KUDÜS’ÜN GÖZÜ BİR ASIRDIR YAŞLI

26 Mart 2018 12:47 Dr.Mehmet TÜTÜNCÜ
Okunma
3490
KUDÜSÜN GÖZÜ BİR ASIRDIR YAŞLI

KUDÜS’ÜN GÖZÜ BİR ASIRDIR YAŞLI

 

Dr. Mehmet TÜTÜNCÜ*

 

Tarihi M.Ö. 2600 yılına kadar uzanan Kudüs’ün köyden kutsal şehre dönüşmesiHz. Davud döneminde başlıyor. 1517’den 1917’ye kadar süren Osmanlı hâkimiyetiboyunca Musevi, Hıristiyan ve Müslümanların kardeşçe yaşadığı kent bir asırdırgözyaşı ile anılıyor...

 

Birinci Dünya Savaşı sürecinde, Kudüs’ü ziyaret eden Enver Paşa ve CemalPaşa, dönemin önde gelen din adamlarıyla Mescid-i Aksa’da. (Dr. Mehmet Tütüncü’nünarşivinden)

ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasıyla başlayan gerilim yükselirken; Müslüman, Hristiyan ve Yahudiler için kutsal sayılan Kudüs üzerinden yeni çatışmaların yaşanmasından endişe ediliyor.Kudüs’ün tarihsel sürecini Milliyet’e yorumlayan Türk ve Arap Dünyası Araştırma Merkezi Başkanı Tarihçi Dr. Mehmet Tütüncü bugün yaşananların fitilini 1. Dünya Savaşı’ndan sonra İngilizlerin ateşlediğini söyledi.

Kudüs neden 3 din için de kutsal kabul ediliyor? Kudüs üç semavi din içinde kutsal. Kayıp 12 İsrail kavminin birleşmesiyle milattan önce 1000’de Kudüs’te ilk Yahudi devleti kuruldu. Yahudiler, ilk mabetleri olan Süleyman Tapınağı’nı da Kudüs’te bugünkü Mescid-i Aksa’nın olduğu bölgede kurdu.Hristiyanlar için Kudüs Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği, hacı oldukları kent anlamını taşıyor. Kudüs, Müslümanlar için de kutsal. Şehir ilk kıble ve Hz.Muhammed’in miraca yükseldiği yer olarak kabul ediliyor.

Kudüs ne zaman Osmanlı hâkimiyetine geçti? Romalılar, milattan sonra 74’tensonra Kudüs’ü işgal ederek Yahudileri bölgeden kovdu. Kudüs, uzunca süre Roma İmparatorluğu’nun hâkimiyetinde kalırken Yahudilerin kente girmesi yasaklandı.Hz. Ömer döneminde Kudüs, Müslümanların eline geçti. 1099’da Haçlılar, Kudüs’ü Müslümanlardan alarak “Kudüs Krallığı”nı kurdu. 80-90 yıllık Haçlı hâkimiyetinden sonra 1187’de Selahaddin Eyyübi kenti geri aldı. Eyyübilerden sonra Memlüklerin eline geçen şehir, 1517’de Yavuz Sultan Selim tarafından Türk hâkimiyetine girdi. Yavuz, Kudüs’te diğer dinlere özgürlük tanıdığını ilan ederken, insanlar 401 yıl barış içinde yaşamlarını sürdürdüler. Kudüs’ü nasıl kaybettik? Bugüne yansıyan sorunların ilk çıkış noktası 1. Dünya Savaşı’nda sonra yaşanan süreç.1. Dünya Savaşı’nda İngiliz’e karşı Gazze Savaşlarını kaybedince geri çekilmeye başladık. Dönemin Kudüs Kaymakamı İzzet Bey, şehirdeki kutsal mekânların zarar görmemesi için Osmanlı askerlerini geri çektiğini açıklayan bir mektup yayımladı.Asıl gerekçe müttefikimiz Almanya’nın, Hrıstiyan mabetlerinin zarar göreceği gerekçesiyle çatışmaya karşı çıkmasıydı. İngiliz General Edmund Allenby 11 Aralık 1917’de kente girdi. İngilizler, 1948 yılına kadar Kudüs ve çevresinde manda yönetimi kurup başına da Yahudi kökenli bir vali atadı. Müslümanların tavrı ne olmuştu?

1. Dünya Savaşı’nda gözden kaçan bir nokta var. Arabistan’daki Şerif Hüseyin, İngilizlerin desteği ile Mekke’de isyan başlattığında, asıl planı Filistin topraklarının Osmanlıdan alınmasıydı. Arap Yarımadasında isyan çıkmamış olsa Kudüs düşmezdi. İngilizler, Osmanlı ordusunu Arabistan’da kilitleyerek Kudüs’ü işgal ettiler. Şerif Hüseyin bu planda piyondu. İngiltere ve Fransa arasında imzalanan Sykes-Pichot Antlaşması sonucunda Filistin,İngiliz hâkimiyetine girdi. Lloyd George’un başbakanlığın daki kabinede Dışişleri Bakanı olan Arthur Balfour’un girişimiyle açıklanan Balfour Deklarasyonu, Kudüs’ün yeniden Yahudi yerleşimine açılmasına olanak sağladı.Balfour, dünyanın en zengin Yahudi ailesi Rothschild’e yazdığı mektuplarda “Biz Yahudiler’in Filistin’de yurt kurmalarına müsaade edeceğiz.” ifadelerini kullandı. Filistinli Müslümanlar 1917-1948 arasında birkaç kez ayaklandı ancak İngilizler isyanları bastırdı. 2. Dünya Savaşı’nda Kudüs Müftüsü Emin Hüseyin-i Hitler’e yanaşsa da Almanların mağlup olması planları altüst etti.

 

 

Amerika Planladı İngiltere Uyguladı

1948 sonrası süreç nasıl işledi? İngilizlerin planı nasıl işledi? Asıl İngiliz oyunu 1948’de sahnelendi. İngilizler, bir gecede Filistin topraklarından çekilme kararı aldı. Bu çekilme planı ABD ve Yahudi lobisinin bilgisi dâhilindeydi. Yıllarca silahlanmasına göz yumulan Yahudi milisleri ordu kurup bir gecede İsrail devletini kurduklarını ilan ettiler. 2. Dünya Savaşı aslında İsrail Devleti’nin kurulmasına yol açtı. Planın mimarı İngilizler,uygulayıcısı Amerikalılar oldu. Arap dünyası neden etkisiz kaldı?

1948’den sonra Filistin topraklarındaki çatışmalarda Yahudiler galip çıktı.Kudüs 1967’ye kadar Ürdün’e bağlıydı. 1967’deki 6 gün savaşlarında Suriye,Ürdün ve Mısır ittifakı İsrail’e mağlup olunca, İsrail Kudüs ve Batı Şeria’yı işgal etti. Asıl felaket 1973’teki Yong Kippur Savaşı’nda yaşandı. Mısır,Suriye, Irak ittifakı İsrail’e saldırdı ancak savaşın sonunda İsrail galip gelerek Sina Yarımadası ve Golan Tepelerini işgal etti. Araplar 1917’den bugüne kadarher isyan ve savaşta İsrail’e yenildi. Mısır’ın İsrail’i tanımasından sonra Sina Yarımadası yeniden Mısır’a bırakıldı. 

 

Hak İddia Etmek İmkânsız

Türkiye Kudüs üzerinde tarihsel açıdan hak iddia edebilir mi? 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Filistin ve Kudüs üzerinde bir rolümüz olmadı. Türkiye,1948’de İsrail’i tanıyan ilk ülkelerden. Mavi Marmara baskınına kadar İsrailile barış ve iyi ilişkiler sürdüren tek Müslüman ülke konumundaydık. 2.Abdülhamid’in şahsi tapuları dışında, Filistin üzerinde hak iddia edebileceğimiz hukuki bir durum yok. 2. Abdülhamid’in kişisel arazileri olduğunu biliyoruz ancak vârislerin İsrail’den bu toprakları almaları veya tazminat kazanımı bana kalırsa imkânsız. 2. Abdülhamid döneminde Rothschild ailesine satılan topraklar olduğunu biliyoruz. İsrail, 1980’de Kudüs’ü tektaraflı başkent ilan etmiş ancak hiçbir ülke bugüne kadar bu kararı tanımamıştı.”

 



* http://www.milliyet.com.tr/kudus-un-gozu-bir-asirdir-yasli-gundem-2568734/