MİLLÎBİRLİK
TürkHukuk Enstitüsü Başkanı Av. Yavuz AKSU
Tarih, bir şuurun gelecek nesillereaktarılması için yazılır. En azından, böyle demiş olsak büyük bir hata yapmışsayılmayız. Kanaatimce birçok arkadaşımız da bu ortak söyleme katılır.
Yeryüzü milletleri, farklıcoğrafyalarda kendi varlıklarını idame ettirme yolunda ellerinden geleniyapmıştır. Seferler, göçler, savaşlar,-kazanmalar kaybetmeler- anlaşmalar,siyaset oyunları, suikastlar vb. pek çok hadise vuku bulmuştur. Bu hadiseler hermilletin, kendi öz nazarından kendi milletine gördüğü bir haktır. Bu açıdan birmilleti diğerine karşı suçlamak doğru olmaz. Ancak! Tarihin kaydettiği veinsanlığın genelinin onurundan eksilen hadisler de vardır. Soykırım yapmakgibi. Daha dün diyebileceğimiz bir tarihte yani bir nesil önce (1995)Avrupa’nın göbeğinde sadece Müslüman oldukları için öldürülen Boşnaklarıdüşünelim. Boşnaklar ayrıca Sırpmilletinin bir ögesidir. Sırp ve tüm Avrupalıların isnat edebildikleri tek suçMüslümanlık ya da Türk olmaları. Çok bilinen bir gerçek: Gayriislamî olanherkesin gözünde Müslümanlık ve Türklük eşanlamlı ifadelerdir.
Tarihten girdik meseleye. Konudağılmaya yüz tutmadan mitolojik/ destan kültürümüzün mihenk taşını oluşturan(nevruz münasebetiyle içinde bulunduğumuz) Ergenekon’dan başlayıp günümüzekadar gelen bir süreci güzümüzün önüne alıp baktığımızda, izlediğimiz filimdengurur duyulmayacak gibi değil. Çin, Rus, Arap, Avrupa, Hint, İran vb. milletlertarihlerini yazmak için bize başvurmak durumundalar. Bizden söz etmedenkendilerini anlatamazlar. Kendi tarihî tezlerini ortaya koyamazlar. Elbette butarih tezlerinin bizi övmesini bekleyemeyiz. Hatta bir düşmanlık gütmelerinianlayışla karşılamak durumundayız. Onların varlık sebebi Hz. İsa’dan önce veHz. İsa’dan sonra; Müslümanlıktan önce ve Müslümanlıktan sonra Türkler olması,her an acı veren bir bıçağın ucu gibi ruhlarına batmaktadır. (Sadece namus ve vicdan hürriyetinikaybetmemiş olanları bir nebze olsun Türklerden bahis açabilirler.)
Ruhlarını her gün kemiren bu ıstırap dindirmeninyolunu ise böl, parçala ve yönet siyasetinde bulmuşlardır. Tarih içerisindebaşarı oldukları da olmuştur. Bunun için de içte buldukları bize benzeyenlerikullanmışlardır. Hikâye odur ki: Yaşlı kurt,torunu olan genç kurda hayat dersi vermektedir. Bak evladım, der. Bu çobandır.Eli sopalıdır dikkat edesin, diye ekler. Sonra devam eder: Bu koyundur. Acıkınca bunlardan ihtiyacınkadarını yersin. Doğal denge bunun üzerine kurulurdur, der. Torun kurt hemensorar: Dede bu köpek bizden midir, diye. Yaşlı Kurt derin bir of çeker. Sakın hasakın evladım, der. Ondan uzak dur. Bize ne koyundan, ne çobandan zarar gelmez.Biz onları biliriz onlar bizi bilir. Bize en çok bize benzeyen ama bizdenolmayan bu köpek soyundan zarar gelir, der. Şimdi iyi bunun neresinde. Adına,şekline nereden bakarsan bak özünü benzerlikten kaynaklanan bir ihanetinüzerine kurmuşlara nasıl iyi diyebiliriz? Ülkemizin hâlihazırda içindebulunduğu durum tarihimiz göz önüne alındığında Yaşlı Kurt’un torununa verdiği öğütünanlam kazandığı noktada duruyor. Ülkemiz dünya tarihinde eşi benzeri pekgörülmemiş bir doğal afetin ardından seçime gidiyor. Seçim elbette demokratikbir haktır. Fakat bu demokratik hakkı bir doğal afetin ardına saklanarak yapmaken iyi tabirle ihanettir. Hiçbir zaman bizden olmayanların köpek kılığınagirerek “biz” denmiş gibi görünme çabaları kime ve neye hizmet etmektedir? sorusuile karşı karşıya kalmak zorunda kalıyoruz. Başka milletlerin bizden yanakuyruk acısı olduğu kesin! Bu acının neticesinde haricî unsurların düşük ruhluihanet şebekelerini kullanmaları anlaşılabilecek bir şey. Bize düşen tarihîderslerden en çetini belki de, namertçe soframıza oturup aşımıza zehir katan buiçimizdeki düşük ruhluları da kapsayacak bir birliği tesis etmemiz. Kattıklarızehri kendi namımıza merhamet nazarından sineye çekmek bir nebze olsun kabilisede bu zahir milletimize zarar vermeye döndüğünde gereken yapılmalıdır. Türkmilletinin feraseti bu olayları tarihin her evresinde yaşadığı için idmanlıdır.
Ülkemizin gittiği bu son seçimde sosyalmedya algısıyla klavye hainlerine verilecek önemli bir ders olacağı ve seçimin üniversitelerdeokutulacağı kesin. Türk tarihindeki önemli bir seçime giderken unutmamakgerekir ki adım adım yazılan bir zaferi cumhur tayin edecektir. İyi görünümlüihanet şebekelerine kızmak yerine, onların bedbaht hâlinden ders almakta ayrıbir kazanım olacaktır. Türk cumhurunun vereceği karar milletimizin dirliğine,gücüne ve yeniden cihan devleti olma ideal ve ülküsüne yönelik olacaktır.