunun sözlüğünde verilen anlama göre ad;
1- Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim.
2- Herkesçe tanınmış veya işitilmiş olma durumu, ün, nam, şöhret.
3- Anılacak değer, önem şeklindedir. Adlar, kendi başlarına var olabilen ve dolayısıyla, sözlükte yer alan bilgilerin adlarıdır.
Ad bilimi Sakaoğlu’na göre “Canlıların, nesnelerin ve kavramların, kısacası çevremizde gördüğümüz ve algıladığımız her şeyin adıyla ilgilenen bilimdir.”
Adlandırma; toplumdan topluma, kültürden kültüre farklılıklar göstermektedir. Ad vermede başlıca dinsel adlar, önemli şahısların adları, anlatılarda geçen adlar, coğrafya adları, tarihî adlar, kavim adları ve diğer nedenler etkili olmaktadır.
Toplumlar tarihî seyirleri esnasında birçok etkene maruz kalarak kültürel ögelerini oluşturmuştur.
Yerleşik bir düzene sahip olmayan, bozkırların konargöçerlerinden olan Türklerin kurumsallaşmaları ve kökleşmeleri oldukça zordu. Bu durum bölgesel olarak güçlü boyları ve kavimleri meydana getirmiştir. Yerleşik bir güç olan Çin’in yok edilemeyen bir güç olmasının ardında yatan neden de budur.
Bozkır kültürünün bir parçası olan Türklerin doğrudan kendi ellerinden çıkan en önemli kalıntı, Orhun Kitabeleri (Kül Tigin, Bilge Kağan, Tonyukuk Yazıtları) gibi çeşitli nesneler üzerindeki yazıtlardır. Bu yazıtlarda dikkat çeken hususlardan biri ise ait oldukları veya adandıkları kişilerin adlarını taşımalarıdır. Eski Türklerden bugüne kalan ve onların kolektif bilincinin bir tezahürü olan Köktürk harfli yazıtlar, onlarla ilgili birçok açıdan okuma yapılmasına imkân vermektedir. Kişi adları, yapılabilecek okumalardan sadece birisidir. Kavramları sözcüklerle somutlaştıran ve onlara birer isim veren insanlık, kendisine de bir isim almayı uygun görmüştür. Bu isim bizzat bireyle ilişkili olduğu için dikkat çekici adlandırmalardan biridir. Usev’in kaydettiğine göre “Türk toplumunun, onun içinde de eski Türk toplumunun kolektivizm ilkesine dayandığı görüşü mevcuttur. Ancak Öz-Togdı kişi adından öğrendiğimiz gibi bireysellik de görülmektedir.”
Yukarıda anlatılanlar esas alınarak coğrafya merkezli adlandırmaya bakmaya çalışalım:
Atakan: Hükümdarlık yapan soylu, ata anlamına gelir.
Atalay: Bilinir olan kişi anlamındadır.
Atay: Türk mitolojisinde Ceza Tanrı’sının ismidir.
Atılay: Ünlü kişi anlamına gelir.
Atınç: Atılgan kişi demektir.
Atilla: Asil ruh.
Ayaz: Türk mitolojisinde Soğuk Tanrı’sı anlamına gelir.
Aybars: Ay gibi temiz.
Ayberk: Güçlü, dayanıklı demektir.
Aybey: Ay gibi güzel, yakışıklı.
Aydın: Bilge demektir.
Aydoğan: Doğuşuyla etrafa mutluluk saçan, ay gibi doğan kişi anlımdadır.
Aydoğdu: Ay gibi doğdu.
Ayhan: Ayın hanı anlımdadır.
Aybike: Ay kadar güzel kişi anlamına gelir.
Akşin: Beyaz, beyaz gibi olan kişi demektir.
Asena: Dişi kurt demektir.
Aygucı: Başbakan
Baydar: Varlıklı kişi demektir.
Banıçiçek: Kutsal çiçek anlamına gelir.
Batı: Güneşin battığı yönünü ismidir.
Batu: Her şeye gücü yeten, üstün gelen kişi anlamındadır.
Batuhan: Üstün kişi demektir.
Batur: Türk mitolojisinde Cesaret Tanrı’sının ismidir.
Baturalp: Cesaretli kişi demektir.
Baybars: Moğolları yenen tek hükümdarın ismidir.
Bengü: Sonsuz, ebedî demektir.
Berkant: Özü sözü bir olan kişi demektir.
Berkay: Sağlam, güçlü kişi demektir.
Berksan: Meşhur kişi anlamındadır.
Bilge: Göktürk kağanının ismidir.
Boday: Buğday tenli kişi anlamına gelir.
Bolgan: Olay, hadise demektir.
Bora: Şiddetli rüzgâr, fırtına anlamındadır.
Boran: Yağmur Tanrı’sının ismidir.
Börü: Kurt demektir.
Buğra: Türk mitolojisinde Karahan’ın oğlu ve erkek deve anlamına gelir.
Büge: Türk mitolojisindeki ejderhanın ismidir.
Cengiz: Deniz anlamındadır.
Ceyla: İnsanlığa bağışlanmış, su gibi şeffaf kişi demektir.
Çağatay: Tay yani yavru at demektir.
Çağrı: Davet anlamındadır.
Çelik: Su ile sertleştirilen demirin ismidir.
Çetin: Zorlu kişi demektir.
Demirkan: Türk ve Altay mitolojisinde Demir Tanrı’sı anlamındadır.
Deren: Düzenleyen, derleyen kişi anlamındadır.
Ediz: Değerli kişi anlamına gelir.
Doğan: Yırtıcı bir kuş türünün ismidir.
Dolunay: Ayın bütün haâine geldiği haldir.
Doruk: En üst nokta anlamındadır.
Egemen: Bağımlı olmayan, hâkim olan kişi anlamına gelir.
Ekin: Olgunlaşmış tahıl anlamındadır.
Engin: Açık deniz anlamına gelir.
Erce: Yiğitçe savaşan askerlere denilen isimdir.
Erdal: Genç kişi demektir.
Erdem: Ahlak ve etik değerlerinin karşılığı olan bir kelimedir.
Eren: Sezgisi yüksek ve yiğit, kahraman kişi demektir.
Ergin: Yetişkin demektir.
Ergül: Türk mitolojisinde hayır duası demektir.  
Ersun: Yiğitliğini gösteren kişi anlamındadır.
Ertan: Sabahın ilk saatlerine denir.
Ertuğ: Savaşçı demektir.
Ertuğrul: Dürüst ve güçlü kişi demektir.
Ertunç: Tunç gibi sağlam kişi anlamına gelir.
Esin: İlham, nefes ve esinti anlamındadır.
Gediz: Göl demektir.
Giray: Hükmeden anlamındadır.
Gökalp: Mavi gözlü kahraman anlımdadır.
Göktuğ: Egemen olan.
Görkem: Güzel görünüş ve şaşalı anlamındadır.
Günce: Günlük demektir.
Güneş: Türk mitolojisinde bir beyin ve bir yıldızın adıdır.
Güngör: Neşeli yaşayan kişi anlamına gelir.
Güral: Kırmızı yanaklı kişi demektir.
Güray: Işık saçan kişi demektir.
Güven: Sadakat demektir.
Güvenç: Güvenilir, emin kişi anlamına gelir.
İrtegün: Ertesi gün demektir.
İynem: Arkadaş, yakın dost anlamındadır.
Ilgın: Esinti, hafifi rüzgâr anlamındadır.
Işık: Aydınlık demektir.
İlberk: Tüm ülkenin hükümdarı anlamındadır.
İldeniz: Bilgeliğiyle tanınan Kıpçak Türk’ü atabeyinin ismidir.
İmer: Çok zengin, varlıklı kişi demektir.
İlge: İlke demektir.
İnal: Kendisine güvenilen kişi demektir.
İnanç: Gönülden bağlanan demektir.
İnay: Küçük erkek çocuk anlamındadır.
İzel: İz bırakan ellere sahip kişi demektir.
Kaan: Türk hükümdarlarına verilen unvandır, yönetici anlamındadır.
Kıraç: Verimsiz toprak anlamına gelir.
Kıvanç: Övünç demektir.
Koral: Sınır muhafızlarına verilen isimdir.
Koray: Yürekli ve cesur kişi anlamındadır.
Kut: Tanrı tarafından verilen devleti yönetme yetkisi
Kutay: Kutlu olan kişi demektir.
Kürşat: Güçlü, cesur, kahraman Türk yiğidi demektir.
Mergen: Türk mitolojisinde Akıl Tanrı’sının ismidir.
Meriç: Kuşun iskeleti anlamına gelir.
Mete: Hükümdar, lider anlamındadır.
Ogün: Özel bir günde doğan bebek anlamına gelir.
Oğuz: Sağlam, gürbüz, güçlü delikanlı.
Okan: Türk mitolojisinde barış tanrısının ismidir ve anlayışlı kişi anlamına gelir.
Okay: Türk mitolojisinde Sihir Tanrı’sının ismidir.
Oray: Görgülü kişi anlamındadır.
Orhun: Ateş, kor.
Ortun: Ortanca çocuk demektir.
Ozan: Şair demektir.
Öncel: Diğerlerinden önde gelen kişi anlamındadır.
Özhan: Kağan soyundan gelen kişi demektir.
Pamir: Türkistan’daki dağlara verilen addır.
Pars: Yırtıcı bir hayvan türüdür.
Payna: Eski Türklerde Bereket Törenine verilen addır.
Rona: Aydınlık, ışık anlamına gelir.  
Sarkan: Türk ve Macar mitolojisinde Ejderha Tanrı’sının ismidir.
Sarp: Erişilmesi zor, engebeli demektir.
Sonalp: Son yiğit anlamında en son doğan erkek çocuğa konulan isimdir.
Soner: En son doğan çocuğa son asker, yiğit anlamında konulan isimdir.
Sonsuz: Ebedî demektir.
Şaylan: Eski Türklerde bayram kutlamalarına verilen isimdir.
Şen: Mutlu ve neşeli kişi demektir.
Şener: Neşeli demektir.
Şenol: Her zaman neşeli olan kişi demektir.
Taner: Güçlü kişi demektir.
Tanju: Çinlilerin Türk hükümdarlarına verdikleri unvandır ve ululuk anlamındadır.
Tarkan: Eski Türklerde soylulara verilen bir isimdir ve saygın kişi anlamına gelir.
Tekin: Prens demektir.
Tigin: Kağan’ın erkek çocuğuna “Tigin” adı verilmektedir.
Timur: Demir gibi dayanaklı ve doğu anlamındadır.
Tolga: Zırhlı başlıklara verilen isimdir.
Toygan: Mülk sahibi, varlıklı kişi anlımdadır.
Türklere verilen isimler genellikle millî ve coğrafi duyguları yansıtır, bu da aziz Türk milletinin bağlılığını ve gururunu pekiştirir. Bu isimler genellikle kahramanlık, güç ve özgürlük gibi temaları içerir, böylece Türk kimliğini ve tarihini yüceltirler. Örneğin, “bozkurt” Türk bozkırlarının gücünü ve özgürlüğün sembolü olarak kabul edilir, “Attila” ise Türk tarihinde önemli bir liderin ismi olarak kahramanlık ve liderlik niteliklerini yansıtır. Bu isimler, Türklerin kimliklerine derin bir anlam ve anlam katarken, aynı zamanda onların tarihî ve coğrafi miraslarına olan bağlılıklarını da yansıtır.
 
Kaynaklar:
Gençosmanoğlu, Niyazi YILDIRIM; Dedem Korkut’tan Salur Kazan Destanı, İstanbul 1976.
Gökyay, Orhan Şaik; Dedem Kordun Kitabı, İstanbul 1973, s. CXXVII.
Köylerimiz; Dâhiliye Vekâleti Mahalli idareler Umum Müdürlüğü, İstanbul 1933.Köylerimiz, 1968.
Türk Ansiklopedisi, Korkut Ata Maddesi, Cilt 20.
Sümer, Faruk; Oğuzlar (Türkmenler) Tarihleri-Boy Teşkilat Destanlar, İstanbul 1992.
Saraçoğlu, Hüseyin; Akdeniz Bölgesi, İstanbul 1989.