Değerli Devlet Okuyucuları,
1970'li yıllarda MHP, her meslekten ve aidiyetten üyeleri ve destekçileri olan geniş bir siyasi kitle hareketine dönüşmüştür. MHP, gençliğin yanı sıra Milliyetçi İşçi Sendikaları, Ülkücü Polisler Derneği, Ülkücü Kamu Görevlileri Güç Birliği Derneği, Ülkücü Öğretmenler Birliği Derneği, Ülkücü Esnaf ve Sanatkârlar Derneği, Ülkücü Köylüler Derneği gibi çeşitli sosyal grupları kapsayan çok sayıda Ülkücü kuruluş tarafından oluşturulmuştur.
MHP’nin Türk siyaset süecinde ilk kez hükûmette yer aldığı dönem, 1975 yılıdır. 31 Mart 1975'te Süleyman Demirel başkanlığında kurulan Adalet Partisi, Millî Selâmet Partisi, Cumhuriyetçi Güven Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisinden oluşan ilk "Milliyetçi Cephe Hükûmeti", 222 oyla güvenoyu almıştır. MHP’nin iki bakanla dâhil olduğu bu hükûmet, Partinin siyasi sahnede etkin rol almasını sağlamıştır. Ancak kısa süre içinde partiler, hükûmet politikalarını yürütmede birbirlerine karşı hareket etmeye başlamış, ülkenin ekonomik ve sosyal durumu kötüleşmiş; enflasyon yükselmiş, terör olayları artmıştır. 1975 sonrasında, ülkede terör olayları yoğunlaşmış, komünist örgütler Ülkücü kuruluşlara ve üniversitelerdeki Ülkücü gençlere saldırılarını artırmıştır. 1976-1977 yıllarında sokaklarda anarşi, Mecliste ise siyasi kaos hâkim olmuştur. 1 Mayıs 1977'de Taksim Meydanı’ndaki olaylar, bu anarşinin en belirgin örneklerinden biridir. 22 Temmuz 1977'de Adalet Partisi, Millî Selâmet Partisi ve MHP'nin oluşturduğu “İkinci Milliyetçi Cephe Hükûmeti” kurulmuş, ancak bu hükûmet gensoru ile düşürülmüştür. Sonrasında Ecevit hükûmeti kurulmuş, ardından Demirel'in azınlık hükûmeti gelmiştir. Ancak bu hükûmet döneminde de ülkeye istikrar getirilememiş, siyasi kriz devam etmiş ve nihayetinde 12 Eylül 1980 Darbesi yaşanmıştır.
12 Eylül 1980 askerî müdahalesinin ardından diğer tüm siyasi partilerle birlikte MHP'nin de siyasi faaliyetleri yasaklanmıştır. 29 Nisan 1981’de MHP ve Ülkücü kuruluşlar hakkında açılan dava 945 sayfalık bir iddianameyle başlatılmıştır. 16 Ekim 1981'de Millî Güvenlik Konseyi kararıyla MHP kapatılarak mallarına el konulmuştur.
12 Eylül Askerî Darbesi sonrası dönem, Milliyetçi-Ülkücü Hareket için bir duraklama devri niteliği kazanmıştır. Dışarıda kalanlar belirsizlik ve iç mücadelelerle ayakta kalma çabasındayken, cezaevindeki Ülkücüler, Mamak Askerî Cezaevi’nin ağır ve zor koşullarıyla başa çıkmak zorunda kalmışlardır.
Darbe sonrası Ülkücü camia, kısa sürede toparlanma çabasına girişmiştir. Bu süreçte ön plana çıkan isimlerden biri, gelecekte MHP Genel Başkanı olacak Sayın Devlet Bahçeli olmuştur. Devlet Bahçeli, 1965'ten itibaren gençlik hareketleri içerisinde yer almış ve daha sonra akademik kariyerine devam ederken Ülkücü Hareketin sembol isimlerinden biri hâline gelmiştir. "Ağa" ve "ağabey" gibi liderlik ve olgunluk ifade eden sıfatlarla anılan Bahçeli, darbe sonrası dönemde teşkilatçılığıyla dikkat çekmiş, Ülkücülere moral ve motivasyonlarını yeniden kazandırma çabalarına öncülük etmiştir. Ülkücü camianın yeniden örgütlenmesi ve toparlanması için bir grup arkadaşıyla birlikte çalışmıştır, bu süreçte, milletin birliği, ülkenin bütünlüğü ve toplumsal barış adına MHP’nin varlığının önemli olduğu bilinciyle hareket edilmiştir.
Devlet Bahçeli ve arkadaşlarının girişimleriyle Ülkücü Hareket yeniden örgütlenmeye başlamış, hem mahkemelerde yargılanan Ülkücülerin davalarına destek verilmiş hem de firari durumdakilerin sorunlarıyla ilgilenilmiştir.
Bu arada, 12 Eylül Askerî Darbesi sonrası hazırlanan yeni Siyasi Partiler Kanunu, 22 Nisan 1983'te kabul edilerek 24 Nisan'da Resmî Gazete’de yayımlanmış ve siyasi partilerin yeniden kurulmasına izin verilmiştir.
Böylelikle milliyetçi-Ülkücü camia, 12 Eylül ve sonrasında aldığı darbelere rağmen teşkilatlanma ve partileşme çabaları sonucunda tekrar ayağa kalkmayı başarmıştır.
Yargılandığı sürede kalp rahatsızlığı geçiren Alparslan Türkeş, 29 Mayıs 1983’te Mevki Askerî Hastanesine kaldırılmıştır. Dört yıl, beş ay, yirmi sekiz gün tutuklu kalan MHP Lideri, cezaevinde yattığı müddet İnfaz Yasası’nda belirtilen süreyi karşıladığı için bir gün daha hapiste kaldıktan sonra 9 Nisan 1985’te tahliye edilmiştir. MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası beş yıl, on bir ay, sekiz gün (toplam 2168 gün) sürmüş, 333 duruşma yapılmış ve 7 Nisan 1987’de neticelenmiştir. Ankara 1 No.lu Askerî Mahkemede görülen 392 sanıklı davada, MHP Lideri Alparslan Türkeş, on bir yıl bir ay on gün hapis cezasına çarptırılırken Partinin genel idare kurulu üyelerinin tamamı dâhil 150 sanık beraat etmiştir. Davada beş sanık hakkında idam, dokuz sanık hakkında müebbet hapis, 219 sanık hakkında altı ay ile otuz altı yıl arasında değişen hapis ve altı sanık hakkında da görevsizlik kararı verilmiş, üç sanık hakkında dava düşerken, iki sanık da yargılama sırasında vefat etmiştir.
Bu vesile ile ebediyete irtihal eden tüm dava arkadaşlarımıza ve şehitlerimize Allah’tan rahmet, camiamıza bilhassa yeniden sabırlar diliyorum.
Yeniden buluşmak ve dertleşmek üzere esen kalınız efendim.
Saygılarımızla…