CUMHURİYET’İN100. YILINDA KÜLTÜR, SANAT VE EDEBİYAT ALANINDAKİ ÇALIŞMALAR
SemihDİRİ
Türklertarih sahnesinin en kadim milletlerindendir. Türk kültürü, köken itibarıylaOrta Asya’daki binlerce yıllık bir serüven sonucu teşekkül etmiş birkültürdür. Selçuklu Dönemi’nden itibaren Doğu Akdeniz ve İslam kültürleri ile etkileşim hâlindeolup Osmanlı Dönemi müteakibinde modern Türkiye'yekadar gelişerek bugünkü şeklini almıştır.
Millîkültürün ve sanatın mihenk taşı olan tarih ve dil kavramının yeniden ele alınmasıçerçevesinde Cumhuriyet’in ilanıyla güçlü bir millî kimlik oluşturulmasıamaçlanmıştır. İmparatorluğun klasik devresinde ihmal edilen Türk tarihi veTürk dili, Tanzimat Devri’nden itibaren bilhassa Cumhuriyet sonrası Atatürk’ünçalışmalarıyla hak ettiği kıymeti görmeye başlamıştır. Çalışmalar kapsamındaTürkler hakkında dünya kamuoyunca çizilen menfi izlenimlerin de içi boştezlerden ibaret olduğunun ispatı amaçlanmıştır. Tesis edilen kuramlarlaTürklük ve Anadolu coğrafyasına karşı yürütülen aşağılayıcı tavra karşı güçlü antitezleroluşturulmuştur. Türklerin kültürüyle sanatıyla güçlü bir medeniyetin banisiolduğu bilimsel çalışmalarla desteklenmiş, Türk Tarih Tezi meydana getirilirkenbuna bağlı olarak Türk Dil Tezi de geliştirilmiştir. Çağdaş bir toplum içinyalnızca iktisadi alandaki yenilikler yetersiz kalacağı için siyasi rejimdenbaşlayarak eğitime, sanayileşmeden bilime ve sosyal alana değin birçok alandainkılap gerçekleştirilmiştir.
Cumhuriyet’inilanından sonraki süreçte, 18’inci yüzyıl itibarıyla başlayan Batılılaşmahareketlerinin özden beslenen millî bir çehreye bürünmesi amaçlanmıştır. YaniCumhuriyet Türkiye’sinde kökleşen, kurumlaşan ve aşağı yukarı tüm toplumkatlarına mâl olan sanat dalları aslında imparatorluğun son dönemlerindegösterilen gayretlerin mirasıdır. Tablo resminden, tiyatro, opera ve baleye,edebiyata değin kuram ve kavramlarıyla Batı’dan aldığımız sanat dallarınınCumhuriyet Dönemi’ndeki gelişme çizgilerinin başlangıcı son dönem Osmanlısanatı içinde yer alır (Başkan, 2002:402). “Bu dönemin en etkin ismi şüphesizZiya Gökalp’tır. Türk milliyetçiliğinin önde gelen ideologlarından biri olan vekendi kendini yetiştirmiş bir aydın olan Ziya Gökalp, Türkçülüğe gelenekselinanç sisteminden gelmiş, fakat eski değerlerini de büsbütün terk etmeyerekonları Türkçülükle uzlaştırmaya çalışmıştır. Türkiye’nin ulus devlet olarak, millî kültürinşasında Ziya Gökalp’ın şüphesiz çok etkin bir yeri vardır. Gazi Mustafa KemalAtatürk’ün “Benim etimin ve kemiğimin babası Ali Rıza Efendi,heyecanımın babası Namık Kemal, düşüncelerimin babası ZiyaGökalp'tır.” (Toker 1979,350) sözü Atatürk Dönemi kültür politikalarınınideolojik zeminini yansıtması bakımından dikkate değerdir. Atatürk çağının ötesinde bir devlet adamıolarak yaptığı devrimlerle ve açtığı kurumlara millet olma bilincini bizlereaşılamıştır. Batı’daki maddi yenilikleri alan ancak kendi millî bilincine sıkısıkıya bağlı kuşaklar yetiştirmeyi ülkü edinmiştir.
“Millî benliğini bulamayan milletlerbaşka milletlerin avı olacaklardır.” Türk kültür zeminini mayalayan Yunus Emre,Namık Kemal, Ziya Gökalp, Mehmet Âkif, Hüseyin Nihâl Atsız gibi isimlerin fikrîve sanatsal zemini geçmiş yüzyılın çehresine şekil verdiği gibi gelecek için degüçlü bir kılavuz olacaktır. Atatürk’ün ebediyete intikali sonrası,İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte, Cumhuriyet tarihinde yeni birdönem başlamıştır. Kendinden önceki dönemle kıyaslandığında bazı konulardasürekliliğin bazı konularda ise farklı bir yönelişin olduğu bu dönemdeözellikle 1940 yılından itibaren Atatürk Dönemi kültür anlayışı olan milliyetçiyaklaşımların yerini hümanist anlayış ve uygulamaları almış, böylelikleLatin-Yunan kültür kaynaklarına yönelme başlamış ve Türk kültürü ileLatin-Yunan kültürü kaynaştırılıp, Türk hümanizmi yaratılması amaçlanmıştır. Buanlayış, kaçınılmaz bir şekilde kültürün önemli ögeleri olan tarih ve dile deyansımıştır. Tarih konusunda “Orta Asya Merkezli Tarih” anlayışının yerini,kazı çalışmalarıyla birlikte “Anadolu ve Eski Çağ Merkezli Tarih” anlayışıalmış. Dil konusunda ise Arapça ve Farsça menşeli kelimeler tasfiye edilirken,bunlardan doğan boşluk Batı kökenli kelimeler ya da yeni türetilen kelimelerledoldurulmaya çalışılmıştır. İnönü devrindeki Latin-Yunan kültürü ile oluşturanmimari, sanat ve kültür; Atatürk Dönemi’ndeki millî kaynaktan beslenenBatılaşma hamleleriyle belli noktalarda zıt düşmüş ve ortaya daha melez biranlayış çıkmıştır. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında öze dönüş kapsamında millîkültürü ön plana çıkarmak, Anadolu’da mayalanan kökü Orta Asya’ya uzanan kadimtarihimize yönelmek zaruriyettir. Son yıllarda kültür politikaları açısındanstratejik planlar yapılmış, Türk kültürünü Cumhuriyet’in ikinci yüzyılınataşıyacak hamleler planlanmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığının 2010-2014’deyayımladığı Stratejik Plan’a baktığımızda kültür politikalarının hedefleri;millî kültür kavramından hareketle, kamu yararı için, kültürel çeşitliliğiulusal bütünlük içinde desteklemesi, kültür yaratımlarının ve kültüreldeğerlerin turizm sektörünü ülkedeki refah ve gelişmişlik dengesizliğiniazaltacak doğrultuda yönlendirilmesi, aynı zamanda sahip olunan doğal vekültürel değerlerin korunmasını, şeffaflık ve dış paylaşımlarının katılımınısağlayarak bütünlük oluşturması olarak açıklanmaktadır (Kültür ve TurizmBakanlığı Stratejik Plan, 2010). 2015-2019’deki Stratejik Plan’da ise yine aynıdoğrultudaki hedefler, “Türkiye’nin üstün evrensel kültür, sanat ve turizmdeğerlerinin sürdürülebilirliğinin korunmasını sağlayarak yaşatmak ve tanıtmak,toplumsal bilincin oluşmasında bilgiye erişimi kolaylaştırmak ve ülkemizindünya turizminden alacağı payı artırmak.” olarak vurgulanır (Kültür ve TurizmBakanlığı Stratejik Plan, 2010). 2010’lardan sonra kültür politikalarındaözellikle kültür endüstrisi ve turizm alanındaki hedeflerin daha belirginolduğu söylenebilir.
Sonyıllarda başlıca kültür politikalarının içeriğine baktığımızda, toplumunçoğulcu yapısını millî birlik ideali altında birleştirmeyi hedeflediğigözlemlenmektedir. TÜİK verileri ışığında kültür ve sanat olarak Türkiye’deönemli kültürel atılımlar meydana gelmiştir. Türkiye genelinde 2021 yılında 1Millî Kütüphane, 1252 halk kütüphanesi, 612 üniversite kütüphanesi ve 32 bin690 örgün ve yaygın eğitim kurumu kütüphanesi mevcuttur. “Halk kütüphanelerindenyararlanan kişi sayısı bir önceki yıla göre %21,0 artarak 15 milyon 683 bin 134oldu. Halk kütüphanelerine kayıtlı üye sayısı bir önceki yıla göre %10,4artarak 4 milyon 898 bin 744 olurken ödünç verilen materyal sayısı %23,9artarak 7 milyon 478 bin 340 oldu.” Kütüphane istatistikleri çalışmasındakullanıcılara ilişkin istatistiklerde 2020-2021 yıllarında yaşanan Kovid-19salgını sürecinin etkisi görülmüştür. İnsanların bilgiye ulaşması ve basılımateryallerin çoğaltılması hedeflenmektedir. TÜİK, Uluslararası Standart KitapNumarası (ISBN) 2019 istatistiklerine baktığımızda da bu artış gözeçarpmaktadır. Ülkemizde 2019 yılında 61 bin 512 kitap yayımlanmıştır. Verileregöre yayımlanan materyallerin sayısı 2019 yılında, 2018 yılına göre %2,1artarak 68 bin 554 olmuştur. Satılan kitap bandrolü sayısı 2019 yılında, 2018yılına göre %3,2 artarak 423 milyon 602 bin 828 adete yükselmiştir.Cumhuriyet’in 100’üncü yılında bu sayıların artarak devam etmesi amaçlanmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı, kütüphane veokuma seferberliği adına büyük projelere imza atmıştır. Bu konuda MilletKütüphanesi çok önemli bir göstergedir. Kütüphanenin kurulum çalışmalarına,Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde 2015 yılındabaşlanmıştır. Kütüphane, 125 bin metrekare alanda 5 bin 500 kişilik oturmakapasitesi ile okuyuculara hizmet vermektedir. Millet Kütüphanesikoleksiyonunda 2 milyon 039 bin basılı kaynak, 13 bin 294 adet basılı dergiyeait 1 milyon 999 bin 633 sayı mevcuttur. Ayrıca, erişim sağlanan 67 adet veritabanı içeriğinde; 665 bin e-kitap, 7milyon elektronik tez ve 77 bine yakın e-dergiye ait 209 milyon makale, raporvb. bulunmaktadır. Bu bilgi kaynaklarının okuyuculara sunum hizmetleri modernkütüphanecilik anlayışı ile verilmektedir. Millet Kütüphanesi, ülkemizin enbüyük kütüphanesi olup koleksiyonları ve hizmetleri açısından dünyanın sayılıkütüphaneleri arasına girmeyi amaçlamaktadır. Kütüphane koleksiyonu, sürekligelişen kaynaklarının yanı sıra yurt içinden ve yurt dışından kıymetlikişilerin özel koleksiyonlarının da eklenmesi ile çeşitlenmeye ve zenginleşmeyedevam etmektedir.
Millet Kütüphanesi dışında yeni yapılan bir diğerproje de geçmişi 18’inci yüzyılın ortasına dek uzanan Rami Kışlası’nın, aslınauygun restorasyon, renovasyon ve yeniden inşa çalışmalarının ardındanTürkiye’nin ve İstanbul’un bilgiye açılan penceresi Rami Kütüphanesi olarakyeniden hayat bulmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığınınyoğun gayretleri ile 2014 yılında başlatılan Rami Kışlası restorasyon,renovasyon ve yeniden inşa projesi, İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğüyürütücülüğünde üç aşamada gerçekleştirilmiş ve 2023 yılında tamamlanmıştır. Dikdörtgenplanlı kışlanın ortasındaki avluda gerçekleştirilen peyzaj çalışmaları ileİstanbul’a soluk aldıracak yeni bir yeşil alan kazandırılmıştır. Kışla içindebulunan ve tahrip edilmiş cami de onarılarak yeniden kullanıma açılmıştır. 220dönümlük alan içinde, 36 bin metrekarelik kapalı alan ve 51 bin metrekarelik biravluya sahip olan Rami Kütüphanesi; İstanbul’un en büyük, Avrupa’nın sayılıkütüphane komplekslerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Kışlanın özgün yapılarıkorunmuş, tahrip olan bölümler de aslına uygun doğal malzeme ve özeltekniklerle yeniden inşa edilerek kışlanın orijinal yapısı muhafaza edilmiştir. Türkiye’ninve İstanbul’un bilgi toplumuna açılan penceresi olacak ve toplumun kültürel,eğitsel ve sanatsal ihtiyaçlarına yanıt verecek yeni ve farklı bir mekân olarakziyaretçilerine kapılarını açan, geçmişin tanığı geleceğin kaynağı RamiKütüphanesi, modern kütüphanecilik anlayışı ve “yaşayan kütüphane” konseptiyleher yaştan ziyaretçisine yepyeni bir kütüphane deneyimi sunmayı amaçlamaktadır.Cumhuriyet’in 100’üncü yılına yakışır bir proje olarak bu alandaki önemliyatırımlardan biridir. Kültür ve Turizm Bakanlığı, güzel sanatların her dalıile ilgili faaliyetlere destekler sunmaktadır. Özel tiyatroların projelerineyapılan yardımlardan yararlanmak üzere 2022- 2023 sanat sezonu için başvurudabulunan 441 projeyi değerlendirilmiştir. Değerlendirme komisyonu, tümbaşvuruları olumlu değerlendirerek, bu zamana kadar bir sanat sezonu içindağıtılan en yüksek miktar olan toplam 32 milyon TL ödeneğin 441 özel tiyatroile bu zamana kadar bir sanat sezonunda destek sağlanan en yüksek sayıda projeyedağıtılmasına karar vermiştir. Bu kapsamda görsel sanatların yaşayıp, Türkhalkının tiyatrolardan yararlanması için devlet yatırım ve destek hususundagerekli hamleleri yapmış ve yapmaktadır. Müzecilik konusunda da Türkiye son 20yılda büyük bir aşama kaydetmiştir. Kültür veTurizm Bakanlığı verilerinden elde edilen güncel bilgilere göre Türkiyegenelindeki müze sayısı 2020 yılında 27 artarak 494’e ulaşmıştır. Bunların205’i Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde, 289’u ise özel müze kategorisindeyer aldı. Geçmiş yıllara bakıldığında ise bu rakam 2004 yılında 270 iken, 2008yılında 286, 2015 yılında ise 409, 2018yılında ise 451 olarak karşımıza çıktı. TÜİK verilerine göre: Müze sayısı 2021yılında 2020 yılına göre %5,1 artarak 519 oldu. Müzelerin 210 tanesi Kültür veTurizm Bakanlığı bünyesinde, 309 tanesi ise özel müze kategorisinde yer almaktadır.Ören yeri sayısı ise 143’tür. 2022 verileri henüz açıklanmadığı için bu noktadabir önceki yılın verileri üzerinden hareketettiğimizi ifade etmek isteriz. Tarihî eserlerin restorasyonu konusundada nicelik olarak bir artış söz konusudur fakat ifade etmekte yarar var kisanatsal açıdan donanımlı ve millî kültüreyatkın çalışmalarla eserlerin orijinalini koruyup ehil ellere verdiğimizprojelerle daha sağlıklı restorasyon çalışmaları yapmamız gerekmektedir. TRTkurulduğu günden beri kültür sanat yayınlarıyla toplumda bir bilinç oluşturmayıve doğru Türkçe kullanımı yaygınlaştırmayı amaç edinmektedir. TRT bu vizyonugelişen teknoloji ile birleştirerek yenilikçi projeler yürütmeye başlamıştır. Dünyadasadece İngiltere ve İsveç gibi birkaç ülkede uygulanmakta olan "arşivlerindetaylı olarak tasniflenerek reprodüksiyonların İnternet’ten kullanıcıyasunulması" uygulaması bu amaç doğrultusunda hayata geçirilmiştir. TRTArşivi’nin açılması toplumun her kesiminde büyük ilgi görmüştür. TRT Arşiv İnternet sitesinin açılması ile ilgili ilkçalışmalar 2014 yılında başlamış. 31 Mart 2017 tarihinde tamamlanan projeile edebiyattan, müziğe, folklordan sinemaya pek çok sanatsal ve kültürel ögekolayca ulaşılır hâle gelmiştir. İnternetsitesinde, 1968 yılından günümüze kadar TRT’de yayınlanmış olan içeriklere erişim imkânı sunulmuştur. İnternet sitesinde200 bin saati aşan sürede video içeriği bulunmaktadır. Ayrıca TRT bünyesindekültür-sanat yayını yapan tematik televizyon kanalı 6 Ekim 1986tarihinde TV2 adıyla yayın hayatına başlamıştır. 2002-2010 yıllarıarasında TRT 2, haber-bilgi kanalı olarak yayın hayatına devam ettikten sonra18 Mart 2010 tarihinde kapanmış; 22 Şubat 2019 tarihinde yeniden kültür-sanatkanalı olarak yayına başlamıştır. 2019 sonrası süreçte yenilikçi yaklaşımla heryaştan kişinin öğretici içeriklere kültür-sanat alanındaki uzmanlarıngörüşlerine, belgesellere ve programlara ulaşması sağlanmıştır.
Cumhurbaşkanlığı,sanatı ve kültür dünyamızdaki önemli isimleri ödüllerle de desteklemektedir. Bukapsamda Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri de Türk kültür ve sanat hayatına önemlikatkılarda bulunan özgün eserler veya hizmetler veren kişi veya kurumları,devlet adına onurlandırmak ve bu kültürel çalışmaları özendirmek üzere 1995yılından itibaren Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığınca verilmeyebaşlansa da 12 Nisan 2008'e kadar ödüller için herhangi bir takdim töreniyapılmazken bu tarihten itibaren düzenli olarak ödül takdim töreni de yapılmayabaşlanmıştır. Bu ödülün saygınlığı ve etki alanı son on beş yıl içindeartmıştır. Bu yenilikçi hamlelere karşın ne yazık ki nicelikteki artışnitelikte tam anlamıyla sağlanamamaktadır. Cumhuriyet’in 100’üncü yılındabizlere düşen görev, yapılan olumlu hamleleri öze indirgemek, millî bir şuuru sağlamlaştırarakTürk kimliği ile mayalanmış gençliğin, evrensel değerler ışında Atatürk’üngösterdiği muasır medeniyet seviyesini aşma çabasını desteklemektir. Devletinbu hususta yaptığı maddi yatırımlar, sağlam eğitim planlamasıyla genişletilmelidir.Türkiye Yüzyılı kapsamındaki hedefler doğrultusunda dünya ile rekabetedebilecek millî değerlere sahip Cumhuriyet evlatlarını yetiştirme sorumluluğuyerine getirilmedir. Dünya çapında aydın ve sanatçı yetiştirmek Türkiye içinana amaçlardan biridir. Hiç şüphesiz, bir milletin kültürel şahsiyetinikazanabilmesi için çağdan yani şimdiki zamandan kopmadan maziye; maziden kopmadanistikbale yani geleceğe yönelebilmesi gerekmektedir. Kültürün eğitimle vesağlıklı bir toplum yapısıyla sıkı sıkı ilişkisi vardır. Kültür politikaları turizmgibi daha ekonomik bir alandan ziyade eğitim gibi sosyal bir zemine yaslanmalıdır.Bu çerçevede kültür politikaları, yatırımlarla desteklendiği gibi eğitimprojeleri ışığında sosyal hayata entegre edilmelidir. Türkiye Yüzyılıamaçlarının gerçekleşmesi mazi-hâl-istikbal arasında kurulabilecek çok hassasbir dengeye bağlıdır. Atatürk, uzak ve yakın maziyi bilmeden hâlihazırınanlaşılamayacağının ve istikbalin inşa edilemeyeceğinin şuurunda olmuştur. Cumhuriyet’inikinci yüzyılında bu şuurdan hareketle son yıllarda sağlanan başarılar nitelikolarak da zenginleştirilerek Türk kültürü dünya çapında tanıtılmalı ve sanatlaedebiyatla kökleştirilmelidir.
Kaynakça
Aslan,Ç. (2019). Erken Cumhuriyet Dönemi Sanat Anlayışı ve Türk SosyologlarınınYaklaşımları, Gaziantep University Journal of Social Sciences, 18(3),1004-1014, Submission Date: 10-12-2018, Acceptance Date: 01- 07-2019.
Başkan,S. (2002). Cumhuriyet Dönemi’nde sanat. Türkler Ansiklopedisi. Ankara: YeniTürkiye Yayınları.
Toker,Y. (1979) Milliyetçiliğin Yasal Kaynakları, İstanbul: Toker Yayınları.
Tunçay,M. (1990). Siyasal Tarih (1908-1923). S. Akşin (Ed.), Türkiye Tarihi 4, ÇağdaşTürkiye (1908-1980) 27-85. İstanbul: Cem Yayınevi.
Çevrimİçi Kaynaklar:
https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Kulturel-Miras-2021-45687(Erişim: 29.01.2023).
https://www.cnnturk.com/ekonomi/kultur-ve-turizm-bakanligindan-ozel-tiyatrolara-32-milyon-tllik-destekErişim: 28.01.2023.).
https://mk.gov.tr/icerik/detay/kutuphane-hakkinda ( Erişim:28.01.2023).
https://ramikutuphanesi.gov.tr/tarihce/(Erişim: 29.01.2023)..
https://www.ktb.gov.tr/Eklenti/3968,stratejikplanpdf.pdf?0(Erişim: 29.01.2023).