TÜRK HUKUKUNDA MİLLÎ BİRLİK VE BERABERLİK

23 Haziran 2023 11:58 Doç.DrAgãh Kürşat KARAUZ
Okunma
373
TÜRK HUKUKUNDA MİLLÎ  BİRLİK VE BERABERLİK

TÜRKHUKUKUNDA MİLLÎ  BİRLİK VE BERABERLİK

Doç. Dr.Agâh Kürşat KARAUZ

AkdenizÜniversitesi Hukuk Fakültesi

 

Millî birlik ve beraberlik, milletlerin bir bütün olarakyaşamasını sağlayan değerleri ifade eden bir kavramdır. Millî birlik veberaberlik, tarihî ve sosyolojik olarak ifade ettiği anlam dışında ayrıca hukukibir anlam da ifade eder. Bu nedenle, hukuki metinlerde ve yargı kararlarındamillî birlik kavramına değinilmiştir. Özellikle Anayasa metinlerinde bu kavramadoğrudan ve dolaylı olarak atıf yapan pek çok düzenleme bulunmaktadır. Millîbirlik ve beraberlik kavramı, milliyetçiliğin doğal bir ürünü olarak karşımızaçıkmaktadır. Yargı kararlarında da bu husus "...Millî birlik ruhu içinde daima yüceltmeyi amaç bilen Türk milliyetçiliğindenhız ve ilham alarak..." şeklinde ifade edilen Türk milliyetçiliğininmillî birlik ve beraberliğin kaynağı olarak gösterilmiştir. Yine AnayasaMahkemesi tarafından birçok kararında tekrar edildiği üzere milliyetçilik; "...büyük bir toplumsal gerçek ve‘millet düşüncesinin üzerine kurulu olan çağın en etkin kültür ve politikanlayışıdır." Bu kapsamda, Anayasa’da tanımlanan Atatürk’ün Türk milliyetçiliğianlayışı, birleştirici ve bütünleştirici rol oynamakta olup; millî birlik veberaberliğin kurucu unsurudur. 1982 Anayasa’sı başlangıç kısmı kendisini şuşekilde tanımlar: “Türk vatanı ve milletininebedî varlığını ve yüce Türk devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen buAnayasa…..”. Bu başlangıç 1982 Anayasa’sının millî birlik ve bütünlüğedayandığının açık göstergesi niteliğindedir. Millî ve beraberlik toplumlarınhuzur ve sükûnu için olmazsa olmaz nitelikte olduğundan hukukun amaçları ileörtüşmektedir. Bu nedenle 1982 Anayasa’sının 2. maddesi “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adaletanlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı,başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal birhukuk devletidir.” şeklindedir. Bu maddede, daha önce ifade edildiği üzere,toplumun huzurunun millî dayanışma, millî birlik ve beraberlikle ilinti olduğuifade edilmiştir. 1982 Anayasa’sının 3. maddesinde ise “Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.”denilerek hukuki olarak beraberlik ve bütünlüğün önemi vurgulanmıştır.  

Millî birlik ve beraberlik kavramının sağlanması aynızamanda devletin temel amaç ve görevleri arasındadır. Anayasa’nın 5.maddesinde, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini,Cumhuriyet’i ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur vemutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devletive adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik vesosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi içingerekli şartları hazırlamaya çalışmak, devletin temel amaç ve görevleriarasında sayılmıştır.

1961 Anayasa’sında da aynı şekilde, Başlangıç kısmında,"millî birlik ve bütünlük” ilkelerine yer vermiştir. "Milletimizin bütün fertlerinin kederde,kıvançta ve tasada ortak olarak bölünmez bir bütün" olduğu açıklanmaksuretiyle bu ilkeye işaret edilmişti. 1921 Anayasa’sının ve 1924 Anayasa’sınınbaşında Başlangıç kısımları bulunmamaktadır. Ancak 1924 Anayasa’sında dayapılan 1937 değişiklikleri sonrasında “1924 Anayasa’sının 2. maddesinin ilkfıkrasında Türk devletinin niteliklerine milliyetçilik ilkesi eklenmiştir.”

Anayasa Mahkemesi, bir siyasi parti kapatma davasında “Anayasa'nın Başlangıç kısmındaki 'Milletimizidünya milletler ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak millîbirlik ruhu içinde daima yüceltmeyi amaç bilen 'Türk milliyetçiliği' ilkesiile... doğrudan doğruya çelişkiye ve çatışmaya düşmek biçimimde kendisinigöstermektedir." diyerek millî birliği vurgu yapmıştır.  Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan birçokdeğerlendirmede, özellikle siyasi parti kapatma davalarında, yapılanfaaliyetlerin sonuçlarının millî bütünlüğe zararlı olup olmadığı denetlenmiş vemillî birlik ve bütünlüğe katkıda bulunmayan, toplumun zihninde karmaşıklığayol açan faaliyetlerin millî birlik ruhunu zedeleyeceği ve yurttaşların vatanabağlılık ödevleriyle de bağdaşmayacağı ifade edilmiştir.