Devlet Dergisi, iki Aylık Fikir ve Kültür Dergisidir. İki ayda bir gündemi değerlendiren, fikir sunan, kültüre farklı bakış açısı ile analiz, makale ve yorumları okuyucularına sunan içeriği zengin dergidir.
Ana Sayfa
Makaleler
Yazarlar
Künye
Abonelik
Arşiv
EDİTÖRDEN
Anasayfa
/
Makaleler
29 Ekim 2019 09:48
Prof. Dr.E. Semih YALÇIN
Okunma
7526
Tweet
Değerli Devlet okurları,
Kıbrıs Türkü'nün güvenlik ve refahı Türkiye'den; Türkiye'nin güvenlik ve refahı da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) başlar.
Kıbrıs Rum kesimi, Kıbrıs Türkü'nü Ada'da azınlık yapmak istiyor. Türk devleti ve Türk milletinin bunu kabul etmesi asla söz konusu olamaz. KKTC, sonsuza kadar bağımsız ve hür bir devlet olarak refah içinde yaşamalıdır.
Kıbrıs davası, Orta Doğu'nun yeniden şekillendirilmesi projesinin tam merkezinde bulunuyor. Dünyanın en stratejik noktalarından ve Doğu Akdeniz'in en büyük adası olan Kıbrıs'la ilgili türlü türlü oyunlar, türlü türlü planlar tezgâhlanmaya çalışılıyor. Doğu Akdeniz'de son derece önemli gelişmelerin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Doğu Akdeniz'deki enerji güvenliği, çok kritik ve güncel bir sorun hâline gelmiş bulunuyor. Bölgede yaşanan pek çok olayın perde arkasında, bu enerji kaynaklarının arz ve güvenliği bulunuyor. Şu anda Doğu Akdeniz'de hâkim durumda bulunan iki devlet var. Birisi Türkiye Cumhuriyeti Devleti diğeri de KKTC.
Rumlar, Ada'nın güneyinde bulunan hidrokarbon yataklarını uluslararası hukuk kurullarını da hiçe sayarak birtakım büyük şirketlere kiralamış durumda. Başta AB olmak üzere birtakım uluslararası aktörleri de arkasına alan Rumlar, Ada'nın kıta sahanlığındaki doğal gaz kaynaklarını tek sahibi olduğunu iddia ediyor. Bazı uluslararası şirketlerle doğal gaz anlaşması imzalayan Rumlar, Kıbrıs'ta uzlaşmayı değil gerginlikle hareket etmek istiyor.
Rumların sürdüğü bu uzlaşmaz tutumu, bizleri Doğu Akdeniz'de daha da güçlü duruma getirmiş bulunuyor.
Doğu Akdeniz'deki enerji politikaları ve güvenlik alanı, Kıbrıs'ın geleceği açısından büyük önem arz ediyor. Türk devleti, Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerini koruma adına şu anda çok ciddi bir mücadele yürütüyor. Kıbrıs'ın sahip olduğu doğal kaynaklarla sorunların ve çözümsüzlüğün değil, zenginlik ve refahın adası olması için çaba sarf ediyor.
Doğu Akdeniz'de artık iki sondaj iki de sismik gemimiz var. Doğu Akdeniz'de bulunan deniz ve hava kuvvetlerimiz, bir yandan gemilerimizi koruyup refakat ederken bir yandan da mavi vatanın her köşesinde hem Türkiye’nin hem de KKTC'nin meşru haklarını korumaya çalışıyor.
İyi dileklerimle esen kalınız…
Prof. Dr.E. Semih YALÇIN
EDİTÖRDEN
EDİTÖRDEN
EDİTÖRDEN
EDİTÖRDEN
EDİTÖRDEN
EDİTÖRDEN
EDİTÖRDEN
EDİTÖRDEN
EDİTÖRDEN
EDİTÖRDEN
Sayı :
515
Eylül-Ekim / 2024
Bu Sayıda
Prof. Dr. E. Semih YALÇIN
EDİTÖRDEN
Prof. Dr. Abdurrahman KÜÇÜK
12 EYLÜL’ÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ VE SONUÇLARI
Prof.Dr. Hakan AKDAĞ
12 EYLÜL VE MHP
Dr. Nasrullah UZMAN
12 EYLÜL 1980 DARBESİ VE MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ
Sayım BÜLBÜL
12 EYLÜL VE MHP
Harun IŞIKVEREN
12 EYLÜL DARBESİ VE MHP: ÜLKÜCÜ MÜCADELENİN SİYASİ VE TOPLUMSAL YANSIMALARI
Bünyamin Nami TONKA
12 EYLÜL 1980 DARBESİ VE MHP
Alper BAKICI
12 EYLÜL 1980 DARBESİ’NDEN VESAYET ODAKLARININ TASFİYESİNE ÜLKÜCÜ DÜŞÜNCENİN KÜLTÜREL POLİTİK SÖYLEMİ
Nihat YAZAR
12 EYLÜL DARBESİ NİÇİN YAPILMIŞTI?
Öğr.Gör. Ahmet AKBAYIR
12 EYLÜL VE MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ
Prof. Dr. Temel ÇALIK
İKİ DÜNYANIN BİR ARADA OLDUĞU TARİHÎ BİR KAVŞAK: ANKARA