MAKEDONYA’DA TÜRKÇE EĞİTİM

09 Ağustos 2014 12:28 Nuray KAYADİBİ
Okunma
8169
MAKEDONYADA TÜRKÇE EĞİTİM


Tarihî geçmişi çok eskilere dayanan Makedonya çok uluslu ve çok kültürlü ve bir yapıya sahiptir. Bir kültür mozaiği olan Makedonya’da Türklerin varlığı 4. yüzyıldan itibaren görülmektedir. 14. yüzyılda bu coğrafya bütünüyle Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. 540 yıllık bir hâkimiyetin ardından Balkan Savaşları neticesinde Makedonya toprakları kaybedilmiştir. Çeşitli baskılarla Türkler bu topraklardan göç etmek zorunda bırakılmıştır. Gitgide Türk nüfus azalmış ve Türkler azınlık durumuna düşmüştür.
Makedonya’da Türkçe eğitimin Türklerin varlığı ile birlikte başlamış olduğunu söyleyebiliriz. Osmanlı fethetmeyi düşündüğü bölgelerde tekkeler kurar ve bu tekkeler zamanla bir eğitim ve kültür merkezi hâline gelirmiş. Makedonya’da da Türkçe eğitim veren birçok eğitim merkezi, okul açılmıştır. Bölgede uzun yıllar Türkçe eğitim devam etmiştir. Balkan Savaşları ile Türkçe eğitim konusunda ciddi sıkıntılar yaşanmıştır. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra rahat bir nefes alınsa da Türkçe eğitim konusunda birçok sorun ile karşılaşılmıştır.
Tito’nun ölümü ve Yugoslavya’nın dağılması ile bağımsızlığını ilan eden Makedonya Cumhuriyeti’nde bugün Türkçe eğitim hakkı yasal düzenlemeler çerçevesinde devam etmektedir. Makedonya Anayasa’sına göre Türkler “millet” olarak kabul edilmekte ve azınlık statüsünde bulunan Türklerin Türkçe eğitim görme hakları bulunmaktadır.
Makedonya’daki Türk çocuklara ana dili ile eğitim verilmektedir. Fakat her Türk öğrenci ana dili ile eğitim görememektedir; bazı öğrenciler Makedonca ve Arnavutça eğitim veren okullara gitmektedir. Türkçe eğitim görenler ise dil becerilerinin geliştirilmesi bakımından birçok sorunla karşılaşmaktadırlar. Makedonya’daki Türk öğrenciler için iki dillilik, çok kültürlülük söz konusudur. Böyle bir ortamda ana dili becerilerinin geliştirilmesi açısından sıkıntılar ortaya çıkmaktadır.
Makedonya’ya ilk gidişim fakültemizin İştip Gotse Delçev Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türkoloji Bölümüne kitap bağışı yapması sebebiyledir. Çeşitli panellere de katıldığımız bu ziyarette Makedonya’da Türkçe eğitim ile ilgili sorunlar dikkatimizi çekti. Yaptığımız taramalar sonucunda bu konuda yapılmış çalışmaların olmadığını tespit ettik. Makedonya’da Türk dili, edebiyatı, kültürü, mimarisi ve diğer birçok konu çalışılmıştır fakat Türkçe eğitim konusunda kayda değer bir çalışma görülmemektedir.
Bu gözlemler sonucunda doktora tez konumu “Makedonya’da İlköğretim Okullarında Türkçe Eğitimi” olarak belirledik. Yüzyıllar boyunca Türkçe konuşulan bu topraklarda Türkçe eğitimin sorunlarına çözüm bulup bu alana katkı sağlayabilirsek ne mutlu bize deyip yola çıktık…
Çalışmaya başladıktan sonra maalesef şunu gördük ki Türkiye’de yaşayan birçok vatandaşımız Büyük İskender’in ülkesi olarak bilinen Makedonya’da Türklerin yaşadığından, Türkçe konuşulduğundan, Türkçe eğitim görüldüğünden habersiz. Bu topraklarda Türkçe eğitime katkı sağlamak yanında “Makedonya’da Türkçe konuşuluyor, Türkçe eğitim var.” bilgisini yaymak da hedefimiz oldu.
Vardar’ı süsleyen Taş Köprüsü ile meşhur başkent Üsküp’ten başlayarak Kalkandelen, Gostivar, Kırçova, Ohri, Struga, Debre ve Resne’deki ilköğretim okullarında Türk öğrencilerinin dil becerilerine (okuduğunu anlama, dinlediğini anlama, konuşma, yazma) yönelik uygulamalar yaptım. Bu uygulama çalışmalarım esnasında gittiğim her yerde sıcakkanlılıkla, güler yüzle karşılandım.
Türkiye, bölgedeki Türkler için çok önemli, büyük bir destek… Öğrenciler tam bir Türkiye aşığı, “Öğretmenim, bizi de giderken Türkiye’ye götürün.” cümleleri hâlâ kulaklarımda… Üsküp’e bağlı Koliçani köyündeki öğrencilerin hep birlikte söyledikleri “Andımız”… Ne mutlu Türk’üm diyene!
İştip, Köprülü, Valandova, Radoviş gibi doğu bölgelerde de Türkler yaşıyor. Fakat Doğu Makedonya’da batıya nazaran şartlar daha farklı. Yaşam koşullarının da zor olduğu Makedonya’nın doğusunda Türkçe eğitim sadece ilkokullardaki seçmeli Türkçe dersi ile sınırlı, Makedonca eğitim veriliyor buradaki okullarda. Öğrenci isterse Türkçe dersini seçiyor.
2008 yılında program değişmiş ve ilköğretim okulları sekiz yıldan dokuz yıla çıkarılmış. Bu değişikliğin karmaşası hâlâ etkisini hissettiriyor. Program değişmiş, kitaplar değişmiş ve öğretmenler durumdan memnun değil. Programı uygulamakta sıkıntı yaşadıklarını belirtiyorlar. Materyal, kaynak kitap sıkıntısı yaşanıyor. Her öğrenci için bilgisayar var ama kullanılacak dijital materyal yok.
Uydu yayını ile Türk televizyon kanalları izleniyor. Bu durum Türkçe öğrenimine ve özellikle konuşma becerisinin gelişimine katkı sağlıyor. Standart Türkçe yani İstanbul ağzı Türk televizyon kanalları ile pekiştiriliyor. Rumeli ağzının buradaki insanlara ayrı bir güzellik kattığını da özellikle belirtmek isterim…
Türklerin gittiği bazı okullarda bölgedeki etnik nüfusa bağlı olarak farklı dilde eğitim verilen sınıflar bulunuyor. Kimi okulda üç farklı dilde (Türkçe, Makedonca, Arnavutça) kimi okulda iki dilde eğitim veren farklı sınıflar var. Bazı okullarda ise sadece Türkçe eğitim veriliyor. Üsküp’te bulunan Tefeyyüz İlköğretim Okulu tek dilde eğitim veren ve geçmişi çok eskiye dayanan bir okul. Üsküp’e bağlı Pomak Türklerinin yaşadığı Koliçani köyündeki Mustafa Kemal Atatürk İlkokulunda da tüm sınıflarda Türkçe eğitim veriliyor. Bu okuldaki öğrencilerin aileleri ise Türkçe bilmiyor, Makedonca konuşuyorlar. Tek dilde eğitim verilen okullardan biri de Debre’ye bağlı Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin köyü olan Kocacık köyü… Bu köyde bulunan çocuklar yalnızca Türkçe biliyorlar, Makedonca bilmiyorlar. Lise çağına gelen öğrenci köyün dışına çıktığı zaman Makedonca öğreniyor.
Makedonya’da Türkçe ders verecek öğretmen konusunda da sıkıntı var. Pedagojik açıdan yeterli Türkçe eğitim verilmeden öğretmen adayları mezun oluyor. Değişim programları ile Türkiye’deki değerli hocalarımız Türkoloji bölümlerine misafir öğretim elemanı olarak katkı sağlamaya çalışıyorlar.
Özetle, Makedonya’da program, ders kitabı, kaynak kitap ve öğretmen açısından sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu sıkıntıların en kısa zamanda giderilmesi önem arz etmektedir. Belki de büyükelçilikte bir eğitim müşavirinin olmaması en büyük sorun olarak belirtilebilir. Makedonya’daki Türk çocukların ana dili gelişimi kimlik gelişimi açısından çok önemlidir. Hem yaşadığı topluma uyum sağlayacak hem de Türk kültürünü, Türk dilini bu topraklarda yaşatacak nesillerin ana dili eğitimini destekleyecek çalışmaların titizlikle yapılması gerekmektedir.