ÖNCE ÜLKEM VE MİLLETİM, SONRA PARTİM VE BEN
Av. İbrahim KAYA*
MilliyetçiHareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben.” anlayışı, “Yalnız kendini düşünen, kendi çıkarlarınıherkesinkinden üstün tutan, hodbin, hodkâm, egoist” olarak tanımlananbencillikten ne kadar uzak olduğunu gösterir. Bu anlayışla Sayın Devlet Bahçeli“Kendi benini ve çıkarını hayatın mutlakilkesi yapmak” yerine, Türkiye’nin ve Türk milletinin yüksek menfaatleriuğruna kendi menfaatlerinden vazgeçebileceğini, ülkesinin ve milletininmenfaatlerini partisinin ve kendisinin menfaatlerinden her zaman üstüntutacağını ifade etmiştir.
MilliyetçiHareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin siyaset anlayışı vehayat felsefesi bencillik değil, fedakârlık üzerine kurulmuştur. Bu doğrultudaMilliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli “ben” yerine “biz” anlayışını benimsemiş, hiçbir şeyin Türkiye’nin bekasından,Türk milletinin birlik ve beraberliğinden daha önemli olmadığını defaten ifadeetmiştir.
MilliyetçiHareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, siyasi kariyeri boyuncaTürkiye’nin ve Türk milletinin mukadderatı söz konusu olduğunda inisiyatifalmaktan çekinmemiş, her türlü riski almak pahasına ülkesi ve milleti içinsorumluluktan kaçınmamış, toplumu ayrıştırmak yerine kaynaştırmış,birleştirmiştir. Hangi görev ve sıfatla olursa olsun Milliyetçi Hareket Partisiçatısı altında bulunanlar da Lider Devlet Bahçeli’nin bu anlayışını yaşamfelsefesi hâline getirmişlerdir. Bu doğrultuda Milliyetçi Hareket Partisi deEdirne’den Kars’a, Hatay’dan Sinop’a kadar Anadolu coğrafyasının her karışındaher bir vatandaşımızı etnik ya da mezhepsel farklılıklarına bakmaksızıntopyekûn kucaklayan ve Türk milletini doğudan batıya, güneyden kuzeye büyük biraile olarak gören bir siyaset anlayışıyla hareket etmiştir. Bu anlayış, Türksiyasetine kalite getirdiği gibi Türk milletinin birlik ve beraberliğinin deteminatı olmuştur. Cumhuriyet’imizin ilk yüzyılını geride bıraktığımız şugünlerde gerek bölgesel gerekse küresel gelişmeler, Türkiye’nin jeostratejikkonumu da göz önünde bulundurulduğunda her zamankinden daha çok birlik ve beraberlikiçerisinde olmamız gerektiğini göstermektedir. Lider Devlet Bahçeli’nin, hangisiyasi partiye mensup olursa olsun Türk milletinin her bir ferdini aynı sevgive samimiyetle kucaklaması, her fırsatta Türk milletini bir ve beraber olmayadavet etmesi tarihî realitenin ifadesidir. Bu realite, Türk milletinin bir veberaber olmasını zorunlu kılmaktadır. Çünkü Türkiye, yalnızca Anadolucoğrafyasından ibaret değildir. Türkiye demek Türk dünyası demek, Türkiye demekİslam dünyası demektedir. Dolayısıyla Türkiye düşerse Türk dünyası düşer,Türkiye düşerse İslam dünyası düşer. Bu yüzden Türk milletinin her bir ferdi,14 Mayıs 2023 tarihinde sadece Türkiye’nin geleceğini oylamayacak, aynı zamandaTürk ve İslam dünyasının geleceğini de oylayacaktır. Türkiye’nin ve Türk-İslamdünyasının sonraki yüzyılı bu oylamaya bağlıdır. Bir yanda önce ülkem ve milletim,sonra partim ve ben diyen Milliyetçi Hareket Partisi ve dâhil olduğu Cumhurİttifakı, diğer yanda PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin destek olduğu zilletittifakı… Bir yanda Türkiye’nin birlik ve beraberliği için mücadele edenMilliyetçi Hareket Partisi ve dâhil olduğu Cumhur İttifakı, diğer yanda AvrupaYerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı getirme adı altında özerkliğe kapı aralayanzillet ittifakı… Bir yanda helal, hakikat, dürüst, millî, samimi, adam gibiadam olanların kutlu beraberliği olan Cumhur İttifakı, diğer yanda çamur,çürüme, çukur, çözülme, çarpıklık olan zillet ittifakı…
MilliyetçiHareket Partililer her bir vatandaşımıza ulaşacak ve milletimizin alayınıkucaklayacaktır. Milletimiz de şüphesiz tercihini Cumhur İttifakından yanakullanacak, bir ve beraber olacak, 14 Mayıs 2023 tarihinde Türk ve Türkiyeyüzyılı için Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ı yeniden Cumhurbaşkanıseçtirecek, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakını daha fazla sayıdamilletvekili ile TBMM’ye taşıyacaktır. Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi GenelBaşkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin ifadesiyle “Cumhur İttifakı, özü itibarıyla bir ahlakve adanmışlık ittifakıdır. Cumhur İttifakı, istikbalin gücü, istiklalingüvencesi olan bir ittifaktır. Dünümüz bellidir, bugünümüz bilinmektedir,gelecekte ulaşmak istediğimiz hedefler ayrıntılarıyla milletimizinbilgisindedir. Türkiye zillete düşmeyecek, zillete yenilmeyecek, varlığını vebirliğini cumhurun kutlu iradesiyle sağlam esaslara bağlayacaktır. Çıkmazsokak, suyu çekilmiş dere yatağı, çatlamış toprak, kökü çürümüş ağaç, ürünsüztarla, dibi tutmuş tencere, pusulası bozuk tekne, bayraksız direk, yarınsızinsan neyse zillet ittifakı odur. Bu ittifak terör ve bölücülükle ortaktır. Buittifak Türk ve Türkiye düşmanlarıyla al takke ver külah içindedir. Bir HDP’libölücü hikâyemizin bittiğini söylemiş. Bizim hikâyemiz değil, millî hissiyatlakarılmış hakikatimiz vardır, yazan ve yükseğe çıkaran da büyük Türk milletidir.Türk milleti, caniye ve cellada ruhsat vermeyecek kadar asildir, azizdir,neciptir. Türk milletinin ufkunu HDP/PKK takviyeli zillet ittifakıperdeleyemeyecektir. Husumet bunlardadır, huşunet bunlardadır, hazımsızlıkbunlardadır, bölücülük ve ayrımcılık bunların ana dinamiğidir.”
Gün, bir veberaber olma, millî iradeden yana tavır alma, Milliyetçi Hareket Partisini veCumhur İttifakını güçlü bir şekilde iktidara taşıma günüdür!
* Milliyetçi Hareket Partisi 28. Dönem KonyaMilletvekili Aday Adayı.