NECİP FAZIL KISAKÜREK

02 Ocak 2023 15:59 Bünyamin Nami TONKA
Okunma
1639
NECİP FAZIL KISAKÜREK

NECİPFAZIL KISAKÜREK

BünyaminNami Tonka

(CelalBayar Üniversitesi, Demirci Eğitim Fakültesi Emekli Öğretim Görevlisi)

 

Necip Fazıl, 1904 yılındaİstanbul'da doğmuş ve yine 25 Mayıs 1983 tarihinde Erenköy-İstanbul'da vefatetmiştir. Maraşlı bir ailenin çocuğudur. Düzenli bir eğitim almış ve yurtdışında eğitim alması için Fransa'ya Paris'e gönderilmiştir. Dedesinin nazırolmasından dolayı konakta büyümüştür. Aile hayatı konusunda kendisinin verdiğibilgilere göre iyi bir çocukluk dönemi geçirmiştir. Edebî tür olarak ilk önceşiire merak salmış ve dönemin şairlerinin şiirleri incelemiş onlara benzerşiirler yazmaya başlamıştır. Yine, şiirin nasıl olması gerektiği konusunda"Şiir Poetikası"nı da yazarak, şiirden ve şairden muradı neymiş?Yine, kendisi ortaya koymuş. Bizim incelediğimiz, "Çile" şiir kitabı,Büyük Doğu Yayınevi, İstanbul - 1977,6.baskı, 371-392 sayfaları arasındakiifadeleriyle şair ve şiir nedir? sorularının cevabını da vermiştir. Burada,"Şair, ne yaptığının yanı sıra, niçin ve nasıl yaptığının ilmine muhtaç veüstün marifetinin sırrına müştak, bir tılsım ustasıdır." der. Ona göreşiir "Allah'ı sır ve güzellik yolunda arama işidir. "

Necip Fazıl "İlimdeusulün tebliğ, şiirin usulüne de telkin vardır. Şiirin usulü, mutlak hakikatiaramaya doğru müşahhas tezahür gergefinde tecrit ve terkiplerin en girift ve enmuhteşemlerini örgüleştirerek kâh onları bütün düğümlerinden çözerek ve kâhyepyeni düğümler bağlayarak, idraki tek an içinde eşya ve hadiselerinmaverasına sıçratabilmektir." der. Şiirde gaye, şiirin unsurları, şiirdekütük ve nakış, şiirde şekil ve kalıp, şiirde iç şekil üzerine görüşleriniaktarır. Hem ferdin hem de toplumun bunalımlarının bitmesi için yeni bir nizamakavuşmak gerekir, der. Şiir, ulvi bir nizamdır. Cemiyet, bir nizama ulaşıncaşiire de nizam gelecektir, yargısını dile getirir. Necip Fazıl'ı meşhur birşair olarak kamuoyunda bilinmesini sağlayan onun yazdığı kaldırımlar şiiridir.

KALDIRIMLAR

Sokaktayım, kimsesiz birsokak ortasında.

Yürüyorum, arkama bakmadanyürüyorum.

Yolumun karanlığa saplanannoktasında.

Sanki beni bekleyen bir hayalgörüyorum.

******

Kara gökler kül rengibulutlarla kapanık;

Evlerin bacasını kolluyoryıldırımlar.

İn cin uykuda, yalnız ikiyoldaş uyanık;

Biri benim, biri de serserikaldırımlar.

******

İçimde damla damla bir korkubirikiyor;

Sanıyorum her sokak başınıkesmiş devler.

Üstüme camlarını, hepsimsiyah, dikiyor,

Gözüne mil çekilmiş bir amagibi evler.

******

Kaldırımlar, çilekeş yalnızlarınannesi;

Kaldırımlar, içimde yaşamışbir insandır.

Kaldırımlar, duyulur, seskesilince sesi;

Kaldırımlar, içimde kıvrılanbir lisandır.

******

Bana düşmez can vermek,yumuşak bir kucakta;

Ben bu kaldırımlarınemzirdiği çocuğum!

Aman! Sabah olmasın, bukaranlık sokakta;

Bu karanlık sokakta, bitmesinyolculuğum!

******

 Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim yolbitsin;

İki yanımdan aksın, bir selgibi fenerle.

Tak, tak, sesimi aç köpeklerişitsin;

Yolumun zaferi tak'ı,gölgeden taş kemerler.

******

Ne sabahı göreyim, ne sabahgörüneyim;

Gündüzler size kalsın, verinkaranlıkları!

Islak bir yorgan gibi,sımsıkı bürüneyim;

Örtün, üstüme örtün, serinkaranlıkları.

******

Uzanıverse gövdem, taşlaraboydan boya;

Alsa buz gibi taşlar alnımdanbu ateşi.

Dalıp, sokaklar kadar esrarlıbir uykuya,

Ölse, kaldırımların karasevdalı eşi.

        (1927)

Necip Fazıl, daha önce yayımladığışiirleri" Örümcek Ağı, Kaldırımlar, Ben ve Ötesi" için daha sonrayazdığı "Sonsuzluk Kervanı, Çile, Şiirlerim" adlı eserleriylemukayese eder ve bu şiirlerini olmadan yazılmış şiirler olarak görür ve  "Mal sahibi bensem, bunları istemediğim,tanımadığım ve çöplüğe attığım bilinsin. Attıklarım, aldıklarıma çok olan eskişiirlerimi yenileriyle demetledikten ve bu kitapta derledikten sonra meydanagelen şu kadar parça, şiir, şu ana kadar şairliğimin tam ve eksiksiz kadrosuoluyor. İşte şiir kitabım, bu. Hepsi bu kadar. Bu kitaba gelinceye dek başkahiçbir şiir, bana adıma ve ruhuma mal edilemez.  Yine, Necip Fazıl "Ben, şiiri her türlühasis gayenin üstünde görürüm." der.

Necip Fazıl, kendi şiiriniyaşayan canlı bir varlık olarak görür ve zaman içinde şiirlerindeki mısralarıoluşturan sözcüklere değişiklikler yapar. Yirminci asrın içinde doğup yine,yirminci asrın içinde vefat eden şairimiz, toplumsal değişmeler şahit olmuş,siyasal çalkantılarda çözüm yollarını, kendi bakış açısıyla ortaya koymuş ve busöylemlerinden dolayı adli takibata uğramış, yargılanmış ve mahkûmiyetleryaşamıştır. Eserlerinde, tenkite muhtaç yönler vardır. Bunlar, zaman zaman dilegetirilmektedir. Toplumsal değişmelerin, yine toplumsal sonuçları olmaktadır.Şair yaşamış olsaydı, bugünleri çok daha farklı gözle değerlendirirdi. Bir ömüriçinde, doksan bir kitaplaşmış eser ortaya koymuştur. Sekiz tane de derlemeeser ortaya koyarak, Esseyyid Abdülhakim Arvasi'ye ait beş eseri de okuyucuylabuluşturmuştur. Edebiyatımızın en velut sanatçılarından birisidir. Türkiye'debir nesli yazdıklarıyla etkilemiş ve şekillendirmiştir. Ortaya koyduğuyargılarla ilgi yeni belgeler gün yüzüne çıktığında da, yanlışları ve yanlışbeyanları da tartışılmaktadır... "Sakarya" şiirinin gençliküzerindeki etkileri, izleri hâlâ sürmektedir. İslam davasının bayraktarı, fikrîsavunucusu, yolcusu olarak bir ömür geçirmiştir.  Beşerî zaaflarını zaten kendisi de ifadeetmektedir. Bu, hiçbir zaman onun büyük bir şair olmasını olumsuz olaraketkilememiştir. Sözcüklerin efendisi olarak görülmüş ve kabul edilmiştir.Ödüller almıştır. Yazıları için, yarın ne yazmış merakıyla beklenen bir kişilikolmuştur. En azından ben öyleydim. Raporları, sabırsızlıkla beklerdik. Fikrîolgunlukla ortaya koydukları, sunduğu bilgiler, tartışmalarda hepkullanılmıştır. Ben de kullandım.  NecipFazıl, sadece günümüzü değil, gelecek yüz yılları da etkileyecek bir düşünceadamıydı. Öyle de anılacaktır.