1974 Kıbrıs Türk Barış Harekâtı’na katılan Emekli Tankçı Kıdemli Albay İzzettin Çopur, savaş hatıralarını anlattı: “TARİHÎ, ULVİ VE ŞEREFLİ GÖREVİ BAŞARIYLA YERİNE GETİRDİK”

29 Ekim 2019 10:22
Okunma
2271
1974 Kıbrıs Türk Barış Harekâtına katılan Emekli Tankçı Kıdemli Albay  İzzettin Çopur, savaş hatıralarını anlattı: “TARİHÎ, ULVİ VE ŞEREFLİ GÖREVİ BAŞARIYLA YERİNE GETİRDİK”

1974 Kıbrıs Türk Barış Harekâtı’na katılan Emekli Tankçı Kıdemli Albay İzzettin Çopur, “Bu tarihî, ulvî ve şerefli görevi tıpkı atalarımız gibi canımız ve kanımız pahasına büyük bir başarıyla yerine getirdik. Ancak 1571’den sonra ikinci defa Magosa’yı ele geçiren Gösteri ve Tatbikat Alayının ben dâhil subay ve astsubayları ile erbaş ve erlerinin hiçbirine madalya verilmemiştir.” dedi.
Çopur, Kıbrıs Türk Barış Harekâtı’nın 45. yıl dönümü dolayısıyla Kıbrıs Türk Kültür Derneğinde düzenlenen etkinlikte savaş hatıralarını anlattı.
1974 yılı Ağustos ayı başında Ankara Etimesgut’ta konuşlu Zırhlı Gösteri ve Tatbikat Alayına “Kıbrıs’a intikal” emrinin verildiğini hatırlatarak konuşmaya başlayan Çopur, daha sonraki süreci gün gün şöyle anlattı:
“- 5 Ağustos 1974 günü ben bu Alayın üsteğmen rütbesinde 2. Tank Bölük ve aynı zamanda kafile komutanı olarak; 4 subay, 3 astsubay, 86 erbaş/er ile birlikte 11 tank, 4 zırhlı personel taşıyıcı ile Etimesgut’taki Gazi Tren İstasyonu’na geldik. Burada, personel, araç, silah ve gereçlerimizi katarlara yani açık yük vagonlarına yükleyip Ankara-Yerköy-Şefaatli-Kayseri-Niğde-Ulukışla-Pozantı-Yenice ilçesi üzerinden Mersine demir yolu ile intikal ettik.
- 8 Ağustos 1974 günü karanlık olmadan personel ve tank ve kariyerleri çıkarma gemilerine yüklemiş ve Kıbrıs Adası’na doğru gitmek üzere Akdeniz’in mavi sularına açılmıştık. 18 saatlik uzun ve yorucu bir deniz yolculuğundan sonra Ada’ya yaklaşmış ve Girne’nin batısındaki Beşmil Plajı’na düşmanın ateşleri altında kıyıya çıkmaya başlamıştık. Türk ordusu, 1571 yılından yaklaşık 400 seneden sonra ikinci defa Kıbrıs’a ayak basıyordu.
Çıkarma yerinde LCT’lerden yani çıkarma gemilerinden indirilen diğer tanklarımı da toplayarak 17 tank ve 4 zırhlı personel taşıcılarla birlikte muharebe düzeninde Girne Boğaz yolundan geçerek Yukarı Dikoma’ya intikal ettik. Burada iki gün kaldıktan sonra Lefkoşa’nın kuzeyindeki Türk mezarlığının bulunduğu civar araziye yerleştik.
- Tarih 12 Ağustos 1974 idi. Daha sonra taarruz harekâtını icra edecek olan Gösteri ve Tatbikat Alayının birlik komutanları ile birlikte keşif yapmak amacıyla güneyde bulunan Hamitköy’e geldik. Burada Alayın kuruluşunda 14 adet zırhlı personel taşıyıcı bulunan Mekanize Piyade Bölüğü ile 17 Tanklı 2. Tank Bölüğümle birlikte benim sorumluluğumda bir muharebe grubu oluşturuldu. Tank ve Mekanize Piyade Bölük Timi olarak Gösteri ve Tatbikat Alay Komutan Yardımcısı Tank Albayı Ahmet Demir’in emir ve komutasında görevlendirilmiştik. Taarruz istikameti olarak da Hamitköy-Lefkoşa Sanayi Bölgesi-Meriç köyü-Paşaköy ve Magosa istikameti verilmişti.
-13 Ağustos 1974 günü tanklarımızı ve zırhlı personel taşıyıcılarımızı taarruz mevzilerine yaklaştırmış, akaryakıt, mühimmat ve yiyecek maddeleri gibi ikmalleri tamamlamış, telsiz çevrimlerini de yeniden gözden geçirip müteakiben yapacağımız taarruz harekâtı için son kontrolleri de yapmıştık.
- 14 Ağustos 1974 gün sabah saat: 05.00-05.30 arasında Tank ve Mekanize Bölük Timi olarak taarruz mevziinde beklerken, Hava Kuvvetlerimize ait dörtlü savaş uçakları, Lefkoşa’nın Büyük Kaymaklı ve Sanayi Bölgesini bombalamaya başladı. Bir anda Lefkoşa beyaz bir perdenin altında kalmıştı. Aynı gün saat 06.00’da “Zafer” kodu ile Lefkoşa Sanayi Bölgesi ve Meriç köyü istikametinde taarruza başlamış, Sanayi Bölgesine girmiş, düşmanın roketatar ile geri tepmesiz topçu ve havan ateşlerine maruz kalmış ve mukabil ateşlerimizle karşılık vermek suretiyle muharebeye girmiştik.”

TEĞMEN AKAR VE ÇAVUŞ KAHRAMAN ŞEHİT OLDU
İzzettin Çopur, harekât sırasında takriben 700 metre mesafede düşmana ait 4-5 adet T-34 tankını imha ettiklerini belirterek, sonrasında yaşadıkları büyük üzüntüyü şöyle dile getirdi:
 “Bu arada hemen önümdeki 014744 numaralı tankımın, Sanayi Bölgesindeki çatışmada düşmanın roketatar silahı ile kulesinden isabet aldığını ve tankta bulunan Tank Teğmen Hüseyin Akar ile aynı tankta nişancı olarak görev yapan Tank Çavuş Celal Kahraman’ın şehit olduğunu, tank şoförü Nazmi Güngör’den öğrendim. Tankın şoförüne beni takip etmesini söyledim. Bu süre içerinde bulunduğumuz yere bir tankla gelen Alay Komutan Yardımcısı Tank Albay Ahmet Demir’e durumu üzüntüyle izah ettikten sonra Meriç köyü istikametinde harekâta devam etmiş, aynı gün saat: 15.00 civarında da Türklerin çoğunlukta olduğu Meriç köyüne girmiştik. Sanayi Bölgesinde tankın isabet alması ile şehit olan Teğmen Hüseyin Akar ile Çavuş Celal Kahramanı, törenle Boğaz Şehitliği’ne büyük bir üzüntü ile uğurladık. Daha sonra bu kahraman şehitlerimiz, Kıbrıs’ta Değirmenlik’te konuşlu 14. Zırhlı Tugay 1. Tank Taburunda oluşturulan ve benimde 2. Tank Bölük Komutanı olarak harekât sırasında bizzat yazdığım bölüğüme ait ‘Ceride Defteri’nin de sergilendiği ‘Tarihçe Kösesinde’ ölümsüzleştirildi.
-    14 Ağustos günü akşamı Meriç köyünde kalarak tank, kariyer ile tekerlekli araçların benzin ve mühimmat ikmalini tamamladık. Ertesi günü sabah saat: 08.00’da hedefimiz olan Paşaköy’e hareket ettik. Hamitköy-Lefkoşa Sanayi Bölgesi-Timbu köyü- Ercan Havaalanı Paşaköy istikametinde ayrı mihverde taarruz eden Gösteri ve Tatbikat Alayının diğer muharip birlikleri de Paşaköy’e gelmişlerdi. Gösteri ve Tatbikat Alayı olarak 15 Ağustos 1974 günü saat 09.00’dan itibaren Hava Kuvvetlerimize ait bombardıman uçaklarımızın koruması altında Magosa istikametinde taarruza başladık. Magosa’ya yaklaşık 1 kilometre mesafe kala tank bölüklerimizle hat düzenine geçtik. Düşmanın bize karşı yaptığı ateş teatisine karşılık olarak tank topları ve makineli tüfeklerle Magosa’yı ateş altına aldık. Savaş uçaklarımız da Magosa’nın içerisine yaptığı bombardımanları ile bize büyük destek veriyordu. Bir saate yakın yoğun çatışmadan sonra harekât bölgesi sakinleşmişti. Alayın, benim bölüğümün de içinde bulunduğu tank taburu ve topçu birlikleri, Magosa’nın bu bölgesinde bekletilirken, tank ve mekanize piyade birliklerinden oluşturulan bir kuvvetle, 15 Ağustos 1974 günü saat: 18.30’da Magosa Kalesi ele geçirilmiştir.”