BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDA OSMANLI DEVLETİ’NDEN HOLLANDA’YA YARDIM
(BİR ARŞİV BELGESI VE DİPLOMASİ KAZASI)
Dr. Mehmet TÜTÜNCÜ
Bilindiği gibi Hollanda ileTürkiye arasındaki ilk ilişkiler 1612 yılında başlamış ve bugüne kadar kesintisiz olarak devam etmiştir. Hollandalılar genellikle Türkiye’nin dostu olmuşlardır. Bunun yanında Türkiye ile diğer ülkeler arasındaki çatışmalarda ara bulucu rolünü de oynamışlardır. Bu ilişkilerin yansıması olan Hollanda millî arşivlerinde 1612 yılından bu yana kesintisiz belgeler bulunmaktadır.
Bu çalışmada, 2016 yılının başında Hollanda Arşivi’nde bulduğum bir belgenin; Türkiye’de Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü bürokratları tarafından yanlış değerlendirilmesi sonucunda Başbakan Davutoğlu tarafından Hollanda Başbakanı’na takdim edilemeyişinin hikâyesini anlatacağım
Hollanda Arşivi’nden sunacağımız bu belge 1916 yılında meydana gelen bir sel baskını ile ilgilidir.Bu belge aynı zamanda tarih ve diplomasi çalışmalarında arşivlerin önemini göstermekte ve yurt dışı arşivlerindeki belgelerin değerlendirilmesi gerekliliğini hatırlatmaktadır. Günümüz araştırmacılarına da pek çok bakımlardan birçok ders vermektedir.
Ekte sunduğum belge Hollanda'da 1916 yılının 13-14 Ocak 1916 yılında gerçekleşen su baskınıyla ilgilidir. Bu sel felaketinde Hollanda’nın önemlibölümleri su altında kalmış ve 35 civarında Hollandalı ölmüştür. Osmanlı Devleti kendisinde savaşın ortasında olmasına rağmen savaşta tarafsız kalan Hollanda’yı düşünerek ve Birinci Dünya Savaşı’nın tam kıtlık ve felakete yıllında Hollanda’da meydana gelen bir sel felaketine duyarsız kalmayarak yardım yapmıştır.
Resim-1: 1916 yılında Hollandadaki sel felaketi
Resim-2: 1916 yılında sel felaketinde Hollanda’ya yardım belgesinin aslı
Hollanda Arşiv Belgesinin (26 Şubat 1916) Tercümesi
Hollanda Millî Arşivleri Fon Kodu 2.05.94.610 Dışişleri Bakanlığı |
Hollanda Dışişleri Bakanlığı
Bakanın Özel Kalemi
Lahey, 26 Şubat 1916
İstanbul’a varış tarihi 6Mart 1916
Majesteleri kraliçenin İstanbul Hollanda elçisi
F.J.F.M. van der Does de Wıllebois’a
Buradaki Türk elçisi hükûmeti adına ana vatanımızın sel felaketinde zarar gören bölgeleri için 2.387.90 florini banka hesabına yatırmıştır.
Elçi Nusret (Sadullah) Bey’e kraliçenin hükûmeti adına hemen teşekkürlerimi bildirdim. Fakat bunun yanında sizinde ilk fırsatta Bâb-ı Ali’ye giderek bu yapılan yardımın çok makbule geçtiğini iletmenizde fayda vardır.
Dışişleri Bakanı adına
Genel Sekreter
(İmza)
Bu yardımdan 100 yıl sonra 10Şubat tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Ahmet Davutoğlu AB dönem Başkanı olan Hollanda’ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Tam bir asır sonra yine Türkiye zor ve fırtınalı bir dönemden geçerken Avrupa ile ilişkileri düzeltmek amacını taşıyan bir ziyaretti. Bu ziyarette yukarıda bahsettiğim belgeyi Hollanda Başbakanı Sayın Rutte’ye sunarak Türkiye’nin Birinci Dünya Savaşı’nın en zor günlerinde bile Hollanda’nın yanında olduğunuve Hollanda’nın AB dönem başkanı olarak Türkiye’nin yanında durması gerektiğini hatırlatmasına bir vesile olabilirdi. Bu duygularla belgeyi bu şekilde kullanılması bilgisiyle Hollanda’daki Türkiye Büyükelçisi Sayın Sadık Arslan’a takdim ettim. Sayın Büyükelçi memnuniyetle bunu Sayın Başbakan’a ileteceğini söylemiştir. Daha sonra gelen bilgide ve sonradan Türkiye’de yapılan yanlış bir değerlendirme sonucu bu belgenin Hollanda ziyaretinde kullanılması mümkün olmamıştır.
Sayın Büyükelçinin bana Başbakan’ın ziyareti akşamı 9 Şubat günü saat 21.00 telefonla bildirdiğine göre bu belge Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü tarafından değerlendirilmiş ve belgenin o yıllardaki Hollanda sömürgesi Endonezya ile alakalı olduğu ve 1916 HOLLANDA SEL BASKINI ile ilgisi olmadığı bildirilmiş. Maalesef bu yanlış değerlendirmeyi Başbakan’ın ziyaretinde düzeltmek mümkün olmadı.
Yanlış Değerlendirme Neden Kaynaklandı?
Yukarıda verdiğim bilgileri 7 Nisan tarihinde İstanbul’da yapılan Arşivler ve Diplomasi Sempozyumu esnasında Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürü Sayın Uğur Ünal’a sordum. Kendisi bana Hollanda’daki sel felaketi ile ilgili Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan belgeleri takdim etti. Bubelgeler üzerinde yaptığım incelemenin sonucunu burada paylaşıyorum. Türkiye’de konu ile alakalı olarak Devlet Arşivleri’n den 2 adet belge çıkmıştır.
Meclis-i Vükela zabıtlarını ihtiva eden birinci belgeye göre 30 Ocak günü alınan bir kararla Hollanda’daki sel yardımından zarar görenler için 25.000 kuruş yardım edilmesi karara başlanmış ve bunun gerçekleştirilmesi için Maliye ve Hariciye Nezaretleri görevlendirilmiştir.
Resim-3: Hollanda’daki sel felaketi ile ilgili Meclis-i Vükelanın 30 Ocak 1916 tarihli kararı
Hollanda’daki Sel Felaketine Yardım İçin Meclis-i Vükela
Kararı (30 Ocak 1916) ÇevrimYazısı
“Meclis-i Vükela müzakeratına mahsus zabıtname
30 Ocak 2016
24 Rebiülevvel 1334
17 Kanunısani 1331
Hollandada seylab zedegâninamasarifi gayri mahruse tertibinden 25.000 guruş itası hususunun maliye nezaretine vekâleten izbarı ve hariciye nezaretine malumat ıtası tensib edildi.”
Bundan sonra Lahey’deki Büyükelçi Nusret Sadullah Bey tarafından 25.000 kuruşun karşılığı olan 2.387.90 florin Hollanda hükûmetine teslim edilmiş. Bunun üzerine Hollanda hükûmeti ise 26Şubat tarihinde İstanbul’daki elçisine mektup yazarak (bk. Fotoğraf Belge 2)haberdar etmiş ve teşekkürlerini bildirmelerini istemiştir. Bu mektubun 6 Mart tarihinde İstanbul’a ulaştığını belgedeki mühürden anlıyoruz. BOA’daki belgelerin transkripsiyonu aşağıdadır. Bu belgelerden şu kronoloji çıkmaktadır.
Hollanda meydana gelen sel felaketi 13/14 Ocak 1916 gecesi
Meclis-i Vükela yardım kararı 30Ocak 1916
Hollanda’dan gönderilen teşekkür mektubu 26 Şubat 1916
Bu şekilde hiçbir karışıklığı sebep vermeyen bir kronoloji ortaya çıkıyor.
Devlet Arşivlerinde yanlış değerlendirmeye sebep olan belge ise 8 Mart 1916 tarihli ikinci bir belgedir. Bu belgede Hollanda’nın o yıllardaki sömürgesi olan Cava Adası’ndaki bir sel felaketiile ilgilidir ve Hollanda Prensi Filip başkanlığında bir yardım komisyonu toplanmasından ve buraya yine 25.000 kuruş yardımdan söz edilmektedir. Değerlendirme yapılırken bu 2. Belge dikkate alınmış ve sel felaketinin Cava Adası’nda meydana geldiği zannedilmiştir. Ve Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu’na bu yardımın Hollanda değil de Cava Adası’na yapıldığı(zannedildiği) bilgisi verilmiştir. Böylece kısa zaman biriminde birisi Hollanda’da diğeri ise Cava Adası’nda iki sel felaketi olmuş ve ikisine de 25.000 kuruş yardım yapıldığı ortaya çıkmıştır.
Resim-4:Cava sel felaketiile ilgili Meclis-i Vükela kararı (8 Mart 1916)
Cava Adası Sel Felaketine Yardım İçin
Meclis-i Vükela Kararı (8 Mart 1916) Çevrim yazısı
“Meclis-i Vükelâ
Müzâkerâtına Mahsûs Zabıtnâme
Sıra Numarası: 605
Târihi: 3 Cumâde’l-ûlâ sene 334 fî 24 Şubat sene 331
Teblîğ olunduğu devâ’ir vetârih-i tebliğ: Hâriciye Nezâretine ve MâliyeNezâret-i (...) Celîlelerine 25 Safer sene 334’de tebliğ olunmuşdur.
Hülâsa-i Me’âli
Cava seylâb-zedegânından fakru zarûreti hasebiyle kendülerine îcâb iden mu‘âvenâtın îfâsı zımnında Kraliçe hazretlerinin zevci Prens Henri’nin taht-ı riyâsetinde bir i‘âne komisyonu teşekkül itdiği Lahey Sefâret-i seniyyesinden iş‘âr olunduğundan bahisle hükûmet-i seniyyece i‘âneye iştirâk olunup olunmayacağının ve iştirâktakdîrinde mikdârıyla sûret-i tesviyesinin ta‘yîni hakkında HâriciyeNezâreti’nin 18 Şubat sene 331 târîh ve dört yüz seksen üç numrolı tezkiresi okundu.
Karârı
Mâliye büdçesinin mesârif-igayr-ı melhûza tertîbinden yirmi beş bin guruş i‘âne i‘tâsı tensîb olunduğunun Mâliye Nezâretine teblîği ve cevâben Hâriciye Nezâretine ma‘lûmât i‘tâsı tezekkür kılındı.
İmzalar
MV. 200/104”
Değerlendirme
Devlet Arşivlerinde ismini bilmediğim bir uzman tarafından yapılan bu değerlendirme ile Başbakan Davutoğlu’nun belgeyi Hollandalı meslektaşına sunması mümkün olmamıştır. Eğer benimle istişare edilseydi şu konular aydınlığa çıkacaktı.
1. Hollanda teşekkür mektubunda (fotoğraf 2) bahsedilen “OnsVaderland” terminolojisi “ana vatanımız” anlamına gelir, bununla “Avrupa’daki Hollanda” anlaşılır. Hollandalılar Endonezya'ya hiçbir zaman “Ons Vaderland” (ana vatanımız) demezler, ya “Nederlandsch Indie” ya da “Overzeesche” (yaniHollanda Hindistan’ı veya denizaşırı toprakları) terminolojisi kullanılır.
2. Eğer Endonezya’ya yardım yapılmak istenseydi, yardım Osmanlı Devleti’nin o yıllarda Endonezya Batavya Konsolosu Ref’et Bey vasıtasıyla gönderilirdi.
3. Yardım çok açık olarak Lahey Elçisi Nusret Sadullah Bey kanalıyla Hollanda’daki felaket için yaptırılmıştır.
4. Ayrıca bu belge Hollanda Dışişleri Bakanlığının Lahey Osmanlı Elçiliğine ait dosyasında çıkıyor.
5. Kaldı ki ne 1915 sonune 1916’da Endonezya’da böyle bir sel hadisesi vuku bulmamış. Hollanda’nın hafızasına kazınan bu 1916 su felaketi ve Başbakan’ımızın bunu hatırlatması 100.yılında çok uygun olurdu.
6. Diyelim ki bu belge Endonezya’ya ait. Endonezya o yıllarda bir Hollanda sömürgesi idi. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün dedikleri doğru olsa bile (ki) (bunun böyle olmadığını yukarıda açıklamaya çalıştım) yine de bu jestin dile getirilmesi uygun olurdu.
Kısacası Türkiye Başbakanı’nın bu ziyaretinde AB Başkanı olan meslektaşı Hollanda Başbakanı Rutte’ye bu Osmanlı yardımının 100. yılında hatırlatma yapması fırsatı maalesef kaçırılmıştır.
Sonuç ve Teklifler
1. Yukarıda bahsettiğimizHollanda Arşivlerinde bulunan iki hadiseyle alakalı belgelerden ortaya çıkannetice şudur: Tek taraflı arşivlerin belgelerine bakarak yorum yürütmek herzaman sağlıklı değildir. Bir olay veyakonu üzerinde mutlaka muhatap ülkenin arşivlerinde dikkate alınmasıgerekmektedir.
2. Bunun yanında Türkiye’dekiDevlet Arşivleri yetkilileri yurt dışındaki arşiv belgeleri ile ilgili bölgedeyaşayan uzmanlarla iş birliği yapmalıdırlar. Bu olayda da görüldüğü üzere muhatapülkenin arşivlerini değerlendiren ve Türkiye’deki belgelerle karşılaştıran uzmanlarlagörüş alışverişinde bulunulması önem taşımaktadır. Çoğunlukla bulunduklarıülkelerde âdeta “gönüllü elçi” gibi çalışan bu tür uzmanlardan mutlakayararlanılmalıdır. Bundan kaçınılmamalıdır.
3. Hollanda küçük bir ülkeolsa da tarihte çok önemli roller oynamış ve en büyük Müslüman nüfusasömürgeler vasıtasıyla sahip olmuş ve tarafsız bir ülke olarak zengin arşivmalzemesine sahiptir. Bu zengin arşiv malzemesi bize taraflı olan, Türkiye’nin tarihtehasmı olmuş ülkelerden daha değişik bir malzeme sunabilmektedir.
3. Hollanda dilininTürkiye’deki arşiv uzmanlarınca bilinmesi elbette beklenemez. Fakat Hollanda’da500.000 kadar Türk nüfus ve birçok (10 binden fazla) akademik formasyonutamamlamış kişi bulunmaktadır. Bu zengin insan hazinesinden yararlanılarakHollanda arşiv belgelerinin Türkiye bakımından değerlendirilmesi önem arzetmektedir.